Ahmet Davutoğlu Perpa’yı Ziyaret Etti Esnaf Toplantısı

Ahmet Davutoğlu Perpa’yı Ziyaret Etti

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Perpa'da

Ahmet Davutoğlu Perpa’da

Ahmet Davutoğlu Perpa’yı Ziyaret Etti

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 15 Aralık 2021 Çarşamba günü PERPA Ticaret Merkezi’ni ziyaret ederek esnafla bir araya geldi

Perpa Ticaret Merkezi girişinde Perpa A Blok Başkanı Hasan Sezgin, Perpa B Blok Başkanı Hacı Demir, Perpa A Blok Yönetim Kurulu Üyesi Gülüşah Uçar Tarafından karşılanan Davutoğlu, Mithat Yümlü Konferans Salonu’nda esnafın sorunlarını dinledi.

Perşembe Pazarı’nın Perpa olma sürecinin Türkiye için önemli bir değişimin işaretinin olduğunu belirterek, ”Mahmutpaşa ve Perşembe Pazarı gibi yerlerin mutlaka bir belgeseli yapılmalıdır” dedi.

Toplantı Sonrası Davutoğlu’na Perşembe Pazar Kitabı Hediye edildi

Ahmet Davutoğlu Perpa

Ahmet Davutoğlu Perpa’yı Ziyaret Etti

Başbakanlıktan Neden Ayrıldım

Davutoğlu, “Başbakanlığıma mal olan ve üzerime her türlü çetenin gelmesine sebep olan temel konu, yolsuzluklarla mücadeleydi. Şeffaflık Yasası’nı, İmar Yasası’nı, İhale Yasası’nı, Rekabet Yasası’nı çıkarıp asalak gibi toplumun üzerine çökmüş olan bazı faiz, kur ve ihale baronlarına karşı halkın emanetini korumaktı. 5 yıl içinde gelinen tabloyu görüyorsunuz. 3-5 yandaş müteahhidin toplumun bütün imkanlarını kullandığı, geniş kesimlerin ise büyük yoksulluk içinde çırpındığı bir dönem” dedi.

Davutoğlu, ziyaretin ardından bir açıklama yaptı. “Maalesef nereye gidersek gidelim, hangi toplum kesimine dokunursak dokunalım derin feryatların hissedildiği, işitildiği bir ortamdayız” diyen Davutoğlu’nun konuşması satır başlarıyla şöyle:

Ahmet Davutoğlu Perpa Ziyareti

“Krizin nedeni Ekonominin emin ellerde olmamasıdır”

“Bu derin krizin arkasında, değerli PERPA üyeleri, yöneticileri, değerli esnafımız, maalesef ekonominin ehil ellerde olmaması yatıyor. Ülke kaynaklarının tarumar edilmesi yatıyor. Bunu, yüreğim yanarak, başında bulunduğum, yönettiğim bir ülkenin içine düştüğü durumu her gün görmekten büyük ıstırap hissederek zikrediyorum. Asla bu sözler muhalefet yapmak saikiyle söylenmiş sözler değil. Keşke her şey düzgün yönetilmiş olsa, keşke ehil yöneticiler, bu konuları bilen yöneticiler iş başında olmuş olsa, keşke son 3 yıl içinde 4 Merkez Bankası Başkanı, 4 TÜİK Başkanı, 3 Hazine ve Maliye Bakanı değişmemiş olsa ve her şey düzenli gitseydi de biz iktidardakileri alkışlıyor olsaydık. Ama öyle değil.

Başkan Hasan Sezgin Hoşgeldiniz Konuşması

Ahmet Davutoğlu “Çin Modeli Bir Umut Olamaz”

Maalesef bugünlerde ekonomideki bütün kaynakları tüketen iktidar, bir de ‘Çin modeli’ diyerek yeni bir modeli sanki takip ediyormuş gibi bir takdimle yeni bir umut oluşturmaya çalışıyor. Arkadaşlar, ortada model falan yok. Büyük bir yıkıma sebep olan iktidarın bu ekonomi yönetiminin yol açtığı yıkımı örtmek için bulduğu bir mazeret var. Bakınız, bir ekonomide istikrarın olabilmesi için bir makro ekonomik dengeyi ve güvenilirliği test edilmiş bir iklimi sağlamak lazım. Reel sektörü, önü görebilir şekilde desteklemek lazım. Gelir dağılımını düzeltmek, üreticiyle tüketiciyi karşı iki taraf gibi değil de fiyat istikrarıyla tüketicinin hayat standardının yükseldiği, üreticinin de kar edebildiği bir iklimi sağlamak lazım. En önemlisi de hukuka, adalete güvenildiği, sözleşmenin, ekonominin mülk emniyetinin sağlandığı bir ortam lazım.

Başkan Hacı Demir

“Ekonomide Cahil Bir Yaklaşım”

Şimdi baktığımızda bugün, yönetenlerin, -yönetim kültürünü de yakından bildiğim, yaklaşımlarını takip ettiğim için söylüyorum- maalesef makro ekonomik dengeler bakımından en basit hususları bile göz önüne alamayan bir cahil yaklaşım söz konusu. Geçen gün bir vesileyle zikrettim. Faiz, kur, enflasyon, üç denklemli bir matematik formülü gibidir. Hani ortaokul, lisede öğrenirdik. Şimdi sayın Cumhurbaşkanı, bu üç denklemli problemi iki denklemli hale düşürüyor. Kuru görmeden faiz-enflasyon ilişkisi kuruyor. Kendisiyle görevde bulunduğum dönemlerde birçok kez bu konuları tartıştım. Anlatmaya çalıştım. Evet, biz esnaf çocuğu olarak da ekonomiyi bilen biri olarak da hepimiz düşük faizden yanayız. Hatta hiç faiz olmamasından yanayız. Ama hiç faiz olmamasını nasıl temin edeceksiniz? Bu üçlü denklemde kuru göz ardı ettiğinizde faizi tırmandırırsınız. Bunu defalarca söyledik. Birlikte çalıştığımız dönemlerde de söyledik. Daha sonra da anlatmaya çalıştık. Olan tablo ne? Faizin kuru fırlatması, kurun da enflasyonu zirveye çıkarması. ‘Kuru dikkate almıyorum’ demekle hiçbir şeyi çözemezsiniz.

Davutoğlu Esnaf Konuşması

”Bütçe 85 Milyar Dolar Küçüldü’

Ama yıllardır maalesef bu en basit denklemi anlamadıkları için, anlamak istemedikleri için Türk lirası dünyanın en çok değer kaybeden parası haline geldi. Naci Ağbal görevden alındığında 9,20’ydi dolar, şimdi insanlar dakika başı takip ediyor. En son buraya gelirken 14,60 civarındaydı. Bilmiyorum şimdi kaç oldu. Şimdi bakın, bunun sonuçları nedir? Bütçe yapıldığında, dolar bazlı olarak 211 milyar dolardı ekim ayında. Şimdi o günden bugüne dolar değişimi dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti bütçesi 115 milyar dolara geriledi. Yani 85 milyar dolar fiilen bütçe küçülmüş oldu. Çiftçiye verilen destek 25 milyar Türk lirasıydı. Aynı şeyde duruyor, dolar bazında bu destek aşağı doğru düştü, ama çiftçinin gübresi dolarla yükseliyor, mazotu dolarla yükseliyor, yemi dolarla yükseliyor, yüzde 100-150 zamla. Ama geçiş ücretleri, kamu-özel iş birliğiyle yapılan ücretleri dolar bazlı olduğu için 45 milyar Türk lirası tespit edilmişti. 60-70 milyara çıkıyor. Böyle bütçe anlayışı olur mu?

Davutoğlu Perpalılara Hitap Ediyor

“Bizim dönemimizde piyasaya müdahale edilmedi”

Şimdi Merkez Bankası piyasaya müdahale ediyor. Nasıl müdahale ediyor biliyor musunuz? Kendi parasıyla müdahale edemiyor. Bakın, 2 yıla yakın başbakanlık yaptım. Bir kez dahi piyasaya müdahale etme ihtiyacı hissetmedik. Niye müdahale etmek zorunda kalırsınız? O zaman sizin liranıza, paranıza değer, güven kalmaz. Onu destekleyebilmek için piyasaya dolar sürersiniz. Bunun için istikrarlı bir ülkede bir müdahaleye ihtiyaç kalmaz. Müdahale diyelim, olağanüstü şartlarda olur. Bugün yaptıkları müdahalelerin hepsi bankalardaki karşılıklardan. Yani bankaların Merkez Bankası’ndaki munzam karşılıklarını yüzde 25’e çıkardılar. Onu kullanıyorlar. Swap borcu, yani takas borcuyla müdahale ediyorlar. 37 milyar dolara düşmüş rezerv.

Perpa Ticaret Merkezi Ahmet Davutoğlu

“İktidar Hayal Aleminde Yaşıyor”

Şimdi piyasaya müdahale ettiğini bilenler, güvenip elindeki doları nasıl kullanırlar? Olmaz. Olmayan bir, kendinize ait olmayan bir parayla piyasaya müdahale ederseniz ters gelir, sizi vurur. Yüreğim yanarak tekrar ifade ediyorum, 450 milyar dolar dış borcunuz var. 157 milyar dolar kamu-özel iş birliğinden borcunuz var. 175 milyar dolar kısa dönemli borcumuz var. Kur artışı nedeniyle 3,5 trilyon Türk lirası son 9 ayda Türkiye’nin üzerine borç olarak bindi. Sizlere bindi, hepimize. Cumhurbaşkanı istediği kadar “Faizle mücadele ediyorum’ desin. Böyle mücadele olur mu? Devletin kendisi yüzde 22 faiz ile borçlanıyor. Sonra da “Faizi yüzde 15’e düşürdüm’ diyor. Ama kredi gecikme faizleri yüzde 25, trafik cezası kesilirse aylık faiz yüzde 5, yüzde 60’a kadar varan faiz. Şimdi bir başka hayal aleminde yaşıyorlar.

Erarslan Alkılıç

Davutoğlu Perpa

“En Önemlisi Üretici Enflasyonudur”

En önemli enflasyon zannediyor ki tüketici enflasyonu. Değildir, en önemlisi üretici enflasyonudur. Üretici enflasyonu şu anda onların rakamlarıyla, kendi rakamları ile 54. Başbakanlığı bıraktığımda, 2016’da üretici enflasyonu yıllık yüzde 3,2’ydi arkadaşlar. O zaman üretici önünü görüyor, ne satabileceğini biliyordu. Şimdi reel sektör itibariyle bakıldığında stokçulukla suçlanıyor insanlar. Tabii stokçuluğun her türü kötü ama niye daha önceki dönemlerde stokçuluk yoktu da şimdi peydahlandı? Hadi diyelim fırsatçılar var ama fırsatçılıktan daha çok niye biliyor musunuz? Eğer birisi, -benim babam da esnaftı- aldığı malı yani sattığı malı aynı fiyatla yerine koyamayacaksa satmaktan imtina eder. ‘Bakayım, bir göreyim önümü.’ Bu, stokçuluk değil. Bu, her akıllı tüccarın bugün bir liraya sattığı şeyi ertesi gün bir liraya yerine koyamayacak olma endişesi. Stokçularla yine mücadele edin, eğer varsa. Bunu yapanların üzerine gidin ama stokçuluğu engelleyecek olan şey piyasada istikrar, fiyat istikrarının ortaya çıkması ve insanların önünü görebilmesi. Sattığı zaman kar edecek olan birisi malını niye satmasın? Niye?

Gülüşah Uçar, Dursun Tekin, Kemal Gaygusuz

Perpa Ticaret Merkezi Esnaf Toplantısı

Ahmet Davutoğlu “Bunların Çin Modeli Halkı Köleleştirir”

Bugünlerde asgari ücret tespiti tartışmaları var. Bakın, asgari ücret düşük tutulursa o geniş halk kitleleri, zaten ekmek kuyruklarında cefa çekenler daha çok cefa çekecek. Yüksek olduğunda da bu sefer işveren şey olacak? Devlet arada kendi vergisini alacak. Başbakanlık dönemimde, hatırlayacaksınız yüzde 30 asgari ücrete zammı yapmıştık, enflasyon yüzde 6 iken. Çünkü gelir dağılımını düzeltmek lazım. Bunların ‘Çin modeli’ dediği şey, halkı köleleştiren bir model. Asgari ücret 1,2 dolara düşmüş. 2016’da bıraktığımızda 475 dolar olan asgari ücret, şimdi 180 dolara geriledi. Dünyanın en düşüğü. Bundan da mı daha aşağı düştüğü ucuz tedarik ülkesi mi olacağız, doğru tedarik zincirinin parçası mı? Bunun yolu marka üretmektir, Ar-Ge geliştirmektir, kaliteli ürün üretmektir. Katma değeri yüksek ürün üretmek ve Türkiye’yi dünyaya açmaktır. Pazarımız Avrupa’ya açmaktır. ‘Vize muafiyetini kaldıralım, AB ile ilişkileri genişletelim’ derken de bizim kastettiğimiz buydu.

Hasan Sezgin Hacı Demir

Perşembe Pazarı Kitabı

“Bilgili Bir Devlet Adamının Çözemeyeceği Kriz Olmaz”

Buraya size bir karamsarlık tablosunu paylaşmak için gelmedim. Size şu teminatı veriyorum. Akıllı, yetenekli, tecrübeli, bilgili devlet adamlarının çözemeyeceği bir kriz yoktur. Çözülemeyecek kriz yoktur. Türkiye, çok dinamik bir insan unsuru, çalışkan bir insan unsuru, bin yıllık esnaf kültüründen gelen bir ticari ahlakın olduğu bir yer. Çözülmeyecek mesele yok. Ama çözecek kim? Çözecek olanlar bilgisiyle, tecrübesiyle, ahlakıyla toplumun kendisine verdiği emaneti en iyi şekilde koruyabilenler olur. Onun için biz Gelecek Partisi olarak, ‘Gelecek Ekonomi Modeli’ diye bir modeli paylaştık. İki hafta önce de bir toplantıda ‘Yıkımdan çıkış yolu haritası’ diye atacağımız adımları tanımladık. Yapacağımız şey, devletin ekonomik kurumlarını canlandırmak, fiyat istikrarını sağlamak, Türk lirasını makul bir düzeye, ihracatçıyı teşvik eden ama asla üreticiyi köle etmeyen bir düzeyde tutacak makro ekonomik politikalar sergilemek, çiftçiyi, esnafı, üreticiyi destekleyecek reel sektör politikalarını sağlamak, gelir dağılımını düzeltecek, bu uçurumu yok edecek olan sosyal adalet ve sosyal devlet anlayışı ve yolsuzluklarla mücadele edecek siyasi bir ahlak anlayışı.

Hasan Sezgin Ahmet Davutoğlu Plaket Takdimi

Hasan Sezgin Ahmet Davutoğlu Plaket Takdimi

Ahmet Davutoğlu “Başbakanlığıma mal olan Konu”

Başbakanlığıma mal olan ve üzerime her türlü çetenin gelmesine sebep olan temel konu, yolsuzluklarla mücadeleydi. Şeffaflık Yasası’nı, İmar Yasası’nı, İhale Yasası’nı, Rekabet Yasası’nı çıkarıp asalak gibi toplumun üzerine çökmüş olan bazı faiz, kur ve ihale baronlarına karşı halkın emanetini korumaktı. 5 yıl içinde gelinen tabloyu görüyorsunuz. 3-5 yandaş müteahhidin toplumun bütün imkanlarını kullandığı, geniş kesimlerin ise büyük yoksulluk içinde çırpındığı bir dönem.

Size şunu taahhüt ediyorum. Bütün geçmiş tecrübelerimize istinaden ve Türkiye’nin en sağlam ekonomik kadrosuna da sahibiz. Getirdiğimiz projelerle bir taraftan siyasi şey, ekonomik yolsuzlukların önüne geçecek bir ekonomi. Yeni bir ekonomik düzen, gelir dağılımını düzeltecek, reel sektörü ayağa kaldıracak ve makro ekonomik dengeleri rayına oturtacak bir hazırlık içindeyiz.” Tele 1

Ahmet Davutoğlu, Gülüşah Uçar, Hasan Sezgin, Hacı Demir

Ahmet Davutoğlu Perpa Esnafı

 

Şişli Belediye Başkan Adayı

HASAN SEZGİN

PERPA HABERLERİ

PERPA FAALİYETLER

PERPA TİCARET MERKEZİ

PERPA İLETİŞİM

PERPA LİFE FACEBOOK

 

10 Kasım 2021 Perpa Mustafa Kemal Atatürk Anma Töreni

10 Kasım 2021 Perpa Mustafa Kemal Atatürk Anma Töreni

10 Kasım 2021 Perpa Mustafa Kemal Atatürk Anma Töreni

10 Kasım 2021 Perpa

Cumhuriyetimizin kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk’ ün, aramızdan ayrılışının 83. yılında Perpa Ticaret Merkezi’nde bir tören düzenlendi. 

Anma törenine Perpa Ticaret Merkezi A Blok Başkanı Hasan Sezgin, Perpa B Blok Başkanı Hacı Demir Perpa A Blok Yönetim Kurulu Üyeleri, Perpa B Blok Yönetim Kurulu Üyeleri, Çalışanlar ve Perpalılar katıldılar.

Perpa Ticaret Merkezi 8. Kat Atatürk bütünün önünde yapılan anma töreni saat 8:55’de çelenklerin konulmasıyla başladı. Çelenklerin konulmasından sonra, Perpa Ticaret Merkezi B Blok Başkanı Hacı Demir, Atatürk’ü anlattı.

Anma töreninin sunumunu yapan Anı Sağkan Konuşması

Türkiye, konumu ve temsil ettikleri nedeniyle dünyanın önemli denge noktalarından biri. Bu toprakların güçlü, bağımsız ve barışçıl kimliğini kaybetmesi; kurulu sistemlerin domino taşları gibi devrildiği bir etkiye neden olur.

Günümüz teknolojisinin geldiği boyut düşünüldüğünde oluşabilecek yıkımın boyutlarını tahmin bile edemeyiz. Bu açgözlü kıyametten en çok zararı da anamız doğa ve insanoğlunun her şeyden çok sevdiğini söylediği çocuklar görecek.

Aslında söylediğim biraz gözlemle her insanın düşünebileceği basit bir çıkarım. Ama hırs ve ego insanlığı kör ediyor.

Dünyanın kaderini belirleyen bu topraklarda, neden türklerin yaşadığını hiç düşündünüz mü? Dünyanın yükünü mitolojinin atlas’ı gibi neden biz taşıyoruz? Kaç kere küllerimizden yeniden doğduk ve kaç kere yeniden devlet kurduk? Muhtaç olduğumuz kudret ise damarlarımızdaki asil kanda yani genetiğimizde mevcut.

Atatürk, yüksek dehası ve öngörüsü ile sadece yaşarken değil vefatından sonra da bize kim olduğumuzu, görevimizi hatırlatmaya devam ediyor. Hayatı, sözleri ve yapıtlarıyla asla ümitsizliğe kapılmamamız gerektiğini söylüyor.

İnançlı özümüzü bilim ve sanatla besleyecek yurtta ve dünyada barışı, dengeyi koruyacağız. Atamız bizi çok iyi tanıyordu. Anne babanın çocuklarını tanıdığı gibi… bizim iyi, kötü yanlarımızı, eksikliklerimizi ve güçlü yönlerimizi biliyordu.

Bize verdiği öğütlerin nedenlerini gün geçtikçe daha iyi anlıyoruz. Ergenlikten olgunluk yıllarına geçen bir evlat kadar iyi anlıyoruz. Bakın mustafa kemal atatürk kaleme aldığı şiirinde, halkına inancını nasıl dile getiriyor.    

Asya’nın ortasında Oğuz oğulları

Avrupa’nın alplerinde Oğuz torunları

Doğudan çıkan biz, batıda yine biz

Nerede olsa, ne olsa kendimizi biliriz.

Hep insanlar kendilerini bilseler,

Bilinir o zaman ki hep biziz.

Türk sadece bir milletin adı değil,

Türk bütün adamların birliğidir.

Ey birbirine diş bileyen yığınlar.

Ey yığın yığın insan gafletleri.

Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,

Dünya o zaman görecek hakikat nerede?

Hakikat nerede?

Mustafa Kemal Atatürk

Ebediyete intikal edişinin 83. Yılında atamızı saygı ve minnetle anıyoruz.

CHP Şişli Belediye Başkan Adayı

HASAN SEZGİN

PERPA HABERLERİ

PERPA FAALİYETLER

PERPA TİCARET MERKEZİ

PERPA İLETİŞİM

PERPA LİFE FACEBOOK

Perpa Cumhuriyet Bayramı 2021

Cumhuriyet Bayramı 2021

Cumhuriyet Bayramı 2021

Perpa Cumhuriyet Bayramı 2021

Cumhuriyet Bayramı 2021

Cumhuriyet Bayramı 2021

Cumhuriyetimizin 98. yıl kutlama töreni 28 Ekim 2021 Perşembe günü Perpa 8. Kat Atatürk büstü önünde yapıldı. Anıta çelenklerin konulmasının ardından saygı duruşu ile beraber İstiklal Marşımız okundu.

Törende günün anlam ve önemini anlatan konuşmayı Perpa A Blok Başkanı Hasan Sezgin yaptı.

Perpa Cumhuriyet Bayramı 2021 Hasan Sezgin

Cumhuriyet Bayramı 2021 Hasan Sezgin

Değerli Konuklar,

Sevgili Perpa’lılar,

Türk ulusunun bağımsızlık sembolü, egemenliğin, aydınlık geleceğin ve çağdaş bir ülke olma hedefi ile,  büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere bırakmış olduğu en büyük miras olan, Laik ve Demokratik Cumhuriyetimizin ilanının 98. Yılı kutlu olsun. 

Bayramımızı birlikte kutlamanın mutluluğu içerisindeyiz.

Hepiniz hoş geldiniz.

Sevgili Perpalılar,

29 Ekim, özel bir gündür. 

Büyük Önder Atatürk’ün,  unutmadığı ve asla kabul etmediği, Osmanlı imparatorluğunun müttefik devletlerle imzaladığı, Mondros ve Sevr antlaşması ile,  yok sayılan bir milletin var olma mücadelesidir, yaşam mücadelesidir, bütün olumsuzluklara rağmen hayata geçirilen bir bağımsızlık nişanıdır.   Dünyada eşi benzeri yok denecek kadar azdır.

1919 yılında başlayan kurtuluş savaşının bütün olumsuzluklara rağmen

iç ve dış düşmanlara karşı kazanılması ve bununla birlikte,  Laik Demokratik,  Cumhuriyet’in ilan edilmesi dünyadaki en büyük destanlardan  biridir.

Cumhuriyet Devrimdir.

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Anadolu topraklarında gerçekleştirdiği en büyük devrim ve son mucizedir. 

Mucizedir çünkü demokrasi ile taçlandırılmıştır.

Demokrasi ile taçlandırılmış bir Cumhuriyet’le birlikte, hukukun üstünlüğü, katılımcı demokrasi, kuvvetler ayrılığı hayati önemdedir. Bu nedenle yasama, yargı ve yürütme bağımsız kuvvetler haline getirilerek, güçler dengesi sağlanmış ve bağımsız denetim mekanizmaları çalışır olmuştur. 

Cumhuriyet, kayıtsız şartsız ulusal egemenliği esas alır, Cumhuriyetimizin harcı ve Demokratik rejimin temel koşulu Laikliktir. Türkiye Cumhuriyeti Laiktir ve ulus bilincine dayanır. Ulusal egemenliğin kayıt ve şartlarla sınırlandığı, laik olmayan ve ulus bilincine dayanmayan bir Cumhuriyet, ruhunu kaybetmiş demektir. 

Laikliğin ortaya çıkışını zorunlu kılan iki temel neden var.

Birincisi, farklı inançtan insanların barış içinde bir arada yaşamalarını sağlamak…

İkincisi, değişen koşullara, aklın ve bilimin ışığında çözüm arama yolunu açık tutmaktır. Aksi takdirde laikliği özümsememiş bir toplumda eşit vatandaşlık kavramı asla yerleşmez.

Ulu Önder Atatürk’ün 29 Ekim 1923 tarihinde ilan ettiği Cumhuriyet, Türk milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir.

Ulusumuz saltanatın yıkılmasından sonra, Cumhuriyet’le birlikte insanlığın evrensel kazanımlarına ulaşma hedefi ile ulusal bir devletin onurlu, özgürce düşünebilen ve eşit haklara sahip yurttaşları haline gelmiş, İnsan hakları evrensel bildirgesinde yazılı olan haklara kavuşarak, bütün insanlar özgür doğar, herkes ırk, renk, cinsiyet, dil ve din farkı ve ayrımı gözetilmeksizin eşittir ilkesini benimseyerek, seçme ve seçilme hakkı ile birlikte devletin tek ve gerçek sahibi olmuştur. 

Bu nedenle, bizlere ve gelecek nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle, bölünmez bütünlüğünü savunmak, Büyük Önder Atatürk’ün; İlkeleri olan Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve İnkılapçılık ilkeleri ile ülkemizi koruyup kollamak, iç ve dış tehditlere karşı duyarlı olmaktır. 

Cumhuriyet ve Kemalizm geçmişin bekçiliğini değil geleceğin öncülüğünü yapmaktır…

Laik, Demokratik Türkiye Cumhuriyeti bu güzel vatanın bölünmez bütünlüğünün çimentosudur..

Bu güzel Vatan’ı kendi canını kurtarmak için bütün değerlerinden vazgeçip düşman gemileri ile kaçan padişahlar, sultanlar kurtarmadı. Aksine bugün bu güzel vatana sahipsek, bunu Türkiye Cumhuriyet’ini uğrunda canlarını ve aşklarını feda edenlerle, önce vatan diyen kahramanlara borçluyuz. Bize emanet edilen Cumhuriyet, bütün bedelleri ödenmiş bir hayat pınarıdır. Vakit, yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Atatürk’ün ilke ve devrimleri… diyerek haykırma vaktidir. Cumhuriyeti bekleyen tehlikelerle mücadele etmenin tek yolu, Cumhuriyete ve onun kuruluş felsefesine daha sıkı bağlanmaktır. 

Bugün; tarihinde Mustafa Kemal Atatürk gibi bir değere sahip olma şansına  erişemeyen ülkelerin düştüğü durumu görüyor ve sonuçlarından etkileniyoruz. Yarım asır önce modern yaşam biçimiyle öne çıkan ülkelerin vatandaşları, bugün emperyalizmin elinde; etnik, dini, siyasi, sosyo- kültürel nedenlerle bölünüyor, ayrıştırılıyor, vatanlarından göç etmeye zorlanıyorlar.

Bu nedenle, 98 yıl önce büyük mücadelenin başarılı olmasında ve Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyetin Kurulmasında emeği geçen, başta Büyük Önder Atatürk olmak üzere ve bu uğurda hayatlarını kaybeden, kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi, bugün bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.

Hepinizin Cumhuriyet Bayramını tekrar kutluyorum. Cumhuriyet’e ve Atatürk’e olan bağlılığımla hepinizi selamlıyorum.

Saygılarımı sunuyorum…

Şişli Belediye Başkan Adayı

HASAN SEZGİN

PERPA HABERLERİ

PERPA FAALİYETLER

PERPA TİCARET MERKEZİ

PERPA İLETİŞİM

PERPA LİFE FACEBOOK

 

İzmir’in Kurtuluşu 9 Eylül 1922 Kutlu Olsun

İzmir’in Kurtuluşu 9 Eylül 1922 26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz harekâtı sonucu Türk ordusu Yunan işgali altındaki İzmir’e 9 Eylül 1922’de girmiştir

İzmir'in Kurtuluşu 9 Eylül 1922 Kutlu Olsun

İzmir’in Kurtuluşu 9 Eylül 1922 Kutlu Olsun

İzmir’in Kurtuluşu

İzmir’in Kurtuluşu, 26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz harekâtı sonucu Türk ordusunun Yunan işgali altındaki İzmir’e 9 Eylül 1922’de girmesini belirten tarih terimidir.

Mudanya Ateşkes Antlaşması ve sonrasında Lozan Barış Antlaşması’na uzanan süreci başlatması dolayısıyla Millî Mücadele’nin sona ererek Türk milletinin kurtuluşu ve bağımsızlığını elde edişinin simgesi olmuş çok önemli bir tarihi olaydır.

İzmir’in Kurtuluşu Arka plan

İzmir'in Kurtuluşu 9 Eylül 1922

İzmir’in Kurtuluşu 9 Eylül 1922

İzmir’in, 15 Mayıs 1919 yılında Yunan güçleri tarafından işgal edilmesi, Anadolu’da Millî Mücadele’nin başlamasında önemli bir aşama olarak kabul edilir. O tarihe kadar Anadolu’da işgallere karşı dağınık olan düşünce ve örgütlenme biçimleri mevcuttu. İzmir’in işgali Anadolu insanın direniş ve karşı koyuş düşüncesini körüklemiş, İstanbul’da başlayan işgali protesto mitingleri Damat Ferit Hükûmeti’nin düşmesine sebep olmuş; örgütlenme ve protesto mitingleri Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar yayılmıştı.

Artık İzmir, Anadolu harekâtı için temel sembollerden biri haline getirilmişti ve İzmir’in işgaline karşı protesto mitingleri, her yıl işgalin yıl dönümlerinde, Anadolu’nun çeşitli kent ve kasaba merkezlerinde tekrarlanmakta; konu sürekli gündemde tutulmaktaydı. Birinci İnönü, İkinci İnönü, Aslıhanlar-Dumlupınar ve Sakarya Meydan Muharebelerinde Millî Mücadele’nin kazanılmasında önemli adımlar atılmıştı.

Tarihçe

İzmir'in Kurtuluşu 9 Eylül 1922 Kutlu Olsun

İzmir’in Kurtuluşu

Türk ordusu tarafından 26 Ağustos 1922’de başlatılan Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı’nın son safhası idi. Kesin sonuç beş gün içinde elde edildi; 30 Ağustos’ta Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ordulara bir bildiri yayımlayarak tarihî “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emrini verdi ve 2 Eylül’de Uşak’a girildi. Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde kendisinin de haberdar olmadan Yunanistan Küçük Asya Ordusu’nun Başkomutanlığı’na getirilmiş General Nikolaos Trikopis tutsak edildi.

Türk birlikleri, İzmir’e doğru hızla ilerledi. Yunan birlikleri ve Rum siviller Anadolu’dan çekildiler. 9 Eylül 1922 sabahı Ahmet Zeki Bey komutasındaki 2. Süvari Fırkası, ardından Mürsel Paşa komutasındaki 1. Süvari Fırkası birlikleri İzmir şehrine girdi. Ardından 5. Süvari Kolordusu Komutanı Mirliva Fahrettin Paşa, komutasındaki birliklerle saat 10:00’da İzmir’e girdi.

İkinci Tümen’in öncülüğünü yapmakla görevlendirilen Dördüncü Alay Komutan Yardımcısı Yüzbaşı Şerafettin Bey’in komutasında yaya olarak en önde giden sekiz er, Bornova’dan Halkapınar’a ilerleyişi sırasında Punta’daki Tuzakoğlu fabrikasına yaklaştıkları sırada fabrika pencerelerinden ani bir ateşe uğramıştır.

Bu olayda 4 asker hayatını kaybetti ve hemen orada defnedildiler. İzmir’in kurtuluşu sırasında can veren askerlerin isimleri şöyledir: Akşehirli Bekiroğlu Mehmet, Antalyalı Ömer oğlu Hakkı (Sarıarslan), Nevşehirli Ahmet oğlu Seyit Mehmet ve Nevşehirli Ahmet oğlu Ahmet.

İzmir'in Kurtuluşu 9 Eylül 1922 Kutlu Olsun

İzmir’in Kurtuluşu

Konak’a ulaşmayı başaran Şerafettin Bey, Hükümet Konağı önünde göğsüne isabet eden mermilerle yaralanmıştı ancak Konağa girip balkona Türk bayrağını dikebildi. Hükûmet Konağı’na bayrağın dikilmesinin hemen ardından Yüzbaşı Zeki komutasındaki süvari birliği Hükûmet Konağı’nın hemen sağında yere alan ve günümüze ulaşmayan Sarıkışla’ya, Üsteğmen Arif ve Takım Komutanı Celal Bey ile Yedeksubay Besim Efendi’nin de Kadifekale’ye bayrağı çekmesi ile İzmir’in işgalden kurtuluşu ilan edilmiş oldu.

Birinci Süvari Tümeni Komutanı Mürsel Paşa bir Fransız harp gemisi telsizi vasıtasıyla, İzmir’e girildiğini Ankara’ya bildirdi. Belkahve’den tarihi günü izleyen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Fevzi ve İsmet Paşalar olduğu halde, 10 Eylül sabahı İzmir’e girdi ve Fahrettin Paşa ile buluşarak doğruca Hükûmet Konağı’na gitti. Konağın balkonundan, başarıyı millete mal eden kısa bir konuşma yaptı.

Mustafa Kemal Paşa’nın ordulara 1 Eylül’de verdiği tarihi emirle başlayan ve 18 Eylül 1922 tarihine kadar yapılan “Takip Harekâtı” ile bütün Batı Anadolu’daki Yunan askerleri, Türk sınırları dışına çıkarılmıştır. Takip Harekâtı’nın başarı ile sonuçlanması sayesinde İzmit bölgesinden İstanbul Boğazı’na, Balıkesir bölgesinden Çanakkale Boğazı’na kadar Türk ordusu için hayati önem taşıyan diğer stratejik hedefler de İtilaf Devletlerinin işgalinden, olaysız olarak ve barış yoluyla kurtarılmıştır. Türk ordusunun kazandığı bu zafer, Mudanya Ateşkes Antlaşması’na giden süreci başlatmış; Türkiye, Mudanya Ateşkes Antlaşması’ndan sonra 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması’nı imzalayarak bağımsızlığını kazanmıştır.

9 Eylül Anıtı

9 Eylül Anıtı

9 Eylül 1922 tarihinde İzmir’in kurtuluşu sırasında şehit düşen dört askerin anısına, defnedildikleri Halkapınar Şehitliği’nde Dokuz Eylül Anıtı yaptırılmıştır. Şehitlikte Şair Necmettin Halil Onan’ın ünlü “Bir Yolcuya” adlı şiiri bir mermer üzerine yazılıdır.

Basın yansımaları

İzmir’in kurtuluşu haberleri 10 ve 11 Eylül tarihlerinde Anadolu basınında yer almıştır. Hâkimiyet-i Milliye gazetesinin ilk sayfasında İzmir’in kurtuluşu haberi “Süvarilerimiz Cumartesi günü öğleden evvel 10:30’da İzmir’e girmişlerdir. İzmirliler bu suretle Yunan kâbusundan kurtulmuşlardır” başlığı ile verilmektedir. 

13 Eylül tarihinden itibaren ise gazeteler Türk ordusunun İzmir’e girişi ilgili bilgilere yer vermişler; ilerleyen günlerde ise ordunun İzmir’e girişi sırasında yaşanan olaylar anlatılmıştır. Mustafa Kemal’in İzmir’e gelişiyle ilgili haberler ise genellikle 13-14 Eylül tarihlerinden itibaren verilmeye başlanmıştır. İzmir Yangını ile ilgili bilgiler basında 14 Eylül tarihinden itibaren yer almıştır.

10 Eylül 1922’de New York Times gazetesinde yayımlanan haberde, Fransız Deniz Kuvvetleri Bakanlığı’nın aldığı haberlere göre, İzmir’e giren Türk birliklerinin düzgün davranış sergiledikleri belirtilmiştir.

İzmir’in kurtuluşu ardından Mustafa Kemal Paşa, yabancı basını kabul ederek görüşlerini açıklamıştır. Bunun ardından 1 Ekim 1922 New York Times gazetesinde o zamana kadar olan kendisiyle ilgili en geniş haber-yorum yayınlanmıştır. Gazetede tam sayfa çıkan bu haberde, 41 yaşındaki Mustafa Kemal Paşa portresi ve “Küllerinden Doğan Türkiye” karikatürü de bulunmaktadır.

Kaynak

Şişli Belediye Başkan Adayı

HASAN SEZGİN

PERPA HABERLERİ

PERPA FAALİYETLER

PERPA TİCARET MERKEZİ

PERPA İLETİŞİM

PERPA LİFE FACEBOOK

 

Perpa Dezenfekte Ediliyor hidrojen peroksit uygulaması

Perpa Dezenfekte Ediliyor

Perpa Ticaret Merkezi Dezenfekte Ediliyor

Perpa Dezenfekte Ediliyor

Perpa Dezenfekte Ediliyor

Perpa Ticaret Merkezi Yeni Koronavirüs salgını nedeniyle gün aşırı dezenfekte ediliyor.

Şişli Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı tarafından eğitilen teknik personelimiz Perpa’nın tüm katlarını, tuvaletleri, araç katlarını, yürüyen merdivenleri günlük olarak dezenfekte ediyorlar.

Dezenfeksiyon işlemlerinde antiviral, antibakteriyel hidrojen peroksit uygulaması yapılıyor.

İçişleri Bakanlığı’nın da 81 İl Valiliğine Corona Virüsü hakkında gönderilmiş olan  16.03.2020 tarihli genelge dikkate alınarak,  sizlerin de kararların uygulanmasında bizlere destek olacağınıza inanıyoruz.

Virüs salgını hakkında kaynağı belirsiz haberleri lütfen dikkate almayınız. Her türlü sorununuz için aşağıdaki iletişim bilgilerinden yöneticiliğimizi arayabilirsiniz.

Perpa Ticaret Merkezi iletişim bilgileri

Halil Rıfat Paşa Mahallesi Yüzer Havuz Sokak Perpa Ticaret Merkezi 

A Blok K : 14 No: 2200 Şişli / İSTANBUL

Tel :+90 (212) 222 81 43

Faks :+90 (212) 222 81 46

WhatsApp: 0543 733 49 60

E-mail: ablok@perpa.com

info@perpalife.com

Salgından korunma ile ilgili detaylı bilgiler

MASKE ÇEŞİTLERİ

PERPA HABERLERİ   

PERPA FAALİYETLER   

PERPA DUYURULAR

PERPA ANA SAYFA  

PERPA İLETİŞİM

Perpa Genel Kurul 2020 A Blok Kat Malikleri

Bangladeş Başkonsolosu Perpa’da Sanayicilerle Buluştu

Perpa A Blok Yönetim Kurulu

Perpa A Blok Yönetim Kurulu Denetim Kurulu Üyeleri

Perpa A Blok Yönetim Kurulu

Başkan / Hasan Sezgin

Başkan / Hasan Sezgin

Başkan Yardımcısı / Cengiz Özcan  –  Sisel Elektrik

Yönetim Kurulu Üyesi / Erol Kartal  –  Kartal Dekor

Yönetim Kurulu Üyesi / Gülşah Baran Uçar  –  Saray Elektrik

Yönetim Kurulu Üyesi / Kemal Gaygusuz – İnter Isı

Yönetim Kurulu Üyesi / Erol Ergel –  Gimelsan Elektrik

Yönetim Kurulu Üyesi / Mert Kızıltepe  –  İş Bankası

Yönetim Kurulu Üyesi / Dursun Tekin

Yönetim Kurulu Üyesi / Cemil Haberdar  – Canel Mühendislik

Yönetim Kurulu Üyesi / İlhan Aykaç –  Aykaç Denetim

Yönetim Kurulu Üyesi / İsmail Bölük

Perpa A Blok Denetim Kurulu

Denetim Kurulu Üyesi

İrfan Bilgin  – Ergin Elektrik

Denetim Kurulu Üyesi

Mustafa Sancar  –  Gemta

Üst Kurul D. K. Üyesi

Şükrü Karataş – Karataş Elektrik

PERPA İLETİŞİM  

PERPA KURUMSAL

PERPA YOUTUBE

PERPA TİCARET MERKEZİ

Ali Fuat Türkel Perpa Ziyareti

Ali Fuat Türkel Perpa Ticaret Merkezi’ni Ziyaret Etti

Şişli Kaymakamı Ali Fuat Türkel Ziyareti

Şişli Kaymakamı Ali Fuat Türkel Ziyareti

Şişli Kaymakamı Ali Fuat Türkel Ziyareti
Şişli Kaymakamı Ali Fuat Türkel Ziyareti

Şişli Kaymakamı Ali Fuat Türkel Ziyareti

Şişli Kaymakamı Ali Fuat Türkel Ziyareti

Perpa Ticaret Merkezi A ve B Blok Yöneticileri Üst Kurul olarak yeni atanan Şişli Kaymakamımız Ali Fuat TÜRKEL’i makamında ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerinde bulundular.
Ziyarete Perpa A Blok Başkanı Hasan Sezgin, B Blok Başkanı Hacı Demir, A Blok Yönetim Kurulu Üyeleri Gülüşah Uçar, Nazım Erdemir ve B Blok Yönetim Kurulu üyesi Erarslan Alkılıç katıldılar.
Şişli Kaymakamı Ali Fuat Türkel Ziyareti

Şişli Kaymakamı Ali Fuat Türkel Ziyareti

Şişli Kaymakamımız Ali Fuat TÜRKEL ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek kendilerine teşekkür etti.

Ali Fuat TÜRKEL

1965 tarihinde Ankara İli, Ayaş İlçesinde doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Kaman Kaymakam Vekilliği ile vazifesine başlayan Ali Fuat TÜRKEL sırasıyla, Mecitözü Kaymakam Vekilliği, Şereflikoçhisar Kaymakam Vekilliği yaptıktan sonra Doğanşar Kaymakamlığı, Sason Kaymakamlığı, Mahmudiye Kaymakamlığı, Araklı Kaymakamlığı, Hayrabolu Kaymakamlığı, Altındağ Kaymakamlığı ve Bafra Kaymakamı olarak görev yapmıştır.
17 Aralık 2018 tarihinden itibaren Şişli Kaymakamlığı görevini yürütmekte olan Ali Fuat TÜRKEL, evli ve üç çocuk babasıdır.