İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun göreve gelmesiyle İstanbul tarihini hatırlamaya başladı.
İstanbul Tarihini Hatırlamaya Başladı

İstanbul Tarihini Hatırlamaya Başladı
Daha önceki yönetimlerde hatırlanmayan Lozan Antlaşması’nın ve Erzurum Kongresi’nin yıldönümünü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu unutmadı. Lozan Antlaşması’nın 96, Erzurum Kongresi’nin ise 100. yılında İstanbul’un işlek caddelerindeki üst geçit ve bilboardlara bu anlamlı günlerin şerefine afişler asıldı.

İstanbul Tarihini Hatırlamaya Başladı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun göreve gelmesiyle İstanbul sokaklarında değişim rüzgarları esiyor. Daha önceki yönetimlerde hatırlanmayan Lozan Antlaşması’nın ve Erzurum Kongresi’nin yıldönümünü İmamoğlu unutmadı. Lozan Antlaşması’nın 96, Erzurum Kongresi’nin ise 100. yılında İstanbul’un işlek caddelerindeki üst geçit ve bilboardlara bu anlamlı günlerin şerefine afişler asıldı.
İstanbul sokaklarında değişim rüzgarları

İstanbul Tarihini Hatırlamaya Başladı Ekrem İmamoğlu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 24 Temmuz 1923’de İsviçre’nin Lozan şehrinde imzalanan Lozan Antlaşması’nın 96. yıldönümü ile Erzurum Kongresi’nin 100. yılı dolayısıyla İstanbul’daki işlek cadde ve meydanlarına pankartlar astı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun imzasını taşıyan afişleri görenler, “İşte İmamoğlu farkı” demekten kendilerini alamadılar.
DAHA ÖNCE RASTLANMAYAN AFİŞLER
Lozan Antlaşması’nın 96. yıldönümüne ithafen “Lozan Antlaşması’nın 96. yılında egemenliğimizi tüm dünyaya kabul ettiren bu zaferi bize kazandıranları saygıyla anıyoruz” ifadelerine yer verildi. Lozan Antlaşması’nın imzalanmasıyla birlikte Osmanlı İmparatorluğu için son derece ağır olan Sevr Antlaşması geçersiz sayılmış, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları tanımlanmıştı.
VATAN BİR BÜTÜNDÜR PARÇALANAMAZ

Erzurum Kongresi
İBB’nin astığı Erzurum Kongresi’yle ilgili afişlerde, “Erzurum Kongresi’nin 100. Yılında ‘Vatan bir bütündür parçalanamaz’ diyenleri saygıyla anıyoruz” denildi.
Erzurum Kongresi, Türkiye’nin parçalanmasına ve işgaline karşı direnişin şekillendiği kongre olarak biliniyor. Erzurum Kongresi’nin önemini Mustafa Kemal Atatürk, kongredeki kapanış konuşmasında, “Tarih şüphesiz bu Kongremizi ender ve büyük bir eser olarak kaydedecektir” sözleriyle tarihe not düşmüştü.
Lozan Antlaşması

Lozan Antlaşması
Lozan Antlaşması (veya yapıldığı dönem Türkçesi ile Lozan Sulh Muahedenamesi), 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Britanya İmparatorluğu, Fransız Cumhuriyeti, İtalya Krallığı, Japon İmparatorluğu, Yunanistan Krallığı, Romanya Krallığı ve Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı (Yugoslavya) temsilcileri tarafından, Leman Gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace’ta imzalanmış barış antlaşması.
Gelişmeler

Lozan Antlaşması
1920 yazına gelindiğinde I. Dünya Savaşı’nın galipleri mağluplar ile hesaplaşmalarını bitirmiş, savaşı kaybeden ülkelere barış antlaşmalarının kabul ettirilmesi süreci tamamlanmıştı.
Almanya’ya 28 Haziran 1919’da Versay’da, Bulgaristan’a 27 Kasım 1919’da Neuilly’de, Avusturya’ya 10 Eylül 1919’da Saint-Germain’de, Macaristan’a da 4 Haziran 1920’de Trianon’da anlaşmalar imzalatılmış ancak hesaplaşılmayan tek mağlup Osmanlı İmparatorluğu kalmış, 10 Ağustos 1920’de Sevr’de gerçekleşti. Üç Türk murahhası Paris’in banliyösü Sevres’de anlaşmayı imzaladılar.

Lozan Antlaşması
Ankara’da TBMM’nin Sevr Antlaşması’na tepkisi çok sert oldu. Ankara İstiklâl Mahkemesinin 1 numaralı kararı ile anlaşmaya imza koyan üç kişiyi ve Sadrazam Damat Ferit Paşa’yı idama mahkûm etti ve vatan haini ilan etti.
Yunanistan dışında Sevr’i hiçbir ülkenin meclislerinde onaylamaması nedeni ile Sevr bir anlaşma taslağı olarak kaldı. Onaylanmamış olmasının yanı sıra Anadolu’daki mücadelenin de başarıya ulaşması ve zaferle sonuçlanması neticesinde Sevr Antlaşması hiçbir zaman uygulanamadı.
Buna karşın, İzmir’in Kurtuluşu ile Lozan Antlaşması’na giden süreçte Birleşik Krallık içinde 2 uçak gemisinin de bulunduğu donanmayı İstanbul’a göndermiştir. Aynı süreçte ABD de 13 yeni savaş gemisini Türkiye sularına göndermiştir. Ayrıca Amiral Bristol komutasındaki USS Scorpion gemisinin, istihbarat görevi de yapmak suretiyle 1908-1923 arası sürekli olarak İstanbul’da bulunduğu bilinmektedir.
İlk görüşmeler
TBMM Hükümeti’nin Yunan kuvvetlerine karşı elde ettiği zaferin ardından Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasından sonra İtilaf Devletleri 28 Ekim 1922’de TBMM Hükümeti’ni Lozan’da toplanacak olan barış konferansına davet ettiler.
Barış şartlarını görüşmek için Konferansa önce Başvekil Rauf Orbay katılmak istemiştir. Fakat Mustafa Kemal Atatürk İsmet Paşa’nın katılmasını uygun görmüştür. Mustafa Kemal Paşa Mudanya görüşmelerine de katılan İsmet Paşa’nın Lozan’a baş temsilci olarak gönderilmesini uygun buldu.
İsmet Paşa Dışişleri Bakanlığına getirildi ve çalışmalar hızlandırıldı. İtilaf Devletleri Lozan’a TBMM Hükümeti üzerinde baskı kurmak için[kaynak belirtilmeli] İstanbul Hükûmeti’ni de davet ettiler. Bu duruma tepki gösteren TBMM Hükümeti, 1 Kasım 1922’de saltanatı kaldırdı.
TBMM Hükûmeti Lozan Konferansı’na katılarak Misak-ı Milli’yi gerçekleştirmeyi, Türkiye’de bir Ermeni devletinin kurulmasını engellemeyi, kapitülasyonları kaldırmayı, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunları (Batı Trakya, Ege adaları, nüfus değişimi, savaş tazminatı) çözmeyi ve Türkiye ile Avrupa devletleri arasındaki sorunları (ekonomik, siyasal, hukuksal) çözmeyi amaçlamış Ermeni yurdu ve kapitülasyonlar hakkında anlaşma sağlanamazsa görüşmeleri kesme kararı almıştır.
Lozan’da TBMM Hükümeti, sadece Anadolu’ya saldıran ve orada yendiği Yunanlarla değil I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ni mağlup eden devletlerle de karşılaşıp hesaplaştı ve artık tarihe karışmış olan bu imparatorluğun tüm tasfiye davaları ile yüzleşmek zorunda kaldı. 20 Kasım 1922’de Lozan görüşmeleri başlamıştır. Osmanlı borçları, Türk-Yunan sınırı, boğazlar, Musul, azınlıklar ve kapitülasyonlar üzerinde uzun görüşmeler yapılmıştır. Ancak kapitülasyonların kaldırılması, İstanbul’un boşaltılması ve Musul konularında anlaşma sağlanamamıştır.
İkinci görüşmeler
Temel konularda tarafların tavize yanaşmaması ve önemli görüş ayrılıkları çıkması üzerine 4 Şubat 1923’te görüşmelerin kesilmesi savaş ihtimalini yeniden gündeme getirmiştir. Başkomutan Müşîr Mustafa Kemal Paşa Türk Ordusu’na savaş hazırlıklarının başlamasını emretmiştir.
Sovyetler Birliği eğer tekrar savaş çıkarsa bu sefer Türkiye’nin yanında savaşa gireceğini duyurmuştur. Haim Nahum Efendi öncülüğündeki azınlık temsilcileri de Türkiye’yi destekleyerek arabulucu olmuşlardır. Yeni bir savaşı ve kendi kamuoyunun tepkisini göze alamayan İtilaf Devletleri barış görüşmelerini tekrar başlatmak için Türkiye’yi tekrar Lozan’a çağırmıştır.
Taraflar arasında karşılıklı verilen tavizler ile görüşmeler 23 Nisan 1923’te tekrar başlamış, 23 Nisan’da başlayan görüşmeler 24 Temmuz 1923’e kadar devam etmiş ve bu süreç Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması ile sonuçlanmıştır.
Taraf ülkelerin temsilcileri arasında imzalanan anlaşma, uluslararası anlaşmaların ülke meclislerince onaylanmasını gerektiren yasalar gereğince taraf ülkelerin meclislerinde görüşülmüş ve Türkiye tarafından 23 Ağustos 1923’te, Yunanistan tarafından 25 Ağustos 1923’te, İtalya tarafından 12 Mart 1924’te, Japonya tarafından 15 Mayıs 1924’te imzalanmıştır.
Birleşik Krallık’ın anlaşmayı onaylaması ise 16 Temmuz 1924 tarihinde olmuştur. Anlaşma, tüm tarafların onayladığına dair belgeler resmi olarak Paris’e iletildikten sonra, 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Görüşülen konular ve alınan kararlar
Türkiye-Suriye Sınırı: Fransızlarla imzalanan Ankara Anlaşması’nda çizilen sınırlar kabul edilmiştir.
Irak Sınırı: Musul üzerinde antlaşma sağlanamadığı için, bu konuda Birleşik Krallık ve Türkiye Hükûmeti kendi aralarında görüşüp anlaşacaklardı. Bu anlaşmazlık Musul Sorunu’na dönüşmüştür.
Türk-Yunan Sınırı: Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda belirlenen şekliyle kabul edildi. Meriç Nehri’nin batısındaki Karaağaç istasyonu ve Bosnaköy, Yunanistan’ın Batı Anadolu’da yaptığı tahribata karşılık savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verildi.
Adalar: Midilli, Limni, Sakız, Semadirek, Sisam ve Ahikerya adaları üzerinde Yunan hakimiyeti hususunda Osmanlı Devleti’nin imzalamış olduğu 1913 tarihli Londra Antlaşması ve 1913 tarihli Atina Antlaşması’nın adalar hakkındaki hükümleri ve 13 Şubat 1914 tarihinde Yunanistan’a bildirilen karar, adaların askeri gayelerle kullanılmaması şartıyla aynen kabul edilmiştir. Anadolu kıyısına üç milden az mesafede bulunan adaların ve Bozcaada, Gökçeada ile Tavşan Adaları üzerindeki Türk hakimiyeti kabul edilmiştir.
Osmanlı Devleti tarafından Uşi Antlaşması ile 1912 yılında İtalya’ya geçici olarak bırakılan On İki Ada üzerindeki bütün haklardan on beşinci maddeyle İtalya lehine feragat edilmiştir.
Türkiye-İran Sınırı: Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında 17 Mayıs 1639’da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması’na göre belirlenmiştir.
Kapitülasyonlar: Tamamı kaldırıldı.
Azınlıklar: Lozan Barış Antlaşması’nda azınlık, Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiştir. Tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edildi ve hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacağı belirtildi. Antlaşmanın 40. maddesinde şu hüküm yer almıştır: “Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, hem hukuk bakımından hem de uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla aynı işlemlerden ve aynı güvencelerden yararlanacaklardır. Özellikle, giderlerini kendileri ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ve sosyal kurumlar, her türlü okullar ve buna benzer öğretim ve eğitim kurumları kurmak, yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel ayinlerini serbestçe yapma konularında eşit hakka sahip olacaklardır.”[8] Batı Trakya’daki Türklerle, İstanbul’daki Rumlar dışında, Anadolu ve Doğu Trakya’daki Rumlar ile Yunanistan’daki Türkler’in mübadele edilmeleri kararlaştırıldı.
Savaş tazminatları: İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı nedeniyle istedikleri savaş tazminatlarından vazgeçtiler. Türkiye, tamirat bedeli olarak Yunanistan’dan 4 milyon altın talep etti[9] ancak bu istek kabul edilmedi. Bunun üzerine 59. maddeyle Yunanistan savaş suçu işlediğini kabul etti ve Türkiye tazminat hakkından feragat etti ve sadece savaş tazminatı olarak Yunanistan, Karaağaç bölgesini verdi.
Osmanlı’nın borçları: Osmanlı borçları, Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan devletler arasında paylaştırıldı. Türkiye’ye düşen bölümün taksitlendirme ile Fransız frangı olarak ödenmesine karar verildi. Düyun-u Umumiye idare heyetinde bulunan yenik Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu devletlerinin temsilcileri idare kurulundan çıkartılmış ve kurumun faaliyeti devam ettirilerek antlaşmayla birlikte yeni görevler verilmiştir. (Lozan Barış Antlaşması madde 45,46,47…55, 56).
Boğazlar: Boğazlar, görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecekti. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti’nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Böylece Boğazlar bölgesine Türk askerlerinin girişi yasaklandı. Bu hüküm, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir.
Yabancı okullar: Eğitimlerine Türkiye’nin koyacağı kanunlar doğrultusunda devam etmesi kararlaştırıldı.
Patrikhaneler: Dünya Ortodokslarının dini lideri durumundaki patrikhanenin Osmanlı Devleti zamanındaki bütün ayrıcalıklarının kaldırılarak sadece dinî işleri yerine getirmek şartıyla ve bu hususta verilen sözlere güvenilerek İstanbul’da kalmasına izin verildi. Ancak antlaşma metnine patrikhanenin statüsü hususunda tek bir hüküm konulmadı.
Kıbrıs: Osmanlı Devleti Ruslara karşı İngilizleri yanına çekebilmek için 1878 yılında Kıbrıs’taki hakları saklı olmak şartıyla geçici olarak Kıbrıs’ı Birleşik Krallık idaresine vermişti. Birleşik Krallık I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine 5 Kasım 1914’te Kıbrıs’ı topraklarına kattığını resmen açıkladı. Osmanlı Devleti bu kararı tanımadı. Türkiye Lozan Antlaşması’nın 20. maddesiyle Kıbrıs’taki Birleşik Krallık egemenliğini kabul etti.
Erzurum Kongresi

Erzurum Kongresi
Erzurum Kongresi, 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum’da toplanan kongredir. 17 Haziran’da Vilâyât-ı Şarkıye Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum şubesi tarafından toplanan Erzurum Kongresi Erzurum Umûmî Kongresi veya Umûmî Erzurum Kongresi olarak da anılır.
Kongreye çoğunluğu işgal altındaki 5 doğu ili Trabzon, Erzurum, Sivas, Bitlis ve Van’dan gelen 62 delege katılmış; 2 hafta süren kongrede alınan kararlar kurtuluş mücadelesinde izlenen çizgide önemli ölçüde belirleyici olmuştur.
Kongreyi geçici başkan olarak Erzurum delegelerinden Hoca Raif Efendi açmış; yoklamanın ardından yapılan oylamada Mustafa Kemal Paşa kongre başkanlığına getirilmiştir.
Aslında Kongre görüşmelerinin 10 Temmuz’da[3] başlaması öngörülmüş, delegelerin bir bölümünün anılan tarihte Erzurum’a gelememesinden dolayı ertelenerek, 23 Temmuz’da görüşmelere başlanılmıştır.
23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında merkezi İstanbul’da bulunan Vilâyât-ı Şarkiyye Müdâfaa-i Hukûk-ı Milliye Cemiyeti’nin Erzurum şubesiyle Trabzon Muhâfaza-i Hukûk-ı Milliye Cemiyeti’nin Erzurum’da birlikte düzenledikleri mahalli kongreye Maçka temsilcisi olarak İzzet Eyüboğlu katıldı. Bu kongrede Mustafa Kemal Paşa oy çokluğu ile başkanlığa, Maçka temsilcisi İzzet Bey ve Erzurumlu Hoca Raif Efendi başkan vekilliğine seçildi.
Erzurum Kongresi’nin önemi ve özellikleri

Erzurum Kongresi
Manda ve himaye reddedilerek ilk kez ulusal bağımsızlığın koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilmiştir.
İlk kez millî sınırlardan bahsedilmiş ve Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalandığı anda Türk vatanı olan topraklarının parçalanamayacağı açıklanmıştır.
Toplanış şekli bakımından bölgesel olmasına karşın aldığı kararlar bakımından millî bir kongredir.
İlk defa geçici bir hükümetin kurulacağından bahsedilmiştir.
Erzurum Kongresi Sivas kongresine bir ön hazırlık çalışması niteliğindedir.
İlk kez başkanlığını Mustafa Kemal’in yaptığı dokuz kişilik bir Temsil Heyeti oluşturuldu. Bu Temsil Heyeti bir hükümet gibi görev yapacaktır. (Temsil Heyeti’nin görevi TBMM’nin açılmasına kadar devam edecektir.)
Erzurum Kongresinin bir önemi de Batı Anadolu’da Yunan kuvvetlerine karşı mücadele eden Kuva-yi Milliye üzerinde büyük moral etkisi yaptı.
Erzurum Kongresi Mustafa Kemal’in sivil olarak görev aldığı ilk yerdir. Bölgesel bir kongredir. Kaynak: Wikiwand
PERPA HABERLERİ
PERPA ANA SAYFA
PERPA İLETİŞİM
Cap Polo 603E Valiz
/0 Yorumlar/in Cap Polo Valiz /tarafından aristelyosCap Polo 603E Valiz
Cap Polo 603E Valiz
ABEN ÇANTA
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 8 No: 1255 (Halk Bankası yanı) Şişli – İstanbul
Tel: 0212.210 71 91 Gsm: 0532 213 60 15
CAP POLO VALİZ
VALİZ ÇEŞİTLERİ
ABEN ÇANTA ÜRÜNLER
ABEN ÇANTA ANA SAYFA
AMBALAJ MALZEMELERİ
PERPA FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
Cap Polo 525RC Valiz
/0 Yorumlar/in Cap Polo Valiz /tarafından aristelyosCap Polo 525RC Valiz
Cap Polo 525RC Valiz
ABEN ÇANTA
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 8 No: 1255 (Halk Bankası yanı) Şişli – İstanbul
Tel: 0212.210 71 91 Gsm: 0532 213 60 15
CAP POLO VALİZ
VALİZ ÇEŞİTLERİ
ABEN ÇANTA ÜRÜNLER
ABEN ÇANTA ANA SAYFA
AMBALAJ MALZEMELERİ
PERPA FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
Cap Polo 510 Valiz
/0 Yorumlar/in Cap Polo Valiz /tarafından aristelyosCap Polo 510 Valiz
Cap Polo 510 Valiz
ABEN ÇANTA
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 8 No: 1255 (Halk Bankası yanı) Şişli – İstanbul
Tel: 0212.210 71 91 Gsm: 0532 213 60 15
CAP POLO VALİZ
VALİZ ÇEŞİTLERİ
ABEN ÇANTA ÜRÜNLER
ABEN ÇANTA ANA SAYFA
AMBALAJ MALZEMELERİ
PERPA FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
Cap Polo 500RC Valiz
/0 Yorumlar/in Cap Polo Valiz /tarafından aristelyosCap Polo 500RC Valiz
Cap Polo 500RC Valiz
ABEN ÇANTA
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 8 No: 1255 (Halk Bankası yanı) Şişli – İstanbul
Tel: 0212.210 71 91 Gsm: 0532 213 60 15
CAP POLO VALİZ
VALİZ ÇEŞİTLERİ
ABEN ÇANTA ÜRÜNLER
ABEN ÇANTA ANA SAYFA
AMBALAJ MALZEMELERİ
PERPA FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
Cap Polo 420E Valiz
/0 Yorumlar/in Cap Polo Valiz /tarafından aristelyosCap Polo 420E Valiz
Cap Polo 420E Valiz
ABEN ÇANTA
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 8 No: 1255 (Halk Bankası yanı) Şişli – İstanbul
Tel: 0212.210 71 91 Gsm: 0532 213 60 15
CAP POLO VALİZ
VALİZ ÇEŞİTLERİ
ABEN ÇANTA ÜRÜNLER
ABEN ÇANTA ANA SAYFA
AMBALAJ MALZEMELERİ
PERPA FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
Cap Polo 410EKO Valiz
/0 Yorumlar/in Cap Polo Valiz /tarafından aristelyosCap Polo 410EKO Valiz
Cap Polo 410EKO Valiz
ABEN ÇANTA
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 8 No: 1255 (Halk Bankası yanı) Şişli – İstanbul
Tel: 0212.210 71 91 Gsm: 0532 213 60 15
CAP POLO VALİZ
VALİZ ÇEŞİTLERİ
ABEN ÇANTA ÜRÜNLER
ABEN ÇANTA ANA SAYFA
AMBALAJ MALZEMELERİ
PERPA FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
İnfomet Güvenlik Sistemleri Bilgisayar Elektronik Ltd. Şti.
/0 Yorumlar/in Bilgisayar Bilişim Yazılım, Güvenlik Teknolojileri, Otomasyon, Zaman Kontrol Sistemleri /tarafından aristelyosİnfomet Güvenlik Sistemleri
İnfomet Güvenlik Sistemleri
Müşterilerinin, elektronik güvenlik sistemleri çözümlerine ilişkin ihtiyaç ve beklentilerini karşılayarak, güvenilir, kalıcı ve yenilikçi bir işbirliği içinde sunulan hizmetlerden en yüksek katma değeri almalarını sağlamayı misyon edinen infoMET Güvenlik Sistemleri, elektronik güvenlik sistemleri sektöründe en önemli sistem entegratörleri arasında yer almaktadır.
İnfomet Güvenlik Sistemleri
Müşterilerinin, elektronik güvenlik sistemleri çözümlerine ilişkin ihtiyaç ve beklentilerini karşılayarak, güvenilir, kalıcı ve yenilikçi bir işbirliği içinde sunulan hizmetlerden en yüksek katma değeri almalarını sağlamayı misyon edinen infoMET Güvenlik Sistemleri, elektronik güvenlik sistemleri sektöründe en önemli sistem entegratörleri arasında yer almaktadır.
infoMET Güvenlik Sistemleri, sektörün gelişmesine yardımcı olurken müşterilerinin gereksinimleri doğrultusunda çözümler üretmeye devam etmektedir. Bu anlamda infoMET Güvenlik Sistemleri, elektronik güvenlik sektörünün önde gelen oyuncularından biri olma özelliğini koruyan %100 Türk Sermayeli teknoloji şirketidir.
Müşteriler için yarattığı değeri sürekli arttırmayı hedefleyen bir hizmet şirketi olarak Türkiye elektronik güvenlik sistemleri teknolojileri pazarında önemli bir yer edinmek infoMET Güvenlik Sistemleri’nin vizyonudur.
Güvenlik Sistemleri;
Bir yanda yarattığı istihdam; diğer yanda infoMET Güvenlik Sistemleri’nden yetişen teknik eleman ve yöneticiyi,
Gerçekleştirilen başarılı projeler ile sektörde yaratılan güveni, özel sektörün değişimlerine ve beklentilerine gösterilen esneklik ve uyum
Farklı müşteri segmentleri, farklı ürün ve hizmetler; farklı iş ortakları ile çalışmanın getirdiği dinamizm ve değişime uyum yeteneğini, en büyük değeri olarak görmektedir. Tüm yapılanmasında çalışanları, iş ortakları, toplum ve paydaşları ile bilgiyi yöneterek hedeflediği tüm sektörlerde müşteri memnuniyeti sağlamaktadır.
Dünyanın en büyük teknoloji liderleri ile güçlü stratejik ortaklıklar kuran infoMET Güvenlik Sistemleri, Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirdiği projelerle koşulsuz müşteri memnuniyetini gerçekleştirmektedir.
“ Nitelikli insan kaynağı ile başarı ve gelişimin sağlanacağının bilincinde olan infoMET Güvenlik Sistemleri, İnsan Kaynakları Yönetiminin önemine inanmaktadır. “
Amacımız, infoMET Güvenlik Sistemleri’nin, başarısının ve gelişiminin sürekliliğiyle daha iyi hizmet vermesini sağlamaktır. infoMET Güvenlik Sistemleri bunu da ancak çalışanlarıyla gerçekleştirebileceğinin bilincindedir.
Vizyonumuz,misyonumuz,hedeflerimiz ve ortak değerlerimiz ışığında:
Eğitim düzeyi yüksek, yeniliklere açık, enerjik, kendisini ve işini geliştirme potansiyeli bulunan, takım çalışması yapabilen insan gücünü bünyemize kazandırmak,
Topluma karşı sorumlu, ahlaki değerlere saygılı, çağdaş, koşulsuz müşteri memnuniyeti felsefesini özümsemek,
Çalışanların sürekli gelişimini, farklı vizyon, beceri ve teknik bilgi kazanmasını sağlamak,
Zamana karşı yarışan ve daima kazanmayı hedefleyen grubumuzun en değerli kaynağı olan yüksek nitelikli çalışanlarının değişime her an hazır ortamda bilgi, beceri, potansiyel ve performanslarını devamlı geliştirerek kişisel hedeflerinin örgütsel hedeflerle en doruk noktada birleşmesini sağlamaktır.
Referanslarımız
11824 Infoline Rehberlik ve Çağrı Merkezi Hizmetleri A.Ş
Türk ve yabancı ortaklığı ile kurulmuş bir rehberlik ve çağrı merkezi hizmeti firması 11824 Infoline Rehberlik ve Çağrı Merkezi Hizmetleri A.Ş, KET ve HID kartlı geçiş sistemlerini infoMET uzmanlığı ile tercih etti. İstanbul İletişim
1897 Konyalı Akaretler Restoranı
Konya Lezzet Lokantası ismiyle 1897’deki açılışından günümüze dek kalitesini korumayı başaran Konyalı Restoranları, Akaretler’de açılan 1897 Konyalı infoMET uzmanlığını tercih etti. İstanbul Gıda
Acıbadem Grubu Konut Projesi
Acıbadem Hastaneleri Grubu’na ait lüks konut projesinde perde ve panjur otomasyonu sistemi Vimar By-Me Otomasyon sistemi ürünleri ile infoMET Teknoloji tarafından gerçekleştirildi. İstanbul Sağlık
Adana F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Ceza İnfaz Kurumu bünyesindeki ziyaretçi kayıtlarının takibi ve kontrolü için Recognition Systems El Geometrisi Tanıma üniteleri ile VisiTrack Biometric 2007 yazılımının entegrasyonu gerçekleştirildi. Adana Kamu
AGC Otomotiv Adapazarı Üretim San. ve Tic. A.Ş.
Dünyaca ünlü Japon Oto camı üreticisi AGC Automotive’in Sakarya’da bulunan Türkiye üretim tesisleri kartlı geçiş sistemlerinde KORLTAK ve Görüntülü Kapı telefonu sistemlerinde AIPHONE güvencesini tercih etti. Sakarya Otomotiv
AIG American Life Sigorta A.Ş.
Genel Müdürlük Binası, Korltak Geçiş Kontrol Sistemi ürünleri ve HID iCLass Smart Kart Okuyucuları kullanılarak gerçekleştirildi. İstanbul Finans
Aktif Bank Genel Müdürlük Binası
Türkiye’nin önde gelen finans kuruluşlarından Aktif Bank Genel Müdürlük Binası kartlı geçiş, yangın, cctv ve alarm sistemlerinde infoMET uzmanlığını tercih etti. İstanbul Finans
Ankara 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Ceza İnfaz Kurumu bünyesindeki ziyaretçi kayıtlarının takibi ve kontrolü için LG Electronics Göz Irisi Tanıma üniteleri ile VisiTrack Biometric 2007 yazılımının entegrasyonu gerçekleştirildi. Ankara Kamu
Ankara 2 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Ceza İnfaz Kurumu bünyesindeki ziyaretçi kayıtlarının takibi ve kontrolü için Recognition Systems El Geometrisi Tanıma üniteleri ile VisiTrack Biometric 2007 yazılımının entegrasyonu gerçekleştirildi. Ankara Kamu
Ankara 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Ceza İnfaz Kurumu bünyesindeki ziyaretçi kayıtlarının takibi ve kontrolü için LG Electronics Göz Irisi Tanıma üniteleri ile VisiTrack Biometric 2007 yazılımının entegrasyonu gerçekleştirildi.
Uzmanlık Alanları
PERPA İLETİŞİM
Robotistan Bomec Robot Teknolojileri San. Tic. Ltd. Şti.
/0 Yorumlar/in Bilgisayar Bilişim Yazılım, Otomasyon, Robot Malzemeleri /tarafından aristelyosRobotistan Bomec Robot Teknolojileri San. Tic. Ltd. Şti.
Robotistan
Robotistan Bomec Robot Teknolojileri San. Tic. Ltd. Şti.
Teknoloji üretme heyecanına ve uçuk hayallere sahip bir öğrenci ekibi olarak 2010’da yola çıktık. Ürettiğimiz kartlarımızı ve robot kitlerimizi satarak kendimize ar-ge bütçesi oluşturma hayaliyle eticaret sitemizi açarak… İyimser senaryolarımız aklımıza geldikçe hala gülüyoruz :).
Aslında hayallerimiz oldukça gerçekçiydi ve yavaş yavaş gerçeğe de dönüştüğünü söyleyebiliriz, sadece bu kadar uzun ve zorlu bir yol olacağını bilmiyorduk.
Robot Teknolojileri
Bu süreçte, öğrenci bütçesiyle kurulan bir şirket olarak etik kuralları içerisinde temiz bir şekilde ticaret yapmanın ve Ar-Ge çalışmaları yürütmenin ülkemiz şartlarında ne denli zor olduğunu tecrübe ederek öğrendik. Bu tecrübeleri edinirken çok değerli bir şey keşfettiğimizi farkettik, en büyük heyecanımız olan üretmekten bile daha değerli bir keşifti bu… Üretmeyi öğretmek.
Çığ gibi büyüyen tüketim kültürü döngüsünü kırmak ve insanlara üretmenin tadını hatırlatmak zorundayız. Üretimi, ülkemizin problemlerini çözebilecek tek çıkış yolu olarak görüyoruz. Ancak, bundan da önemlisi üzerinde yaşadığımız dünyamızın sıkıntılarını, problem çözme yeteneği gelişmemiş, fikir, sanat, teknoloji ve çözüm üretemeyen nesillere bırakma lüksümüz olmadığını düşünüyoruz.
Robotistan ekibi olarak, ülkemizde üretmeyi seven nesillerin yetişmesi için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Robot Malzemeleri
Drone Nedir? Kendi Drone’unuzu Kendiniz Yapın!
Son zamanlarda oldukça popüler bir konu haline gelen drone’lar, çoğumuzun ilgisini çekmekte. Fakat bu konudaki kaynakların çoğunun yabancı dilde olması ve kısıtlı sayıdaki Türkçe kaynaktan dolayı çoğumuz kendi drone’umuzu yapmak için yola çıktığımızda “bir bilen” arama yoluna koyuluyoruz. Bununla ilgili çeşitli forumlar ve Facebook grupları gibi bu işin duayenlerinin bir araya geldikleri ortamlar mevcut, fakat bu yazıda amacım kendi drone’unu yapmak isteyenlere temel seviyede bir bilgilendirme sunmak.
Kendi drone’unuzu yapmanız için sizlere bir kit ve bu kitin montajı ile kurulumunu detaylı bir şekilde anlatan bir video hazırladık. Bu kiti edinmeden önce bu yazıyı okumanız, drone’lar hakkında genel bir bilgiye sahip olmanız açısından oldukça faydalı olacaktır. Drone kitine şu linkten ulaşabilirsiniz:
http://www.robotistan.com/Super-Multikopter-Seti-Kendin-Yap-Drone-Kiti-Multicopter,PR-3278.html
Drone kelimesi ne anlama gelir?
Öncelikle “drone” kelimesinin ne anlama geldiğinden başlamak istiyorum. Drone, İngilizcede UAV (unmanned aerial vehicle), Türkçede ise İHA (insansız hava aracı) kısaltmaları yerine geçen bir sözcüktür. Herhangi bir markayı veya herhangi bir markaya ait bir ürünü temsil etmez.
Drone, çağrışım olarak genellikle otonom uçuş yeteneğine sahip cihazları nitelese de bu bir zorunluluk değildir. RC (radio controlled veya remote controlled, uzaktan kumandalı) özellikli hava araçlarının tamamına drone denilebilir. Çeşitli şekil ve yapılarda, farklı amaca hizmet eden drone’lar mevcuttur. Uçak, helikopter ve multikopter gibi farklı yapıda drone’lar mevcuttur. Bu yazıda ağırlıklı olarak en popüler drone tipi olan multikopterlerden bahsedeceğim.
Drone Çeşitleri
Uçak tipindeki drone’lar, genellikle uzun menzile sahip olmaları düşünülerek tasarlanmıştır. Çoğunlukla FPV (first person view) sistemleri ile kullanılırlar. FPV, drone üzerinde bulunan bir kamera ve görüntü verici sayesinde, cihazı uzaktan kumanda eden kişinin sanki uçağın kokpitinden bakıyormuşçasına cihazı uçurmasını sağlayan sistemdir. Uçak tipindeki drone’lar genelde tek pervane ve motora sahip olduklarından az enerji tükettikleri için uzun menzil uçuşlarına daha uygundurlar.
Helikopter tipindeki drone’lar, genellikle akrobasi amaçlı veya ölçekli model görünümüne sahip cihazlardır. Bu tip cihazlar, çok yüksek manevra kabiliyetine sahiptir ve yeni başlayan kişiler için uygun değildirler. Helikopterler, yüksek seviyede pilotaj ve iyi kumanda hâkimiyeti gerektirdiğinden günümüzde yerini çoğunlukla multikopter drone’lara bırakmıştır.
Multikopter drone’lar şüphesiz ki en popüler olan drone çeşididir. Eminim ki çoğu insanın “drone” sözcüğünü duyduğunda aklında multikopter tipindeki bir drone canlanıyordur. Multikopterler, ismindeki “multi”den de anlaşılacağı üzere, çok motorlu drone’lardır. Motor sayılarına göre tricopter (3 motorlu), quadcopter (4 motorlu), hexacopter (6 motorlu) ve octacopter (8 motorlu) isimleriyle bilinirler. Farklı büyüklüklerde ve farklı amaçlarda kullanılabilirler. Örneğin, en popüler multikopter tipi olan quadcopterler, kamera taşıyarak havadan çekim için kullanılabildiği gibi yarış için de kullanılabilirler.
Multicopterlerdeki motor sayısı arttıkça, cihazın yük kaldırabilme kapasitesi de artar. Bu yüzden genellikle büyük prodüksiyon şirketlerinin havadan çekim için kullandığı drone’lar, hexacopter veya octacopter tipindedir. Bu sayede daha büyük ve ağır kameraları taşıyabilmektedirler.
MKHexaXL_D3X8985f
Multikopter Drone Parçaları
Bildiğimiz üzere, DJI Phantom gibi uçuşa hazır multikopterlerin yanı sıra, kendi multikopterinizi kendiniz de yapabilirsiniz. Bunun için bir multikopteri oluşturacak parçaların neler olduğunu bilmelisiniz.
Gövde (frame): Multikopterin bel kemiği diyebileceğimiz parçasıdır. Tüm diğer parçalar bu gövde üzerine sabitlenir. Gövde boyutu, şekli ve üretildiği malzeme, drone’un kullanım amacına göre değişiklik göstermektedir. Boyut, çoğunlukla çapraz iki motor arasındaki uzaklığın milimetre cinsinden uzunluğu olarak ifade edilir. Örneğin aşağıda fotoğrafta 450’lik bir quadcopter gövdesi görünmektedir.
q450f
Quadcopter drone’larda, genellikle motorlar X, + veya H diziliminde konumlandırılır. Bu dizilimlerin temelde hiçbir farkı olmasa da, cihazın kullanım amacına göre farklılık gösterebilmektedir. Örneğin 250 sınıfı yarış quadcopterleri büyük çoğunlukla H dizilimine sahiptir. Multikopter gövdeleri plastik, alüminyum, ahşap, pleksi veya karbon fiber gibi malzemelerden üretilir.
Örneğin, yukarıda gördüğünüz 450 sınıfı quadcopterin kolları plastik, gövdesinin orta kısmında bulunan plakalar ise fiberglass’tan üretilmiştir. Günümüzde 3B yazıcı kullanılarak multikopter gövdesi üretmek te mümkündür. Yarış drone’ları ise yüksek manevra kabiliyetine sahip olduklarından, genellikle gövdeleri karbon fiberden üretilir.
zmr-250-2f
Kontrol kartı: Kontrol kartı, multikopter drone’umuzun “beyni” olarak nitelendirebileceğimiz parçasıdır. Bu kartlar üzerinde jiroskop ve ivmeölçer sensörler bulunur. Bu sensörlerden aldığı bilgiye göre kart, motorların devirlerini değiştirerek istenilen yönde hareketi ve stabilizasyonu sağlar.
Helikopterlerin multikopterlerden en büyük farkı burada devreye girmektedir. Helikopterler, yatış manevraları ve kendi ekseninde dönme hareketini servo motorlar kullanarak tamamen mekanik bir prensiple yapmaktadır. Multikopterler ise bu hareketleri farklı motorların devirlerini değiştirerek gerçekleştirebilir. Kumandadan gelen hareket yönüne karşılık olarak motorların devirlerini değiştirme işini tamamen kontrol kartı üstlenir.
kk2.1.5f
Kontrol kartları, yine multikopterin kullanım amacına göre farklı özelliklerde ve farklı sensörlere sahip olabilmektedir. Bir kontrol kartının olmazsa olmazı jiroskop sensörüdür. Bunun yanında ivmeölçer barındıran kartlar otomatik stabilizasyon yeteneğine de sahip olur. Barometre sensörü bulunduran kartlar kullanılırsa, drone’un sabit bir irtifada kalabilmesi sağlanır.
İleri seviye kartlarda GPS bulunur ve bu sayede drone, bilgisayarda harita üzerinde belirlenen rotaya bağlı kalarak otonom uçuş gerçekleştirebilir ya da kumanda ile uçulduğunda menzil aşılma durumunda kalkış yaptığı yere geri dönebilir (return to home).
Motor,ESC ve pervaneler: Multikopterlerde kullanılan motorlar, fırçasız DC motor olarak bilinen motorlardır. Bu tipte motor kullanılmasının sebebi, fırçasız motorların fırçalı motorlara göre çok daha verimli olması ve aşınan parça sayısının az olmasındandır. Farklı büyüklükteki gövdelerde farklı boyda motorlar kullanılır. Oyuncak olarak nitelendirebileceğimiz küçük multikopterlerde ise “coreless” tipte fırçalı mikro motorlar bulunur.
bl-outrunnerf
Fırçalı motorların aksine, fırçasız motorları sadece gerilimi değiştirerek sürmek mümkün değildir. Dikkat ettiyseniz fırçasız motorların 3 adet kablosu bulunmaktadır. Bu kabloların herhangi ikisini doğrudan bir gerilim kaynağına (örneğin bir pil) bağlarsak, gerilim kaynağını kısa devre yapmış oluruz. Fırçasız motorların kullanılabilmeleri için mutlaka sürüye ihtiyaçları vardır. RC model dünyasında bu sürücüye Electronic Speed Control ya da kısaca ESC denilmektedir.
esc_631347f
ESC ve motor kombinasyonunu, kullanacağımız gövde büyüklüğüne ve ağırlığına göre seçmemiz gereklidir. ESC’lerin özellikleri arasında kullanılabileceği maksimum gerilim ve sağlayabilecekleri maksimum akım belirtilir. Örneğin yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz ESC 5,6 – 16,8V arası gerilim aralığında maksimum 18A akım sağlayabilmektedir. Motorlarımızın da özellikler listesinden bakarak uygun ESC’yi kullanmamız gereklidir.
Her motorun, özellikler listesinde en uygun çalışacağı pervaneler belirtilir. Multikopterlerde pervaneler çoğunlukla saat yönü (CW) ve saat yönünün tersi (CCW) dönecek şekilde birlikte bulunur. Multikopterin ön ve arka kısımlarına farklı renkte pervaneler takmanız, drone’un yönünü karıştırmamanız için doğru bir tercih olacaktır.
8pcs-4Pair-10×4-5-font-b-1045-b-font-font-b-Propeller-b-font-Prop-CWf
Kumanda ve Alıcı: Drone’umuzu uçurabilmemiz için tabi ki bir kumandaya ihtiyacımız olacak. Bir drone’u uçurmak için en az 4 kanala sahip bir hava aracı kumandası kullanmalıyız. RC kumandalarda en sık kullanılan mode 1 ve mode 2 olmak üzere iki stik konfigürasyonu mevcuttur.
Bu ikisi arasındaki fark, gaz çubuğu ve rudder’ın farklı konumlarda olmasından kaynaklanır. Dünyada ve ülkemizde büyük çoğunlukta mode 2 kumanda (gaz çubuğu sol stikte) kullanılır. Sadece eskiden beri mode 1 düzenine alışmış kullanıcılar alışkanlıklarından dolayı mode 1 kumanda tercih eder. Aynı zamanda mode 3 ve mode 4 dizilimleri de mevcuttur ama çok çok nadir rastlanır.
Günümüzde, RC uzaktan kumandaların neredeyse hepsi 2.4 GHz frekansta çalışmaktadır. Bu sayede anten boyları kısalmış ve frekansın birbiri ile karışma olasılığı neredeyse yok olmuştur, çünkü 2.4 GHz kumandalar, eski 35 MHz veya 72 MHz kumandaların aksine dijital haberleşme yaparlar ve alıcı ile kumanda bir şifreleme ile birbirine eşleşir.
Bu eşleşme işlemi sadece bir kez yapılır ve daha sonra o kumanda sadece kendi şifresini tanıyan alıcılar ile haberleşebilir. 2.4 GHz sistemler, menzil konusunda ise en az 500m civarında bir performans gösterirler. Bu mesafe, drone’unuzun büyüklüğünü düşünecek olursanız fazlasıyla yeterlidir. Ayrıca yeni başlıyorsanız drone’unuzu gözle göremeyecek kadar uzağa götürmemeniz, hem sizin hem de çevredekilerin güvenliği için daha doğru bir hareket olacaktır.
Bataryalar:
Drone’larda kullandığımız piller lityum polimer tipteki pillerdir. Kısaca lipo batarya da denir. Bu piller ağırlık ve boyutlarına oranla oldukça fazla enerji verebilme yeteneğine sahiptir. Lityum polimer pillerin her bir hücresi, nominal olarak 3,7V, tam dolu olduklarında ise 4,2V gerilime sahiptir.
Bu hücreler, birbirine paralel ve seri bağlanarak bataryanın kapasitesinin veya geriliminin artımı sağlanır. Örneğin 3S diye tabir edilen bir lityum batarya, 3 x 3,7V = 11,1V nominal gerilime; tam şarjlı iken ise 12,6V gerilime sahiptir. Lityum bataryaların miliamper saat (mAh) cinsinden kapasiteleri üzerlerinde belirtilir. Ayrıca bu kapasiteye oranla ne kadar akım verebildikleri üzerinde yazan “C” değerine bağlıdır.
Örnek verecek olursak, 2200 mAh 25C değerindeki bir lipo batarya, 2,2A x 25 = 55A akımı sürekli olarak sağlayabilir. Bazı bataryaların üzerinde yazan 25-30C ise bataryanın sürekli olarak 25C, 10 saniye gibi kısa süreli olarak ise 30C akım verme yeteneğini gösterir.
ÖNEMLİ NOT:
Lityum polimer piller doğru kullanılmadığı zaman çok tehlikeli olabilmektedir. Lityum polimer pil, herhangi bir yırtılma, ezilme, kısa devre yapılma, aşırı şarj veya deşarj edilme gibi durumlarda şişmeye, kısa bir süre sonra da alev alarak yanmaya başlar. Lityum polimer batarya, yanmaya başladığı zaman su ile dahi söndürülemez.
Lityum polimer bataryalarla çalışırken kesinlikle yanabilecek cisimlerden uzakta durun ve lityum polimer bataryayı balanslı şarj edecek tipte bir şarj aleti kullanın. Asla ama asla kendi başına şarj olmaya bırakmayın. Saklamak için lipo güvenli saklama çantaları kullanın.
Drone’unuzu uçururken güvenliğe dikkat etmeniz oldukça önemlidir. Pratik yapmak için boş ve geniş, mümkünse zemini çim olan mekanlar bulmaya çalışın. İnsanların kalabalık olduğu yerlerde uçurmayın. Özellikle tecrübeniz az ise, drone’u bir anlık heyecana gelerek çok yüksek irtifalara çıkartmayın. Unutmayın ki her çıkışın bir inişi vardır.
Kendinizden emin olmadıktan sonra uzak mesafelere uçurmayın. Uzak mesafelerde drone’un önüyle arkasını karıştırmanız ve kırım yaşamanız (RC dünyasında kaza yerine kırım denir, sebebini ben de çözebilmiş değilim) olasıdır. Eğer GPS özellikli bir kontrol kartınız varsa asla ama asla bunun verdiği güvenle geri getiremeyeceğiniz yerlere göndermeyin.
Drone’un bataryasını takmadan önce mutlaka kumandanızı açın. Unutmayın ki ilk önce kumanda açılır, uçuş bittikten en son işlem olarak kumanda kapatılır. Kumanda ve drone açıldıktan sonra arm işlemini yapın, işiniz bitince MUTLAKA DISARM YAPIN! (tecrübe ile sabittir, plastik dahi olsa pervaneler ciddi kesiklere yol açabilir).
Ve son olarak meraklı insanların “Kaç paraya aldınız?”,”Bu pille mi çalışıyor?”, “Ne kadar uzağa gidebilir?” gibi sorularına sabırla cevap vermeye hazırlıklı olun (Not: Drone havadayken “Bu alet uçuyor mu?” sorusuna bizzat rastladım.)
Eğer siz de kendi multikopterinizi yapmak istiyorsanız ve parça seçiminde kararsızsanız, sitemizde bulunan multikopter setinden temin edebilirsiniz. Kitin birleştirme aşamalarını anlatan videomuzu izleyerek kolayca uçmaya başlayabilirsiniz! Kırımsız ve güvenli uçuşlar!
Hazır drone almak isterseniz, yine Robotistan’ı tercih edebilirsiniz. Aşağıdaki bannerı tıklayarak, hemen sipariş verebilirsiniz.
Sparkfun Electronic
Arduino
Adafruit
Beagleboard
Little Bits
Makeblock
Nexus Robot
pcDuino
Pololu
Power HD
Seed Studio
Udoo
4D Systems
Robotistan Uzmanlık Alanları
Robotistan
Robotistan İletişim
Robotistan
Cap Polo 410E Valiz
/0 Yorumlar/in Cap Polo Valiz /tarafından aristelyosCap Polo 410E Valiz
Cap Polo 410E Valiz
TÜM BOYLARIN EBATLARI
BÜYÜK BOY: 75 x 50 x 30 cm +%25 KÖRÜK
ABEN ÇANTA
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 8 No: 1255 (Halk Bankası yanı) Şişli – İstanbul
Tel: 0212.210 71 91 Gsm: 0532 213 60 15
CAP POLO VALİZ
VALİZ ÇEŞİTLERİ
ABEN ÇANTA ÜRÜNLER
ABEN ÇANTA ANA SAYFA
AMBALAJ MALZEMELERİ
PERPA FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
Cap Polo 400EKO Valiz
/0 Yorumlar/in Cap Polo Valiz /tarafından aristelyosCap Polo 400EKO Valiz
Cap Polo 400EKO Valiz
TÜM BOYLARIN EBATLARI
BÜYÜK BOY: 75 x 50 x 30 cm +%25 KÖRÜK
ABEN ÇANTA
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 8 No: 1255 (Halk Bankası yanı) Şişli – İstanbul
Tel: 0212.210 71 91 Gsm: 0532 213 60 15
CAP POLO VALİZ
VALİZ ÇEŞİTLERİ
ABEN ÇANTA ÜRÜNLER
ABEN ÇANTA ANA SAYFA
AMBALAJ MALZEMELERİ
PERPA FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
İstanbul Tarihini Hatırlamaya Başladı Lozan Erzurum Kongresi
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosİstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun göreve gelmesiyle İstanbul tarihini hatırlamaya başladı.
İstanbul Tarihini Hatırlamaya Başladı
İstanbul Tarihini Hatırlamaya Başladı
Daha önceki yönetimlerde hatırlanmayan Lozan Antlaşması’nın ve Erzurum Kongresi’nin yıldönümünü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu unutmadı. Lozan Antlaşması’nın 96, Erzurum Kongresi’nin ise 100. yılında İstanbul’un işlek caddelerindeki üst geçit ve bilboardlara bu anlamlı günlerin şerefine afişler asıldı.
İstanbul Tarihini Hatırlamaya Başladı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun göreve gelmesiyle İstanbul sokaklarında değişim rüzgarları esiyor. Daha önceki yönetimlerde hatırlanmayan Lozan Antlaşması’nın ve Erzurum Kongresi’nin yıldönümünü İmamoğlu unutmadı. Lozan Antlaşması’nın 96, Erzurum Kongresi’nin ise 100. yılında İstanbul’un işlek caddelerindeki üst geçit ve bilboardlara bu anlamlı günlerin şerefine afişler asıldı.
İstanbul sokaklarında değişim rüzgarları
İstanbul Tarihini Hatırlamaya Başladı Ekrem İmamoğlu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 24 Temmuz 1923’de İsviçre’nin Lozan şehrinde imzalanan Lozan Antlaşması’nın 96. yıldönümü ile Erzurum Kongresi’nin 100. yılı dolayısıyla İstanbul’daki işlek cadde ve meydanlarına pankartlar astı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun imzasını taşıyan afişleri görenler, “İşte İmamoğlu farkı” demekten kendilerini alamadılar.
DAHA ÖNCE RASTLANMAYAN AFİŞLER
Lozan Antlaşması’nın 96. yıldönümüne ithafen “Lozan Antlaşması’nın 96. yılında egemenliğimizi tüm dünyaya kabul ettiren bu zaferi bize kazandıranları saygıyla anıyoruz” ifadelerine yer verildi. Lozan Antlaşması’nın imzalanmasıyla birlikte Osmanlı İmparatorluğu için son derece ağır olan Sevr Antlaşması geçersiz sayılmış, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları tanımlanmıştı.
VATAN BİR BÜTÜNDÜR PARÇALANAMAZ
Erzurum Kongresi
İBB’nin astığı Erzurum Kongresi’yle ilgili afişlerde, “Erzurum Kongresi’nin 100. Yılında ‘Vatan bir bütündür parçalanamaz’ diyenleri saygıyla anıyoruz” denildi.
Erzurum Kongresi, Türkiye’nin parçalanmasına ve işgaline karşı direnişin şekillendiği kongre olarak biliniyor. Erzurum Kongresi’nin önemini Mustafa Kemal Atatürk, kongredeki kapanış konuşmasında, “Tarih şüphesiz bu Kongremizi ender ve büyük bir eser olarak kaydedecektir” sözleriyle tarihe not düşmüştü.
Lozan Antlaşması
Lozan Antlaşması
Lozan Antlaşması (veya yapıldığı dönem Türkçesi ile Lozan Sulh Muahedenamesi), 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Britanya İmparatorluğu, Fransız Cumhuriyeti, İtalya Krallığı, Japon İmparatorluğu, Yunanistan Krallığı, Romanya Krallığı ve Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı (Yugoslavya) temsilcileri tarafından, Leman Gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace’ta imzalanmış barış antlaşması.
Gelişmeler
Lozan Antlaşması
1920 yazına gelindiğinde I. Dünya Savaşı’nın galipleri mağluplar ile hesaplaşmalarını bitirmiş, savaşı kaybeden ülkelere barış antlaşmalarının kabul ettirilmesi süreci tamamlanmıştı.
Almanya’ya 28 Haziran 1919’da Versay’da, Bulgaristan’a 27 Kasım 1919’da Neuilly’de, Avusturya’ya 10 Eylül 1919’da Saint-Germain’de, Macaristan’a da 4 Haziran 1920’de Trianon’da anlaşmalar imzalatılmış ancak hesaplaşılmayan tek mağlup Osmanlı İmparatorluğu kalmış, 10 Ağustos 1920’de Sevr’de gerçekleşti. Üç Türk murahhası Paris’in banliyösü Sevres’de anlaşmayı imzaladılar.
Lozan Antlaşması
Ankara’da TBMM’nin Sevr Antlaşması’na tepkisi çok sert oldu. Ankara İstiklâl Mahkemesinin 1 numaralı kararı ile anlaşmaya imza koyan üç kişiyi ve Sadrazam Damat Ferit Paşa’yı idama mahkûm etti ve vatan haini ilan etti.
Yunanistan dışında Sevr’i hiçbir ülkenin meclislerinde onaylamaması nedeni ile Sevr bir anlaşma taslağı olarak kaldı. Onaylanmamış olmasının yanı sıra Anadolu’daki mücadelenin de başarıya ulaşması ve zaferle sonuçlanması neticesinde Sevr Antlaşması hiçbir zaman uygulanamadı.
Buna karşın, İzmir’in Kurtuluşu ile Lozan Antlaşması’na giden süreçte Birleşik Krallık içinde 2 uçak gemisinin de bulunduğu donanmayı İstanbul’a göndermiştir. Aynı süreçte ABD de 13 yeni savaş gemisini Türkiye sularına göndermiştir. Ayrıca Amiral Bristol komutasındaki USS Scorpion gemisinin, istihbarat görevi de yapmak suretiyle 1908-1923 arası sürekli olarak İstanbul’da bulunduğu bilinmektedir.
İlk görüşmeler
TBMM Hükümeti’nin Yunan kuvvetlerine karşı elde ettiği zaferin ardından Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasından sonra İtilaf Devletleri 28 Ekim 1922’de TBMM Hükümeti’ni Lozan’da toplanacak olan barış konferansına davet ettiler.
Barış şartlarını görüşmek için Konferansa önce Başvekil Rauf Orbay katılmak istemiştir. Fakat Mustafa Kemal Atatürk İsmet Paşa’nın katılmasını uygun görmüştür. Mustafa Kemal Paşa Mudanya görüşmelerine de katılan İsmet Paşa’nın Lozan’a baş temsilci olarak gönderilmesini uygun buldu.
İsmet Paşa Dışişleri Bakanlığına getirildi ve çalışmalar hızlandırıldı. İtilaf Devletleri Lozan’a TBMM Hükümeti üzerinde baskı kurmak için[kaynak belirtilmeli] İstanbul Hükûmeti’ni de davet ettiler. Bu duruma tepki gösteren TBMM Hükümeti, 1 Kasım 1922’de saltanatı kaldırdı.
TBMM Hükûmeti Lozan Konferansı’na katılarak Misak-ı Milli’yi gerçekleştirmeyi, Türkiye’de bir Ermeni devletinin kurulmasını engellemeyi, kapitülasyonları kaldırmayı, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunları (Batı Trakya, Ege adaları, nüfus değişimi, savaş tazminatı) çözmeyi ve Türkiye ile Avrupa devletleri arasındaki sorunları (ekonomik, siyasal, hukuksal) çözmeyi amaçlamış Ermeni yurdu ve kapitülasyonlar hakkında anlaşma sağlanamazsa görüşmeleri kesme kararı almıştır.
Lozan’da TBMM Hükümeti, sadece Anadolu’ya saldıran ve orada yendiği Yunanlarla değil I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ni mağlup eden devletlerle de karşılaşıp hesaplaştı ve artık tarihe karışmış olan bu imparatorluğun tüm tasfiye davaları ile yüzleşmek zorunda kaldı. 20 Kasım 1922’de Lozan görüşmeleri başlamıştır. Osmanlı borçları, Türk-Yunan sınırı, boğazlar, Musul, azınlıklar ve kapitülasyonlar üzerinde uzun görüşmeler yapılmıştır. Ancak kapitülasyonların kaldırılması, İstanbul’un boşaltılması ve Musul konularında anlaşma sağlanamamıştır.
İkinci görüşmeler
Temel konularda tarafların tavize yanaşmaması ve önemli görüş ayrılıkları çıkması üzerine 4 Şubat 1923’te görüşmelerin kesilmesi savaş ihtimalini yeniden gündeme getirmiştir. Başkomutan Müşîr Mustafa Kemal Paşa Türk Ordusu’na savaş hazırlıklarının başlamasını emretmiştir.
Sovyetler Birliği eğer tekrar savaş çıkarsa bu sefer Türkiye’nin yanında savaşa gireceğini duyurmuştur. Haim Nahum Efendi öncülüğündeki azınlık temsilcileri de Türkiye’yi destekleyerek arabulucu olmuşlardır. Yeni bir savaşı ve kendi kamuoyunun tepkisini göze alamayan İtilaf Devletleri barış görüşmelerini tekrar başlatmak için Türkiye’yi tekrar Lozan’a çağırmıştır.
Taraflar arasında karşılıklı verilen tavizler ile görüşmeler 23 Nisan 1923’te tekrar başlamış, 23 Nisan’da başlayan görüşmeler 24 Temmuz 1923’e kadar devam etmiş ve bu süreç Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması ile sonuçlanmıştır.
Taraf ülkelerin temsilcileri arasında imzalanan anlaşma, uluslararası anlaşmaların ülke meclislerince onaylanmasını gerektiren yasalar gereğince taraf ülkelerin meclislerinde görüşülmüş ve Türkiye tarafından 23 Ağustos 1923’te, Yunanistan tarafından 25 Ağustos 1923’te, İtalya tarafından 12 Mart 1924’te, Japonya tarafından 15 Mayıs 1924’te imzalanmıştır.
Birleşik Krallık’ın anlaşmayı onaylaması ise 16 Temmuz 1924 tarihinde olmuştur. Anlaşma, tüm tarafların onayladığına dair belgeler resmi olarak Paris’e iletildikten sonra, 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Görüşülen konular ve alınan kararlar
Türkiye-Suriye Sınırı: Fransızlarla imzalanan Ankara Anlaşması’nda çizilen sınırlar kabul edilmiştir.
Irak Sınırı: Musul üzerinde antlaşma sağlanamadığı için, bu konuda Birleşik Krallık ve Türkiye Hükûmeti kendi aralarında görüşüp anlaşacaklardı. Bu anlaşmazlık Musul Sorunu’na dönüşmüştür.
Türk-Yunan Sınırı: Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda belirlenen şekliyle kabul edildi. Meriç Nehri’nin batısındaki Karaağaç istasyonu ve Bosnaköy, Yunanistan’ın Batı Anadolu’da yaptığı tahribata karşılık savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verildi.
Adalar: Midilli, Limni, Sakız, Semadirek, Sisam ve Ahikerya adaları üzerinde Yunan hakimiyeti hususunda Osmanlı Devleti’nin imzalamış olduğu 1913 tarihli Londra Antlaşması ve 1913 tarihli Atina Antlaşması’nın adalar hakkındaki hükümleri ve 13 Şubat 1914 tarihinde Yunanistan’a bildirilen karar, adaların askeri gayelerle kullanılmaması şartıyla aynen kabul edilmiştir. Anadolu kıyısına üç milden az mesafede bulunan adaların ve Bozcaada, Gökçeada ile Tavşan Adaları üzerindeki Türk hakimiyeti kabul edilmiştir.
Osmanlı Devleti tarafından Uşi Antlaşması ile 1912 yılında İtalya’ya geçici olarak bırakılan On İki Ada üzerindeki bütün haklardan on beşinci maddeyle İtalya lehine feragat edilmiştir.
Türkiye-İran Sınırı: Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında 17 Mayıs 1639’da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması’na göre belirlenmiştir.
Kapitülasyonlar: Tamamı kaldırıldı.
Azınlıklar: Lozan Barış Antlaşması’nda azınlık, Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiştir. Tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edildi ve hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacağı belirtildi. Antlaşmanın 40. maddesinde şu hüküm yer almıştır: “Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, hem hukuk bakımından hem de uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla aynı işlemlerden ve aynı güvencelerden yararlanacaklardır. Özellikle, giderlerini kendileri ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ve sosyal kurumlar, her türlü okullar ve buna benzer öğretim ve eğitim kurumları kurmak, yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel ayinlerini serbestçe yapma konularında eşit hakka sahip olacaklardır.”[8] Batı Trakya’daki Türklerle, İstanbul’daki Rumlar dışında, Anadolu ve Doğu Trakya’daki Rumlar ile Yunanistan’daki Türkler’in mübadele edilmeleri kararlaştırıldı.
Savaş tazminatları: İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı nedeniyle istedikleri savaş tazminatlarından vazgeçtiler. Türkiye, tamirat bedeli olarak Yunanistan’dan 4 milyon altın talep etti[9] ancak bu istek kabul edilmedi. Bunun üzerine 59. maddeyle Yunanistan savaş suçu işlediğini kabul etti ve Türkiye tazminat hakkından feragat etti ve sadece savaş tazminatı olarak Yunanistan, Karaağaç bölgesini verdi.
Osmanlı’nın borçları: Osmanlı borçları, Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan devletler arasında paylaştırıldı. Türkiye’ye düşen bölümün taksitlendirme ile Fransız frangı olarak ödenmesine karar verildi. Düyun-u Umumiye idare heyetinde bulunan yenik Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu devletlerinin temsilcileri idare kurulundan çıkartılmış ve kurumun faaliyeti devam ettirilerek antlaşmayla birlikte yeni görevler verilmiştir. (Lozan Barış Antlaşması madde 45,46,47…55, 56).
Boğazlar: Boğazlar, görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecekti. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti’nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Böylece Boğazlar bölgesine Türk askerlerinin girişi yasaklandı. Bu hüküm, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir.
Yabancı okullar: Eğitimlerine Türkiye’nin koyacağı kanunlar doğrultusunda devam etmesi kararlaştırıldı.
Patrikhaneler: Dünya Ortodokslarının dini lideri durumundaki patrikhanenin Osmanlı Devleti zamanındaki bütün ayrıcalıklarının kaldırılarak sadece dinî işleri yerine getirmek şartıyla ve bu hususta verilen sözlere güvenilerek İstanbul’da kalmasına izin verildi. Ancak antlaşma metnine patrikhanenin statüsü hususunda tek bir hüküm konulmadı.
Kıbrıs: Osmanlı Devleti Ruslara karşı İngilizleri yanına çekebilmek için 1878 yılında Kıbrıs’taki hakları saklı olmak şartıyla geçici olarak Kıbrıs’ı Birleşik Krallık idaresine vermişti. Birleşik Krallık I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine 5 Kasım 1914’te Kıbrıs’ı topraklarına kattığını resmen açıkladı. Osmanlı Devleti bu kararı tanımadı. Türkiye Lozan Antlaşması’nın 20. maddesiyle Kıbrıs’taki Birleşik Krallık egemenliğini kabul etti.
Erzurum Kongresi
Erzurum Kongresi
Erzurum Kongresi, 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum’da toplanan kongredir. 17 Haziran’da Vilâyât-ı Şarkıye Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum şubesi tarafından toplanan Erzurum Kongresi Erzurum Umûmî Kongresi veya Umûmî Erzurum Kongresi olarak da anılır.
Kongreye çoğunluğu işgal altındaki 5 doğu ili Trabzon, Erzurum, Sivas, Bitlis ve Van’dan gelen 62 delege katılmış; 2 hafta süren kongrede alınan kararlar kurtuluş mücadelesinde izlenen çizgide önemli ölçüde belirleyici olmuştur.
Kongreyi geçici başkan olarak Erzurum delegelerinden Hoca Raif Efendi açmış; yoklamanın ardından yapılan oylamada Mustafa Kemal Paşa kongre başkanlığına getirilmiştir.
Aslında Kongre görüşmelerinin 10 Temmuz’da[3] başlaması öngörülmüş, delegelerin bir bölümünün anılan tarihte Erzurum’a gelememesinden dolayı ertelenerek, 23 Temmuz’da görüşmelere başlanılmıştır.
23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında merkezi İstanbul’da bulunan Vilâyât-ı Şarkiyye Müdâfaa-i Hukûk-ı Milliye Cemiyeti’nin Erzurum şubesiyle Trabzon Muhâfaza-i Hukûk-ı Milliye Cemiyeti’nin Erzurum’da birlikte düzenledikleri mahalli kongreye Maçka temsilcisi olarak İzzet Eyüboğlu katıldı. Bu kongrede Mustafa Kemal Paşa oy çokluğu ile başkanlığa, Maçka temsilcisi İzzet Bey ve Erzurumlu Hoca Raif Efendi başkan vekilliğine seçildi.
Erzurum Kongresi’nin önemi ve özellikleri
Erzurum Kongresi
Manda ve himaye reddedilerek ilk kez ulusal bağımsızlığın koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilmiştir.
İlk kez millî sınırlardan bahsedilmiş ve Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalandığı anda Türk vatanı olan topraklarının parçalanamayacağı açıklanmıştır.
Toplanış şekli bakımından bölgesel olmasına karşın aldığı kararlar bakımından millî bir kongredir.
İlk defa geçici bir hükümetin kurulacağından bahsedilmiştir.
Erzurum Kongresi Sivas kongresine bir ön hazırlık çalışması niteliğindedir.
İlk kez başkanlığını Mustafa Kemal’in yaptığı dokuz kişilik bir Temsil Heyeti oluşturuldu. Bu Temsil Heyeti bir hükümet gibi görev yapacaktır. (Temsil Heyeti’nin görevi TBMM’nin açılmasına kadar devam edecektir.)
Erzurum Kongresinin bir önemi de Batı Anadolu’da Yunan kuvvetlerine karşı mücadele eden Kuva-yi Milliye üzerinde büyük moral etkisi yaptı.
Erzurum Kongresi Mustafa Kemal’in sivil olarak görev aldığı ilk yerdir. Bölgesel bir kongredir. Kaynak: Wikiwand
PERPA HABERLERİ
PERPA ANA SAYFA
PERPA İLETİŞİM
Cap Polo 400E Valiz
/0 Yorumlar/in Cap Polo Valiz /tarafından aristelyosCap Polo 400E Valiz
Cap Polo 400E Valiz
-Yüksek darbe direnci için yüksek teknoloji malzemesi % 100 ABS ile üretilmiştir.
-Kademeli çek çek.
-Özel aleminyum çok boy ayarlanabilir kademeli mekanizma.
-Eşyalarınızı ayırabileceğiniz iç donanım.
-Eş modellerine Göre daha Hafif (ultra light)
-Yumuşak, ergonomik tutma sapları.
-Ağırlığı dengeleyip, taşımayı kolaylaştıran, silikon malzemeden üretilmiş 360 derece dönebilen 2 x 4 tekerlek sistemi.
-Ayarlanabilir şifreli kilit sistemi.
-Ürünler (Büyük, Orta ve Kabin Boy) iç içe geçebildiği için kullanmadığınız zamanlarda yerden tasarruf sağlarsınız.
-2 Yıl Garanti.
Cap Polo 400E Valiz Ön Görünüm
Cap Polo 400E Valiz Arka Görünüm
Cap polo 400E Valiz Yandan Görünüm
Cap Polo 400E Valiz Renkleri
Cap Polo 400E Valiz Aksesuarları
TÜM BOYLARIN EBATLARI
BÜYÜK BOY: 75 x 50 x 30 cm +%25 KÖRÜK
ABEN ÇANTA
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 8 No: 1255 (Halk Bankası yanı) Şişli – İstanbul
Tel: 0212.210 71 91 Gsm: 0532 213 60 15
CAP POLO VALİZ
VALİZ ÇEŞİTLERİ
ABEN ÇANTA ÜRÜNLER
ABEN ÇANTA ANA SAYFA
AMBALAJ MALZEMELERİ
PERPA FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
F1 Depo Robot Teknoloji Ürünleri Element Elektronik
/0 Yorumlar/in Bilgisayar Bilişim Yazılım, Güvenlik Teknolojileri, Otomasyon, Robot Malzemeleri /tarafından aristelyosF1 Depo Robot Teknoloji Ürünleri Element Elektronik
F1 Depo Robot Teknoloji Ürünleri
F1 Depo
Sitemiz toptan satışlarını yaptığımız ürünlerin en uygun fiyatlarla son tüketici ile buluşmasını amaçlayarak kurulmuş bir E-Ticaret Sitesidir. Ürün Çeşitlerimiz olan Robot malzemeleri, Lipo piller, Arduino Setleri, Dc ve Ac Redüktörlü Motorlar, Drone Multikopter Parçaları, 3d Yazıcı Malzemeleri, Robot Kitleri, Sensörler, Cnc Malzemeleri, Entegre ve Mikro Denetleyici Modelleriyle Hizmet vermekteyiz.
4000 e yakın ürün yelpazesiyle En Uygun Fiyat ve Stoktan Teslim garantisi altında Milli Teknolojilerin gelişmesi yönünde Üreteciyi desteklemek için çalışmaktayız.
Alışverişlerinizi www.f1depo.com internet Mağazamızdan yada Perpa Ticaret Merkezinde Bulunan Satış ofisimizden yapabillirsiniz.
ÜRÜNLER
Elektronik Kartlar
F1 Depo Elektronik Kartlar
Motor Sürücü Kartları
İtme Çekme Bobin
Röle kartları
Voltaj Regülatör Kartları
Kontrol Devreleri
Lilypad malzemeleri ve Giyilebilir Kartlar
Led Aydınlatma Modülü
Adreslenebilir Led (NeoPixel)
CNC Kontrol Kartları ve CNC Kitleri
Modüller
Programlayıcılar
Geliştirme Kartları
Sensörler
Motorlar
Drone ve Multikopter Malzemeleri
3D Yazıcı Malzemeleri
Kablolar
Mekanik Parçalar
Tekerlekler
Kablosuz Haberleşme Sistemleri
El Aletleri
Robot Malzemeleri ve Robot Kitleri
Komponentler
CNC Malzemeleri ve Parçaları
Outlet
Pil ve Güç Kaynağı
F1 Depo İletişim Bilgileri
ROBOT MALZEMELERİ
OTOMASYON FİRMALARI
BİLGİSAYAR BİLİŞİM FİRMALARI
ELEKTRİK ELEKTRONİK FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
Robotus Robot Teknolojileri Robot Malz. Limited Şirketi
/0 Yorumlar/in Bilgisayar Bilişim Yazılım, Güvenlik Teknolojileri, Otomasyon, Robot Malzemeleri /tarafından aristelyosRobotus Robot Teknolojileri Robot Malzemeleri Ltd. Şti. Robotus 2007 Yılında Perpa Ticaret Merkezinde Robotik Elektronik ve Mekanik Malzemelerin satışı ve projelendirme konusunda faaliyete başlamıştır.
Robotus Robot Teknolojileri
Robotus Robot Teknolojileri Faaliyet Alanları
– Elektronik ve Robotik Malzeme Satışı
– Robotik ve Mekatronik Projeleri
– Otomasyon Kontrol Devreleri
– PCB Devre Tasarımı ve Üretimi
Arduino Kartları
Elektronik Kartlar
Sensörler
Robot Kitleri
Robot Gövdeleri
Motorlar
Tekerlekler
Elektronik Komponentler
Mekanik
Pil & Batarya
Raspberry Pi
Drone ve Drone Malzemeleri
Kurs ve Eğitimler
Kitaplar
3D Printer ve Malzemeleri
Araç ve Gereçler
Maker Ürünleri
CNC Malzemeleri
Robotus, ülkemizin hobi robotik sürecine tanıklık etmiş ve bu sürecin içinde 2007’den beri var olarak, sizlerin sayesinde ‘’ Türkiye’nin En Güçlü Robotik Markası ‘’ haline gelmiştir.
Robotus Robot Teknolojileri Uluslararası Başarıları
Robotus Robot Teknolojileri Referanslar
FİRMALAR
LİSE VE ÖZEL OKULLAR
ÜNİVERSİTELER
Robotus Robot Teknolojileri Ürünler
Arduino
Robot Kitleri
Elektronik Kartlar
Sensörler
Raspberry Pi
Motorlar
Pil & Batarya
Tekerlekler
Seri Sonu – İndirim
Robot Gövdeleri
Mekanik Malzemeler
Drone ve Drone Malzemeleri
Orange Pi
3D Printer
Aparatlar
Araç Gereçler
BBC Mikro:Bit
CNC Malzemeleri
Elektronik Komponentler
Kitaplar
Kurs ve Eğitimler
LattePanda
Maker Ürünleri
Robotus Robot Teknolojileri İletişim
ROBOT MALZEMELERİ
OTOMASYON FİRMALARI
BİLGİSAYAR BİLİŞİM FİRMALARI
ELEKTRİK ELEKTRONİK FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
Polo Horse Mavi Valiz Ultra Hafif 4 Tekerli Körüklü
/0 Yorumlar/in Polo Horse Valiz /tarafından aristelyosPolo Horse Mavi Valiz
Polo Horse Mavi Valiz
Polo Horse Mavi Valiz
4 TEKERLİ ULTRA HAFİF 3’LÜ VALİZ SEYAHAT ÇANTASI POLO HORSE – MAVİ
Polo Horse Mavi Valiz Seti
Ultra hafif körüklü 3’lü valiz seti
Kaliteli saten astar
Fermuarlar tekerler ve gövde tek renk
4 tekerlek
Sessiz çalışan tekerler
Siyah-turkuaz-mor -pembe-gri
Kaliteli su geçirmez kumaş
Laptop bölmeli
Ağırlık: kabin boy: 2,30kg
Ortaboy: 2,80 kg
Büyük boy: 3,20 kg
Kaliteli çekçek
2 yıl polo horse parça garantili
Renk: Mavi
Materyal: İmpertex su geçirmez kumaş.
Boyutlar: Kabin Boy , Orta Boy ve Büyük Boy Valiz Seti.
Renginiz belli olsun?
İster uçak, ister otobüs isterse gemi seyahatinde olsun bavulların %80’i siyahtır. Bu da valizinizin diğerleriyle karışmasına, uzaktan hemen seçilememesine yol açabilir. O yüzden yeni bavul alırken biraz daha cesur olun, farklı renkleri tercih edin.
Mavi Valiz, en uzaktan bile görülür. Özellikle, yabancı kentlerde, uçakta vb. yerlerde kolaya bulunur. Mavi valiziniz taşırken fark yaratır.
Valiz / Bavul Nedir?
Valiz veya Bavul, bohça, çanta vb. taşıma ürünlerine sığmayacak kadar hacimli, genellikle seyahat amaçlı kullanılan ürünlerdir. Bohça, çanta çok daha kısa mesafe ve kısa süreli taşınmaları anlatırken, valiz ve bavul kavramları, biraz daha uzun seyahatleri çağrıştırır.
Fakat bunlar adı üzerinde seyahat, gezintidir. Çok uzun süreli veya temelli kalışlar, gidişler değildir. Valiz / Bavulla seyahat edenler mutlaka geri dönerler. Dolayısıyla bu insanlar, Seyyah / Gezgindir. Belirli amaçlarla uzun sayılabilecek sürelerde gezinirler.
Yanlarında temel ihtiyaçlarını orta vadeli karşılayacak malzemeler gereklidir. Bunlar İtalyanca ve Fransızca Bavul veya valiz dediğimiz taşıma araçlarıdır. Bu araçları taşıyanlar ne kadar uzun seyahat etselerde mutlaka bir gün geri dönerler. Taşıdıkları valiz veya bavulun kapasitesi o kadardır. Bir yere gidilecek ama uzun veya kısa olmasına bağlı olmaksızın mutlaka geri dönülecek anlamını taşır.
Aben Çanta olarak en kaliteli valiz bavulları her zaman en uygun fiyatlarla sunuyoruz.
Hemen Arayın
Perpa B Blok Kat: 8 No: 1255 (Halk Bankası yanı) Şişli – İstanbul
Tel: 0212.210 71 91 Gsm: 0532 213 60 15
POLO HORSE VALİZ
VALİZ ÇEŞİTLERİ
ABEN ÇANTA ÜRÜNLER
ABEN ÇANTA ANA SAYFA
AMBALAJ MALZEMELERİ
PERPA FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
Polo Horse Pembe Valiz
/0 Yorumlar/in Polo Horse Valiz /tarafından aristelyosPolo Horse Pembe Valiz
Polo Horse Pembe Valiz
4 TEKERLİ ULTRA HAFİF 3’LÜ VALİZ SEYAHAT ÇANTASI POLO HORSE – PEMBE
Ultra hafif körüklü 3’lü valiz seti
Kaliteli saten astar
Fermuarlar tekerler ve gövde tek renk
4 tekerlek
Sessiz çalışan tekerler
Siyah-turkuaz-mor -pembe-gri
Kaliteli su geçirmez kumaş
Laptop bölmeli
Ağırlık: kabin boy: 2,30kg
Ortaboy: 2,80 kg
Büyük boy: 3,20 kg
Kaliteli çekçek
2 yıl polo horse parça garantili
Renk: Pembe.
Materyal: İmpertex su geçirmez kumaş.
Boyutlar: Kabin Boy , Orta Boy ve Büyük Boy Valiz Seti.
Polo Horse Pembe Valiz
Hemen Arayın
Perpa B Blok Kat: 8 No: 1255 (Halk Bankası yanı) Şişli – İstanbul
Tel: 0212.210 71 91 Gsm: 0532 213 60 15
POLO HORSE VALİZ
VALİZ ÇEŞİTLERİ
ABEN ÇANTA ÜRÜNLER
ABEN ÇANTA ANA SAYFA
AMBALAJ MALZEMELERİ
PERPA FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
Cap Polo 2010E Valiz
/0 Yorumlar/in Cap Polo Valiz /tarafından aristelyosCap Polo 2010E Valiz
Cap Polo 2010E Valiz
Cap Polo 2010E Valiz Set
Cap Polo 2010E Valiz Ön Görünüm
Cap Polo 2010E Valiz Arka Görünüm
Cap Polo 2010E Valiz Yandan Görünüm
Cap Polo 2010E Valiz Aksesuarlar
Cap Polo 2010E Valiz Renkler
Cap Polo 2010E Valiz Renkleri
ABEN ÇANTA
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 8 No: 1255 (Halk Bankası yanı) Şişli – İstanbul
Tel: 0212.210 71 91 Gsm: 0532 213 60 15
CAP POLO VALİZ
VALİZ ÇEŞİTLERİ
ABEN ÇANTA ÜRÜNLER
ABEN ÇANTA ANA SAYFA
AMBALAJ MALZEMELERİ
PERPA FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ
Robotzade Robot Teknolojileri Elektronik Ltd. Şti.
/1 Yorum/in Bilgisayar Bilişim Yazılım, Güvenlik Teknolojileri, Otomasyon, Robot Malzemeleri /tarafından aristelyosRedomak Robot Teknolojileri A.Ş. Redüktörler, Sürücü
/0 Yorumlar/in Bilgisayar Bilişim Yazılım, Otomasyon, Robot Malzemeleri /tarafından aristelyosCap Polo 2009K Valiz
/0 Yorumlar/in Cap Polo Valiz /tarafından aristelyosCap Polo 2009K Valiz
Cap Polo 2009K Valiz
ABEN ÇANTA
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 8 No: 1255 (Halk Bankası yanı) Şişli – İstanbul
Tel: 0212.210 71 91 Gsm: 0532 213 60 15
CAP POLO VALİZ
VALİZ ÇEŞİTLERİ
ABEN ÇANTA ÜRÜNLER
ABEN ÇANTA ANA SAYFA
AMBALAJ MALZEMELERİ
PERPA FİRMALARI
PERPA TİCARET MERKEZİ