Paris İklim Anlaşması

Paris İklim Anlaşması

Laurence Tubiana

Paris İklim Anlaşması’nın mimarlarından biri olan Avrupa İklim Vakfı (ECF) CEO’su Laurence Tubiana, ABD Başkanı Donald Trump’ın anlaşmadan çekilme kararını değerlendirirken, “Bazen insanlar diyor ki ‘Eğer yapamıyorsak anlaşmadan vazgeçelim.’ Ancak bu çılgınca. Çünkü 4-5 derecelik bir ısınmayla dünyada büyük bir tahribat yaşanır” diyor.

Paris İklim Anlaşması

AVRUPA İklim Vakfı (ECF) CEO’su Laurence Tubiana, 2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması’nın da mimarlarından biri. Tubiana geçtiğimiz hafta, ECF, Almanya’nın enerji konusundaki en etkin düşünce kuruluşu Agora Energiewende ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) ortaklığında kurulan SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin kuruluşu nedeniyle İstanbul’daydı. Kendisine Paris Anlaşması sonrasını, özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın anlaşmadan çekilme kararı açıklamasının ardından iklim mücadelesinde neler yaşandığını sordum. Trump’ın ABD’yi anlaşmadan çekme kararına yönelik “Elbette iyi haber değil” yorumu yapan Tubiana, “Diğer yandan Trump bu anlaşmanın ne kadar dirençli olduğunu gösterdi çünkü başka kimse çıkmadı” diyor. 1997’de Kyoto Protokolü devreye girdiğinde, ABD protokolü imzalamamış ve birçok ülke de ABD’nin peşinden gidip, protokolü imzalamama kararı vermişti. Paris Anlaşması’nda ise benzer durum yaşanmadı. Paris İklim Anlaşması’nda başlıca amacın her ülkenin kendi hedeflerini belirlemesini sağlamak olduğunu anımsatan Tubiana, iklimle mücadelede yeterince hızlı olmadığımızdan şikâyet ediyor.

Paris İklim Anlaşması

BÜYÜK TAHRİBAT YAŞANIR

Bundan endişe duyduğunu söyleyen Tubiana, şöyle devam ediyor: “Eğer küresel sıcaklık artışını yüzyılın sonuna kadar 2 derecenin altında tutmak istiyorsak- ki zaten 1 derecelik sıcaklık artışına ulaştık- önümüzde küçük bir eylem alanı var. Ve emisyonlar hala küresel düzeyde artıyor. Bu yüzden benim kaygım, evet düşüncede, teknolojide ve ekonomide gerçekten bir dönüşüm geçirdik ve geçiriyoruz, ama çok yavaş. Bu kesin. Şimdiyse en büyük zorluk bunu nasıl hızlandıracağımız. Tabii muhalif bir ABD hükümetine sahip olma handikabı da yardımcı olmuyor. Çünkü bu durum başkaları üzerindeki baskıyı azaltıyor ve ABD büyük bir ekonomi. Ama başka seçeneğimiz de yok. Bazen insanlar yapamazsak, anlaşmadan vazgeçmemiz gerektiğini söylüyorlar. Bu çılgınca. Çılgınca çünkü ülkeler sadece Paris için taahhütlerini yerine getirse bile- ki bu yapılabilir- bu küresel sıcaklığı sınırlayabiliyor. Eğer bu olmazsa sıcaklık artışı 4-5 dereceye çıkabilir. Bunun ise neye benzeyeceğini bilmiyoruz, muhtemelen birçok doğal ortamda, hatta insanların yaşam alanlarında büyük bir tahribat yaratacak. Yani insan türü olarak yaşadığımız bu gezegen için elimizden geleni yapmalıyız. Bu hedefte başarılı olamasak bile. Bu yüzden insanlar ‘Eğer başaramayacaksak neden uğraşalım’ derken hep endişe duyuyorum. Hayır! Bu büyük bir şey. Sorun, insanların hayatta kalmaları için bunun ne kadar önemli olduğunu anlamamaları.”

Paris İklim Anlaşması

KÜRESEL VATANDAŞLIK MESELESİ

 

ABD’den sonra Çin’in iklim değişikliği konusunda “meşale taşıyıcı” olma görevine soyunduğunu anlatan Tubiana, “Fakat kontrol ve dengeye sahip olmak her zaman çok iyidir. Çünkü onlar bir şeyler yapıyorlar ama diğer yandan Çin’den dünyanın diğer ülkelerine çok fazla sermaye akışı var ve şu anda çoğu yüksek karbonlu sektörlere gidiyor. Ve anlaşma bir arkadaş baskısı gibi işliyor. Bu nedenle, ABD’nin kaybını yeniden dengeleme sorunu gerçek bir sorun. Burada Avrupa devreye girmeli ve giriyor da” yorumunu yapıyor. ABD’de ise hükümetin dışında büyük şirketler, bankalar, yerel otoriteler, STK’lar ve topluluklar gibi farklı unsurların iklim değişikliği konusunda elini taşın altına koyduğunu Tubiana, “Aslında liderliğin doğası da değişti” diyor. Trump çekileceklerini açıkladığında, ABD’de ‘Hükümet olarak çekilebilirsiniz, ama biz hala varız’ diyen bir hareketin başladığına işaret eden Tubiana, “Eğer işletmeler ya da şehirler ‘Ne istersen yapabilirsin ama biz yurttaş olarak,

küresel hedefe bağlı kalmamız gerektiğine karar verdik’ diyorsa, bu uluslararası hükümetler arası bir şey olmaktan çıkıp küresel bir vatandaşlık meselesine dönüşüyor ve süreç tamamen değişiyor” diyor.

 

İKLİMDE TEHLİKELİ SENARYO

“2 santigrat derece ısınma sınırına ulaşırsak ne olur?” sorumuza karşılık Tubiana, şunları anlatıyor: “Afrika ya da Ortadoğu’nun birçok bölgesinde kuraklık yaşanıyor. Bu bölge çok daha fazla etkilenecek. Bölge zaten politik olarak çok karmaşık ve bu soruna Doğu Akdeniz’in deniz seviyesindeki yükselişinin herhangi bir başka bölgeye veya denize göre daha hızlı yükseleceğini de ekliyorsunuz. Böylece Mısır ya da Lübnan gibi ülkelerde deniz seviyesindeki yükseliş sahip oldukları tüm iyi suların yüksek oranda tuzlanmasına yol açacak. Kaynakların tuzlanması gerçekten bir sorun çünkü o zaman tarım ve insanlar için kullandığınız suyu tuzdan arındırmak zorunda kalacaksınız ve bu hala çok pahalı. Ve tabii ki bölgedeki su mevcudiyeti, her yerde yaşanan kar sorunu nedeniyle yoğun bir şekilde azalacaktır. Sudan’da görüyorsunuz Etiyopya’da, Çad’de şu anda iklim mültecileri var. Bazı analizler, Suriye’deki kuraklığın büyük olasılıkla siyasi krizi derinleştirdiğini gösteriyor. Göç üzerindeki iklim boyutunu zaten ölçebiliriz, göç akışını arttırdı ve muazzam ölçüde artıracak. Bu gelecek bir şey değil, şimdi yaşanıyor. İnsanların suları yoksa, su için savaşırlar ya da hareket ederler. Bu yıl ortalama sıcaklıkta en yüksek oldu. New York’ta bir gün 2 dereceyken, ertesi gün 26 derece olan bir hava var; hava dengesizliği gerçekten çok yüksek. Ve sonra daha görünmez bir şey var, sağlık meselesi. Direnmeye alışık olmadığımız, sıcak bölgelerden kuzey bölgelerine gelen bir dizi virüs var.”

Paris İklim Anlaşması

 

2020 sonrası iklim değişikliği rejiminin çerçevesini oluşturan Paris Anlaşması, 2015 yılında Paris’te düzenlenen BMİDÇS 21. Taraflar Konferansı’nda kabul edilmiştir. Anlaşma, 5 Ekim 2016 itibariyle, küresel sera gazı emisyonlarının %55’ini oluşturan en az 55 tarafın anlaşmayı onaylaması koşulunun karşılanması sonucunda, 4 Kasım 2016 itibariyle yürürlüğe girmiştir.

 

Paris Anlaşması’nın, BMİDÇŞ ile karşılaştırıldığında en ayırt edici özelliği, tüm ülkelerin katkılarına dayanacak bir sistem öngörülmüş olmasıdır. Anlaşma, iklim değişikliğiyle mücadelede gelişmiş/gelişmekte olan ülke sınıflandırmasına ve tüm ülkelerin “ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler” ilkesi tahtında sorumluluk üstlenmesi anlayışına dayandırılmıştır. Gelişmiş/gelişmekte olan ülke sınıflandırmasının yapılabilmesi için bir kıstas belirlenmemiş; herhangi bir farklılaştırmaya da gidilmemiştir.

 

Paris Anlaşması, 2020 sonrası süreçte, iklim değişikliği tehlikesine karşı küresel sosyo/ekonomik dayanıklılığın güçlendirilmesini hedeflemektedir. Paris Anlaşması’nın uzun dönemli hedefi, endüstriyelleşme öncesi döneme kıyasen küresel sıcaklık artışının 2°C’nin olabildiğince altında tutulmasıdır. Bu hedef fosil yakıt (petrol, kömür) kullanımının tedricen azaltılarak, yenilenebilir enerjiye yönelinmesini gerektirmektedir.

 

İklim değişikliği ile mücadele bağlamında Anlaşma, ulusal katkılar, azaltım, uyum, kayıp/zarar, finansman, teknoloji geliştirme ve transferi, kapasite geliştirme, şeffaflık, durum değerlendirmesi konularına ilişkin uygulamam modaliteleri belirlenmek üzere bir çerçeve oluşturmuştur.

 

Anlaşma, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine maruz kalan ülkelerin uyum ve direnç kabiliyetlerinin artırılması ile sera gazı emisyon azaltım kapasitelerinin yükseltilmesi amacıyla öncelikle gelişmiş ülkelerin, En Az gelişmiş Ülkeler ve Küçük Ada Devletleri başta olmak üzere ihtiyacı olan gelişmekte olan ülkelere finansman, teknoloji transferi ve kapasite geliştirme imkanları sağlamaları öngörmektedir.

 

Emisyon azaltımı hususunda Anlaşma’da, gelişmiş ülkelerin mutlak emisyon azaltımı hedeflerini sürdürmeleri; gelişmekte olan ülkelerin ise emisyon azaltımı hedeflerini yükselterek farklı milli koşulları uyarınca, zaman içinde tüm sektörleri kapsayacak yeni, artırılmış hedefler benimsemelerini telkin etmektedir.

 

Bu hedeflerin uygulamaya konulması bağlamında ulusal katkılar, Anlaşma’nın önemli saç ayaklarından birini oluşturmaktadır. Ülkemiz, 20 Eylül 2015 tarihinde 2030 yılı itibariyle gerçekleşmesi öngörülen “Niyet Edilen Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkı” (INDC) beyanını %21’e varan artıştan azaltım olarak açıklamıştır. Bilim dünyasınca yapılan değerlendirmelere göre, bildirilen tüm ulusal katkılar hayata geçirilse dahi, 2°C hedefine ulaşılmada yetersiz kalınacağı ve çabaların arttırılması gerektiğine dikkat çekilmektedir. Nitekim Paris Anlaşması, Ulusal Katkı Beyanlarını (NDCs) periyodik olarak gözden geçirilmesi ve hedeflerin tedricen yükseltilmesini öngörmektedir.

 

Ülkemiz, Paris Anlaşması’nı, 22 Nisan 2016 tarihinde New York’ta düzenlenen Yüksek Düzeyli İmza Töreni’nde 175 ülke temsilcisiyle birlikte imzalamış ve Ulusal Beyanımızda Anlaşma’yı gelişmekte olan bir ülke olarak imzaladığımız vurgulanmıştır.

 

Paris Anlaşması’nın kabulünden 1 yıl geçmeden yürürlüğe giren ilk küresel anlaşmadır.

 

7-18 Kasım 2016 tarihlerinde Marakeş’te düzenlenen BMİDÇS 22. Taraflar Konferansı, Paris Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi sonrasında gerçekleştirilen ilk taraflar konferansı olması bağlamında, “Eylem Konferansı” olarak adlandırılmıştır.

 

Marakeş Taraflar Konferansından hemen öncesinde, gelişmiş ülkelerin 100 milyar dolar taahhüdüne ilişkin açıklanan “100 Milyar ABD Doları Yol Haritası”da, finansman bağlamında gelinen noktanın değerlendirilmesi açısından önemlidir.

 

Toplantı sonucunda, Paris Anlaşması’nın uygulama parametrelerinin en geç 2018 yılında tamamlanması öngörülmüştür. 2017-2020 süreci için “Küresel İklim Eylemi için Marakeş Ortaklığı” başlatılmış ve “İklim ve Sürdürülebilir Kalkınmaya dair Marakeş Eylem Duyurusu” (Marrakech Action Proclamation) kabul edilmiştir.

 

BMİDÇS 23. Taraflar Konferansı (COP 23) 6-17 Kasım 2017’de Fiji başkanlığı adına Bonn’da yapılacaktır.

 

Paris Anlaşması’na Giden Süreç

 

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 2007 yılında yayımlanan 4. Değerlendirme Raporunda küresel ısınmanın tartışmasız bir gerçek olduğu; sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltılmasında geç kalınırsa iklim değişikliğinin ağır etkilerinin olacağı ve dolayısıyla küresel emisyonların acilen hızlı bir şekilde azaltılması gerektiği vurgulanmıştır.

 

Bu çağrı dikkate alınarak 2007 yılında düzenlenen 13. Taraflar Konferansı sonucunda Bali Yol Haritası oluşturulmuş, iklim müzakerelerinde iki paralel süreç başlatılarak, Kyoto Protokolü için 2012 sonrası müzakereler ile 2020 sonrası yeni iklim rejiminin müzakereleri sürecine adım atılmıştır.

 

Bali yol haritasında, tüm gelişmiş ülkelerin ulusal plan ve programlarına uygun azaltım taahhütleri veya faaliyetleri üstlenmeleri; gelişmekte olan ülkelerin ise teknoloji, finansman ve kapasite geliştirme faaliyetleri ile sağlanan ve desteklenen sürdürülebilir kalkınma hedefleri bağlamında, ulusal programlarına uygun azaltım faaliyetleri (NAMA) üstlenmeleri yer almıştır. 2012 sonrası iklim rejiminin belirlenmesi için ise, ortak vizyon, azaltım, uyum, teknoloji transferi ve finansman konu başlıkları altında müzakeler gerçekleşmiştir.

 

2009 yılında Kopenhag’da düzenlenen 15. Taraflar Konferansı uluslararası toplumda hayal kırıklığı yaratmış olmasına karşın, konferans sonucunda oluşturulan yasal bağlayıcılığı olmayan “Kopenhag Uzlaşma Metni”, müzakerelere yön verecek bir siyasi uzlaşı belgesi olmuştur.

 

Ek-I ülkelerinin 2020 yılı için sayısallaştırılmış, tüm ekonomiyi kapsayacak şekilde emisyon azaltım hedeflerini uygulamayı taahhüt etmiş, Ek-I Dışı ülkeler ise, azaltım faaliyetlerini (NAMA) uygulayacaklarını ifade edilmişlerdir. Uzlaşma metninde ilk kez Yeşil İklim Fonu (GCF) telaffuz edilmiş; iklim değişikliğiyle mücadelenin en önemli ayağı olarak gelişmekte olan ülkelere sağlanacak finansman desteği çerçevesinde, 2010-2012 dönemi için gelişmekte olan ülkelere 30 milyar dolar, uzun dönemde ise, 2020 itibariyle yıllık 100 milyar dolar finansman yardımı yapılması kararı alınmıştır. Bu fonun büyük bir kısmının ise Yeşil İklim Fonu üzerinden gitmesi gerektiği belirtilmiştir. Kopenhag’da ayrıca İklim Teknoloji Merkezi ve Ağı’nın (CTCN) temelini oluşturan teknoloji mekanizması kurulması kararı alınmıştır.

 

Bu doğrultuda, 2010 yılında Cancun’da düzenlenen 16. Taraflar Konferansı sonrasında Yeşil İklim Fonu (GCF) ve CTCN’in kurulmasına karar verilmiştir. Finansman hedefi olarak yine Kopenhag uzlaşma metninde geçen kısa vadede 30 milyar dolar, uzun vadede ise 100 milyar dolar zikredilmiştir.

 

2011 yılında Durban 17. Taraflar Konferansında, 2015 yılında imzalanmak üzere 2020 yılında yürürlüğe girmesi beklenen uluslararası bir anlaşma taslağı hazırlanması için Durban Güçlendirilmiş Eylem Platformu Geçici Çalışma Grubu (ADP) oluşturulmuştur.

 

2012 yılında düzenlenen Doha Konferansı, Kyoto Protokolü’nün ikinci taahhüt döneminin kabul edilmesinin yanısıra, iklim değişikliğinden en fazla etkilenen küçük ada devletleri ve en az gelişmiş ülkelerinin “iklim değişikliğinin etkilerinden kaynaklanan kayıp ve zararlar” kavramının uluslararası müzakerelere eklenmesi bağlamında önemli bir dönüm noktası olmuştur.

 

2013 yılı sonunda gerçekleştirilen Varşova 19.Taraflar Konferansı sonucunda, sözleşmeye taraf tüm ülkeler, 2020 yılı sonrası tarafların iklim değişikliği ile mücadele çerçevesinde çabalarını yansıtacak ulusal olarak belirleyecekleri katkılarını 21.Taraflar Toplantısı öncesi 2015 yılı Ekim ayına kadar sunmaya davet edilmiştir.

 

Varşova sonrası, 2014’de Lima’da gerçekleştirilen 20.Taraflar Konferansında ise ulusal katkıların çerçevesi belirlenmeye çalışılmış, konferans çıktısı olan “İklim Eylemi için Lima Çağrısı” belgesi ekinde, 2015 yılında kabul edilmesi öngörülen yeni anlaşma metninin öğeleri ayrıntılı bir şekilde ortaya konmuştur.

 

Yeni rejimin üzerinde genel bir mutabakatın oluşması ve IPCC’nin zaman içerisinde giderek daha güçlü bir şekilde ortaya koyduğu veriler doğrultusunda, 30 Kasım-12 Aralık 2015’de düzenlenen BMİDÇS 21. Taraflar Konferansı sonucunda Paris Anlaşması üzerinde uzlaşıya varılmıştır.

Kaynaklar:

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/trumpin-yaptigi-cilginlik-40840370

http://www.mfa.gov.tr/paris-anlasmasi.tr.mfa

 

Katliamı nefretle kınıyoruz

Katliamı nefretle kınıyoruz

 

Katliamı nefretle kınıyoruz

Bütün semavi dinlerin ortak merkezi Kudüs’ün İsrail’in başkenti yapılmasını, Amerika Birleşik Devletleri’nin Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasını, Bu durumu protesto eden Gazzeli sivillerin İsrail tarafından katledilmesini nefretle kınıyoruz.

 

Kudüs, bütün semavi dinlerin ortak merkezidir. Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen Kudüs’ün başkent yapılması yasadışıdır.

 

Trump’ın tüm Dünyanın tepkisine rağmen büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması Dünya barışının geri dönülmez bir biçimde hançerlenmesidir. Bir an önce bu karardan vazgeçilmelidir.

 

Gazzeli sivil Filistinlilerin kararı protesto etmeleri, gösteri düzenlemeleri en doğal haklarıdır. İsrail’in Filistinli sivillere karşı askeri güç kullanıp, en az 58 kişiyi katledip binlerce sivili yaralaması insanlık suçudur. Nefretle Kınıyoruz.

 

Diren Filistin….

Perpa Ticaret Merkezi A Blok Yönetimi

 

Katliamı nefretle kınıyoruz

 

Perpa Banka Müdürleri ile Kahvaltı

Perpa Banka Müdürleri ile Kahvaltı

Perpa Ticaret Merkezi A Blok Yönetimi Perpa’daki banka şube müdürleri ile kahvaltıda buluştu. 11 Mayıs Cuma günü düzenlenen kahvaltıya bütün bankaların şube müdürleri ve yardımcıları katıldılar.

Perpa Banka Müdürleri ile Kahvaltı

 

Kısa bir tanışmadan sonra Başkan Hasan Sezgin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne karşı açtıkları davaları kazandıklarını ve tapuların değiştiğni anlatarak 2007 sonrası satılan 400 civarında dükkanın üzerinde ipotek sorunu olduğunu bu durumdan dolayı kredi kullanmakta zorlandıklarını anlatarak bankaların bu sorunun çözümü konusunda yardımcı olamalarını istedi.

Perpa Banka Müdürleri ile Kahvaltı

Arsa davalarını yürüten Avukat Atakan Kayrak ipotekler konusunda hukuki durumu anlatarak aslında yargıtay karalarına göre böyle bir sorunun olmadığını imar durumu iptal olunca ipoteklerinde otomatik olarak kalktığını fakat tapu dairesine bu durumu izah etmekte zorlandıklarını belirterek sorunun çözümü için yardımcı olmalarını istedi.

Perpa Banka Müdürleri ile Kahvaltı

Çeşitli bankaların şube müdürlerinin görüşleri alınarak konu ile ilgili bir dosya hazırlanıp bankalar iletilmesine karar verildi. Kahvaltı sonrası Başkan Hasan Sezgin, katılan tüm banka şube müdürlerine teşekkür etti.
Perpa Banka Müdürleri ile Kahvaltı

 

Varlık Barışı 2018

Varlık Barışı 2018

Varlık barışı, Hükümet 2008, 2013 ve 2016 yıllarından sonra 4’üncü kez varlık barışı düzenlemesi getiriyor. Maliye Bakanı Naci Ağbal, kasım sonuna kadar para, altın ve döviz menkul kıymetlerini yurtdışından getiren vatandaşların ülke içerisinde diledikleri gibi tasarruf edebileceklerini belirterek, “Getirilen varlığın yüzde 2’si oranında bir vergi tahsil edeceğiz” dedi.

Varlık barışı

Vergi ve bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin tasarının ‘varlık barışı’ düzenlemesini içeren maddesi dün akşam Meclis’ten geçti. Tümünün bugün görüşülerek yasalaşması beklenen tasarıya önergeyle eklenen düzenlemeye göre, varlık barışından yararlanacaklar yüzde 2 vergi ödeyecek. Ancak, 31 Temmuz 2018’e kadar bu varlıklarını getirenler ise vergiden muaf olacak. Maliye Bakanı Naci Ağbal, AA Editör Masası’nda dün yaptığı açıklamada, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen vergi ve SSK prim borçlarını yeniden yapılandıran paketle varlık barışı düzenlemesinin getirileceğini belirterek, “Hem yurt içindeki varlıklarını işletmelerine dahil etmek isteyen mükelleflerimize kolaylık getireceğiz hem de yurt dışında bulunan varlıklarını Türkiye’ye getirecek olan vatandaşlarımıza kolaylık getireceğiz” dedi. Ağbal,   şunları söyledi:

 

KASIM SONUNA KADAR

“Para, altın, döviz menkul kıymeti olan vatandaşımız bu yıl itibarıyla 11. ayın sonuna kadar bu yurt dışındaki varlıklarını Türkiye’ye getirirlerse ve bildirirlerse bu varlıklarıyla ülke içerisinde diledikleri gibi tasarruf edebilecekler. Kasım sonuna kadar müracaatları alacağız. Bildirimde bulunma tarihinden sonra 3 ay içerisinde de bu varlığını Türkiye’ye getirecek. Varlığını Türkiye’ye getiren vatandaşımız bunu işletmesine dahil ederse herhangi bir vergi incelemesiyle muhattap olmayacak, bu varlık üzerinden ilave bir vergi tarhiyatı yapılmayacak, kazancın hesabına dahil edilmeyecek.

 

Vatandaşlar isterlerse yurtdışından getirdiği varlıkları daha sonra işletmeden çekebilecekler. Çektiğinde de ilave bir temettü vergisi de kendisinden almayacağız, serbest bir şekilde tasarruf etmesine imkan sağlayacağız. Bir başka düzenleme de işletmenin yurt dışından aldığı bir kredi var ama aynı zamanda yurt dışında varlığı da var. Eğer derse ki ‘ben yurt dışındaki mevcut varlıklarımı işletmemin yurt dışındaki kredi ödemesinde kullanayım, Türkiye’ye getirmeyim’, buna da imkan sağlıyoruz. Sermaye avansı mahsubunda bulunan varlıklar da kullanılabilecek. Dolayısıyla istiyoruz ki vatandaşlarımız yurt dışında bulunan para, döviz, altın ve menkul kıymetlerini Türkiye’ye getirsinler. Bu varlıklarını ekonomiye, işletmelerine dahil etsinler, sermayelerini artırsınlar, bilançolarını güçlendirsinler ve böylelikle bir canlılık kazandırsınlar. Yurt içi varlıklarını işletmeye dahil etmek isteyenler de 30 Kasım 2018 tarihine kadar müracaat edebilecekler.”

Varlık barışı

3 KERE ÇIKARILDI, 3 KERE UZATILDI

VARLIK barışı ilk olarak 2008 yılında uygulamaya konuldu. 2009 yılında uzatıldı. İlk varlık barışında 27.8 milyar lira yurtdışından, 20.4 milyar lira da yurtiçinden olmak üzere toplam 48.2 milyar liralık beyanda bulunulmuştu. Bu beyanlar için 1.6 milyar liralık vergi tahakkuk etmişti. Ancak beyan edilen varlıklar için 1 milyar 69 milyon liralık vergi ödenmişti. Yaklaşık 600 milyon lira civarında vergi ödenmemişti. Yurtiçi varlıklar yüzde 5, yurtdışı varlıklar ise yüzde 2 vergi ödemesi gerektiği için getirilmeyen varlıkların tam olarak ne kadar olduğu konusunda ancak tahmin yapılabilmiş ve bunu da 15-20 milyar lira aralığında olabileceği tahmin edilmişti.

 

2013 yılında Türk vatandaşların yurtdışında 130 milyar liralık parası olduğu ve bu paranın yurt içine çekilmesi gerektiği düşüncesiyle yeni bir varlık barışı getirildi. Bu düzenlemede son başvuru tarihi 31 Temmuz’du, süre 31 Ekim 2013 tarihine uzatıldı. Düzenlemede yüzde 2’lik bir kesinti söz konusuydu. Bu varlık barışında 69.8 milyar lira beyan edildi. 1.4 milyar lira vergi tahakkuk ettirildi ve bu tutarın 209.2 milyon lirası tahsil edildi. Beyan edilip, Türkiye’ye getirilip vergisi ödenen tutar 10.5 milyar lira oldu. Son olarak varlık barışı 2016 yılında çıkarıldı. Bu sefer yurtdışından getirilecek varlıklardan herhangi bir vergi alınmaması yönünde karar verildi. Bu nedenle yurtdışından ne kadar varlık geldiği konusu belirsiz kaldı. 6736 sayılı yasaya göre beyan için süre 31 Aralık 2016 tarihinde dolmuştu, Bakanlar Kurulu kararıyla 30 Haziran 2017 tarihine uzatıldı.

 

Hangi Borçlar Yapılandırılacak

Hangi Borçlar Yapılandırılacak

Meclis’te görüşülen ekonomi paketiyle bugüne kadar sosyal güvenlik borçlarına en kapsamlı yapılandırma imkân tanıyor. Tasarı ile 31 Mart 2018 tarihine kadarki tüm borçlar yeniden yapılandırılacak. İmkândan yararlanacak olanların geçmişten gelen gecikme zammı ve gecikme faizleri silinecek. Başvurular temmuz ayının sonuna kadar yapılacak.

Hangi Borçlar Yapılandırılacak

EKONOMİ paketi olarak da adlandırılan ve Meclis’te görüşmeleri süren ‘Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı’, emeklilere ikramiye ödenmesinde yaşlılık aylığının artırılmasına, gençlere Bağ-Kur desteğinden genel sağlık sigortasına kadar sosyal güvenlik alanında birçok değişiklik içeriyor. Ancak paketin en önemli tarafı, geçmiş prim borçlarının yeniden yapılandırılacak olması. Tasarı, belki de bugüne kadar sosyal güvenlik alanında en kapsamlı yeniden yapılandırmaya imkân tanıyor.

Hangi Borçlar Yapılandırılacak

FAİZ VE ZAM SİLİNECEK

Tasarının yasalaşması halinde; geçmişte ödenmemiş sigorta primi borçları, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı borçları, işsizlik sigortası primi borçları, sosyal güvenlik destek primi borçları, isteğe bağlı sigorta primleri ve topluluk sigortası prim borçları, damga vergisi, özel işlem vergisi, eğitime katkı payı borçları, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) ödenmesi gereken idari para cezaları ile tüm bu borçlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı yeniden yapılandırılacak. Milat ise, 2018 Mart ayı. Yani, 31 Mart 2018 tarihine kadarki tüm bu borçlar yeniden yapılandırılacak. Hemen belirteyim, borçlar silinmeyecek, yapılandırılacak. Yapılandırmadan kasıt ise, borçlar, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) değişim oranına göre yeniden hesaplanacak ve gecikme zammı, gecikme faizinin tamamından vazgeçilecek.

Hangi Borçlar Yapılandırılacak

36 AY TAKSİT İMKÂNI

Peki, yapılandırmadan nasıl yararlanılacak? Sosyal güvenlik borçları olanlar gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE oranında hesaplanacak faiz oranı ile borçlarını ödeyecek. Hesaplanacak tutar faiz oranından çok daha düşük olacak. Yİ-ÜFE oranı ise önceki yılların ortalama Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi oranı esas alınarak, hesaplama yapılacak. Yapılandırma için başvurular yasa çıktıktan sonra temmuz ayı sonuna kadar yapılacak ve ilk ödemeler de Ağustos ayında başlayacak. İsteyen peşin ödeyecek, isteyen 6,9,12,18 taksitler halinde 36 aya kadar uzayan vadede ödeme yapabilecek. Ödemeler kredi kartı ile de yapılabilecek.

Yapılandırmada peşin ödeyenlere ise bazı avantajlar sağlanacak. Peşin ödemeyenlerden Yİ-ÜFE’ye göre hesaplanan faizin yarısı alınmayacak. Aynı şekilde eğer borcun tamamı peşin ödenirse hesaplanan faizin yüzde 90’ını silinecek. Yasa ile 64,3 milyar liralık sosyal güvenlik borcunun yapılandırılacağı tahmin ediliyor.

Hangi Borçlar Yapılandırılacak

HANGİ BORÇLAR YAPILANDIRILACAK

– Sigorta primi borçları.

– Emeklilik keseneği ve kurum karşılığı.

– İşsizlik sigortası primi borçları.

– Sosyal güvenlik destek primi ile gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları.

– Ödenme imkânı ortadan kalkmış isteğe bağlı sigorta primleri ve topluluk sigortası prim borçları ve bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları.

– Özel nitelikli inşaatlar ile ihale konusu işlerle ilgili eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları.

– SGK tarafından takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payından kaynaklı borçlar.

– İdari para cezaları ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları.

YAPILANDIRMADAN NASIL YARARLANACAKSINIZ?

– Yapılandırmada 31 Mart 2018 tarihi esas alınacak ve bu tarih ve öncesi borçlar yapılandırmaya konu olacak.

– Yapılandırılan borçlar; peşin ödenebileceği gibi 6, 9, 12, 18 taksitler halinde ödenebilecek ve 36 aya kadar da taksitlendirilebilecek.

– Yapılandırılan borçlara TÜİK tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) değişim oranına göre yeniden hesaplanacak bir faiz oranı uygulanacak.

– Borçların zamanında ödenmesi halinde gecikme zammı ve gecikme faizinin tamamından vazgeçilecek, sadece Yİ-ÜFE aylık değişim oranına göre hesaplanacak tutar ödenecek.

– Borçların peşin ödenmesi halinde Yİ-ÜFE aylık değişim oranına göre hesaplanacak tutarın yüzde 90’ının tahsilinden vazgeçilecek.

– Yapılandırılacak borçların sadece fer’i borç (asıl borca bağlı yan borç)  olması halinde Yİ-ÜFE aylık değişim oranına göre hesaplanacak tutarın ödenmesi halinde yüzde 50’sinden vazgeçilecek; borçlu sadece yüzde 50’sini ödeyecek.

– Borcun ilk iki taksit ödeme süresi içinde ödenmesi durumunda Yİ-ÜFE aylık değişim oranına göre hesaplanacak tutardan yüzde 50 indirim uygulanacak.

– Borçların taksitli ödenmesi halinde Yİ-ÜFE aylık değişim oranına göre hesaplanacak tutar tercih edilen taksit sayısına göre belirlenen katsayı ile çarpılacak ve bulunan tutar, yani borç tutarı, taksit sayısına bölünerek, ikişer aylık dönemler halinde ödenecek.

– Köy ve mahalle muhtarları 31 Mayıs 2018 tarihinden önceki prim borçlarını, iki ay içinde ödemeleri ya da yapılandırmaları halinde sigortaları durdurulacak. Çalışmaya devam edenlerin sigortalılıkları 1 Haziran 2018 tarihi itibarıyla yeniden başlatılacak. Durdurulan sigortalılık süreleri için borç tutarı hesaplanacak.

– Emekli olduktan sonra vergi mükellefi olarak çalışmaya devam edenler, sosyal güvenlik destek prim borçlarını ödemeyecek.

– SGK tarafından fazla veya yersiz ödendiği tespit edilen emekli aylıklarıyla ilgili alacaklar yapılandırılacak. Borçlara uygulanan kanuni faiz alınmayacak.

– 100-200 lirayı aşmayan borçlar ile buna bağlı gecikme cezası, gecikme zammı gibi borçların tahsilinden vazgeçilecek.

– 31 Mart 2018’e kadar bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ve ihaleler nedeniyle işverenden talep edilen sigorta primi asılları ile gecikme cezası ve gecikme zammına ilişkin hesaplanacak tutarın ödenmesi durumunda gecikme cezası ve gecikme zammı alınmayacak.

– Yapılandırma kapsamındaki borçlar daha önceden asılları ödenmiş ancak diğer borçlar ödenmemişse; borcun yüzde 60’ından vazgeçilecek.

– Borcunu yapılandıranlar ilk taksiti ödemeleri halinde genel sağlık sigortasından yararlanmaya başlayacaklar.

– Genel sağlık sigortasında gelir testine başvurmayanlar 30 Kasım 2018’e kadar gelir testine başvurmaları halinde genel sağlık sigortası primleri, gelir testi sonucuna göre ilk tescil başlangıç tarihinden itibaren tahakkuk ettirilecek.

– Prim borcu olanlar bu yapılandırmadaki şartları taşımaları halinde önceki döneme ait prim borçları dikkate alınmadan 2018’in sonuna kadar sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek.

– Bağ-Kurluların muhtelif kanunlarla durdurulan sigortalılık süreleri nedeniyle ödemedikleri prim borçları da yeniden yapılandırılacak.

Kaynak

 

Perpa kaçta açılıyor?

Perpa kaçta açılıyor?

Perpa Ticaret Merkezi aslında hep açık..

24 Saat..

Dışarıdan gelen, firma veya ziyaretçi iseniz, Perpa size Sabah 06:00-21:00 arası hizmet sağlar…

Perpalı iseniz, Perpa esnafı, çalışanı, görevlisi vb. iseniz istediğiniz saatte, önceden izin alarak Perpa’da çalışabilirsiniz.

Perpa’daki kamusal firmalar ile, Bedaş, İTO, Noter, bankalar vb. gibi işiniz varsa, 09:00’da açılıyorlar. en geç 18:00’de kapatıyorlar..

Perpa Yönetim Telefon: 0212 2228143

Web Sitemiz

Facebook: https://www.facebook.com/perpacom/

Yine de Perpa Kaçta Açılıyor gibi bir sorununuz varsa lütfen Perpa danışmayı arayınız
Perpa Danışma: +90 212 221 38 58

Halil Rıfat Paşa Mahallesi, Yüzer Havuz Sk. No:1, 34384 Şişli/İstanbul

PERPA SSS  

PERPA KURUMSAL  

PERPA TİCARET MERKEZİ

Android P Geliyor

Android P Geliyor Google i/o Silikon Vadisi

Android P Geliyor

Google’ın geliştirici konferansı Google i/o Silikon Vadisi’nde başladı. Pek çok yeniliği dünyaya tanıtan dünya devi, telefonların çehresini değiştirecek Android P’yi de ilk kez gözler önüne serdi. Ancak Google’ın paylaştığı tek büyük yenilik Android P değildi; işte Google i/o etkinliğinin ilk gününde dikkat çeken yenilikler…

Android P

ANDROID P

Google’ın en çok merak edilen yeniliklerinin başında şüphesiz Android P geliyor. Google’ın mobil işletim sistemi Android serisinin en yeni halkası olan Android P’yi dünya devi ilk kez paylaştı ve artık Android P’nin nasıl göründüğünü, ne gibi özelliklerle geldiğini kısmen de olsa biliyoruz. Üç düğmeli gezinti çubuğuyla vedalaşmaya, telefonunuzu ne kadar kullandığınızı gösteren Dashboard ile tanışmaya hazırlanın. Görünümü yenilenen işletim sistemiyle etkileşim, artık iPhone X’tekine benzer hareketlerle gerçekleşiyor.

 

Android P

Yeni Dashboard ise zamanınızı telefonda nasıl geçirdiğinizi, telefonun kilidini kaç kez açtığınızı, kaç uyarı aldığınızı gösteriyor. Bu panonun amacı, telefon kullanımınızı kontrol altına almak ve gerçek hayattan kopmanıza engel olmak.

Android P’nin arayüzü böyle görünüyor. Dikkat edileceğe üzere Google, Home butonunu kaldırıp yerine çentik koymuş. ullanımı pratikleştirmek adına eklenen sanal buton sayesinde çeşitli parmak hareketleriyle son kullanılan uygulamalar kısmına ve uygulamalar menüsüne ulaşabilmek mümkün.

Ön izleme sürümünün ardından Google I/O 2018’de Android P 9.0 için ilk beta sürümü yayınladı. Geliştiriciler için ise ikinci önizleme olarak lanse edilen bu sürüm sadece belirli cihazlar ile test edilebiliyor. Bu yaz yayınlanacak olan Android P’nin beta sürümü, bugün Google, Essential, Sony, Nokia gibi bazı firmaların belirli telefonları için yayınlandı.

Android P

Android P Beta sürümü, an itibariyle Google’ın Pixel serisine ek olarak, bugün itibariyle Sony Xperia XZ2, Xiaomi Mi Mix 2S, Nokia 7 Plus, Oppo R15 Pro, Vivo X21, OnePlus 6 ve Essential PH‑1 ile kullanılabilir hale geliyor.

Yukarıda Android P zaman çizelgesini görüyorsunuz. Temmuz ayında son test sürümlerinin yayınlanması ve Android P’nin üçüncü çeyrek itibariyle kullanıma sunulması bekleniyor.

Android P ile gelen önemli yeniliklerden biri de akıllı batarya yönetimi teknolojisi. Yapay zeka teknolojisinden yararlanan bu sistem, kullanıcıların bataryalarını daha etkin bir şekilde kullanmasını sağlıyor; örneğin kullanıcıların uygulama kullanma alışkanlığını belirleyen sistem, günün geri kalan kısmında kullanılmayacağını düşündüğü uygulamaları kapatıyor; bu da batarya ömründe yüzde 30 oranında kayda değer bir artış sağlıyor.

Temelinde yapay zeka algoritmaları kullanılan bu teknoloji, kullanıcısının manuel akran parlaklık tercihini zamanla öğrenerek kullanıcısına daha az parlaklık ayarı yaptırıyor. Google, makine öğrenimi parlaklık aracı sayesinde kullanıcıların yarısının manuel olarak parlaklık ayarı yapmayı bıraktığını söylüyor.

Bunun dışında “Shush” adında yeni bir rahatsız etme modu ekleyen Google, telefonun arka yüzeyi dönükken yıldızlı kişiler hariç arayanların çağrısını sessize alıyor.

Android P

GOOGLE DUPLEX

Google Duplex, Google Assistant’a getirilen önemli bir yenilik. Duplex ismi verilen bu özel yapay zeka tabanlı teknoloji ile birlikte kullanıcılar; randevu veya rezervasyon yaptırmak istediklerinde telefon görüşmelerini asistanlarına yaptırabilecek. Kulağa hoş geliyor değil mi? Artık hiçbir şey yapmanıza gerek yok; bırakın randevu işinizi Google Assistant halletsin! Duplex özelliği sayesinde Google Assistant belirlediğiniz numarayı kendisi arayacak ve örneğin restoran rezervasyonu için gereken telefon görüşmesini kendisi yapabilecek.

 

Google CEO’su Pichai, konuşması sırasında Google Assistant ile gerçek kişi arasındaki bir telefon görüşmesinin ses kaydını paylaştı. Konuşmalar elbette basit düzeyde; ancak Google Assistant görevini başarıyla yerine getirerek karşısındaki insana kendisinin bir ‘insan’ olduğunu ikna ettiği dikkat çekiyor. Google Duplex ile ilgili tek bilmediğimiz nokta ise kullanıcılara bu yeni özelliğin ne zaman sunulacağı. Ancak Pichai, bu konuda net bir tarih vermedi.

Android P

GOOGLE LENS ANDROID TELEFONLARDA YAYILMAYA BAŞLIYOR

Google Lens, yapay zekayı telefon kamerasıyla bütünleştiren, son teknolojinin bizlere sunduğu bir teknoloji. Google i/o etkinliğinde üzerinde özellikle durulan Google Lens’in önümüzdeki günler Android telefonlarda yaygınlaşması bekleniyor.  Artık Google Fotoğraflar ve Assistant’ın içinde gizlenmekten kurtulan Google Lens, yakında çok sayıda cihazın Android kamera uygulamasına adapte edilecek.

 

Peki Google Lens’i hangi Android telefonların kameralarında görebileceğiz? LG, Google, Motorola, Xiaomi, Sony, Nokia, Transsion, TCL, OnePlus, BQ ve Asus telefonlarında Google Lens’i kullanacak. Ancak dikkat ettiğiniz üzere bu büyük markaların arasında Samsung yer almıyor; yani Samsung kullanıcılarının Bixby Vision’ı kullanmaları gerekecek.

 

Google Lens ile neler yapabilirsiniz? Yeni eklenen bazı özelliklerden bahsedelim: Örneğin Akıllı Metin Seçimi özelliği ile bir kitap veya bir dergi, ne olursa olsun gerçek dünyada gördüğünüz bir metni kopyalayıp telefonda herhangi bir yere yapıştırabilme şansınız var. Yani okuduğunuz kitapta bir cümleyi beğendiniz; bu cümleyi Google’da arayıp bulamama şansınız da var; peki kameranızı açıp bu metni aynen kopyalamak neden mümkün olmasın?

 

Google Lens’in dikkate değer tek yeni özelliği bu değil. Stil Eşleştirme olarak anılan yeni bir özellik ile örneğin etrafınızda gördüğünüz nesneleri kameraya göstererek Google’da bir benzerini ya da benzerlerini bulabilme şansınız var. Mesela bir kanepe veya abajurun tasarımını beğendiniz; o halde telefonun kamerasını açın ve çekime alın. Hepsi bu! Google otomatik olarak size bu nesnelerin benzerlerini gösterecek ve gerçek dünyada merak ettiğiniz her şeye daha kolay ulaşabileceksiniz.

Android P

GMAIL’E AKILLI CÜMLE TAMAMLAMA ÖZELLİĞİ

Yapay zeka Google’ın en büyük yatırımı şüphesiz ve Google i/o etkinliğinde bunun ürünlerini de tek tek görme şansımız oldu. Akıllı cümle tamamlama özelliği Google’ın Gmail’e eklediği kullanışlı bir özellik. Bu sayede yapay zeka teknolojisinden sonuna kadar faydalanan Gmail, bir cümle yazarken, cümlenin geri kalanını sizin yerinize tamamlıyor. Elbette bunu yapabilecek seviyeye gelmek için bir süre sizin yazdığınız cümleleri izliyor.

 

Makine öğrenme teknolojilerinden faydalanan yeni özellik, kullanıcı metin yazmaya başladıktan sonra sıklıkla kullanılan terimlere göre cümlesini tamamlama önerisi sunuyor. Kullanıcı öneriyi beğenirse Tab tuşu ile yazısına yerleştiriyor.

Android P

GOOGLE PHOTOS DAHA DA AKILLANDI

Google Photos, özneleri arka plandan ayırabilme, renkleri ortaya çıkarma ve arka planı siyah beyaz yapma gibi işlevler kazanıyor. Üstelik eski fotoğraflarınızı renklendirmeniz de mümkün olacak. Makine öğrenimi sayesinde fotoğraflarda herhangi bir arkadaşınız algılandığında, söz konusu fotoğrafı arkadaşınızla paylaşmak isteyip istemediğiniz sorulacak.

Android P

GOOGLE NEWS (GOOGLE HABERLER) DE DEĞİŞTİ

Ciddi biçimde elden geçirilen haber uygulaması Google News, artık gücünü yapay zekadan alıyor. Uygulama, size aynı haberin farklı kaynaklardaki sürümlerini gösteriyor. Böylece sizi yanıltabilecek haberlere karşı kafanızda gerçeğe daha yakın bir fotoğraf oluşabiliyor. Google, herkese gösterdiği kaynakların aynı olduğunu söylüyor.

Android P

GOOGLE ASSISTANT’A TÜRKÇE DİL DESTEĞİ GELDİ

Google Asistan nihayet Türkiye’ye geliyor! Google’ın yapay zeka asistanı için son durak Türkiye olacak. Google Asistan 80’den fazla ülkede ve 30’dan fazla dilde hazır olacak. Şimdi ise, Google’ın sanal asistanı 500’den fazla cihazda, 40’tan fazla otomobil markasında ve 5.000 akıllı ev cihazıyla çalışıyor. Google Assistant ile hava durumu, navigasyon, yemek yiyebileceğiniz yerler, çağrı yapabilme, konuşarak SMS yollayabilme, spor müsabakalarının detaylı sonuçları, çeviri hizmeti gibi pek çok şeyi yapabilme şansına sahipsiniz.

 

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/google-i-o-basladi-iste-googlein-yeni-bombalari-40830425

PERPA HABERLERİ    PERPA İLETİŞİM   PERPA TİCARET MERKEZİ

Yapılandırma Nasıl Olacak

Yapılandırma Nasıl Olacak

Yapılandırma nasıl olacak

Hükümetin çeşitli kamau alacaklarına ilişkin yeni yapılandırma paketi açoklandı. Yapılandırma nasıl olacak? Yapılandırma paketi, yeni başvuranların yanı sıra, daha önce yapılandırma yapmış olanları da kapsayacak. Yeni barış paketi geçen yıllarda yeniden yapılandırmaya başvuranlar için yeni imkanlar imkanlar sunuyor. Geçen 3 yılda vergi ve sigorta primlerini yeniden yapılandıranların barış paketiyle peşin ödeme yaptıklarında faizin yüzde 90’i silinecek.

 

GEÇEN 3 yılda vergi ve SSK primlerini yeniden yapılandıranlar yeni barış paketinde peşin ödeme yapabilecekler. Peşin ödeme yapılırsa faizin yüzde 90’ı silinecek

Eğer iki taksitte ödeme yaparlarsa faizin yüzde 50’si silinecek. Peşin ödeme avantajından geçmiş yapılandırmalarda taksitlerini ödemeye devam edenler yararlanabilecek.

Yapılandırma nasıl olacak

Yapılandırma nasıl olacak

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda geçen hafta bir günde kabul edilen vergi ve SSK primlerini yeniden yapılandıran düzenleme geçmiş yıllardaki yapılandırmalara göre peşin ödemeyi teşvik ediyor. Geçmiş yapılandırmalarda peşin ödeme halinde yurt içi ÜFE’ye göre hesaplanan faizin yüzde 50’si siliniyordu. Yeni düzenlemede ise vatandaş ödemesi gereken tutarı peşin öderse bu durumda hesaplanan faizin yüzde 90’ı alınmayacak. Sadece yüzde 10’luk kısmı ödenecek. Eğer vatandaş peşin ödemek yerine borcunu 2 taksitte ödemek isterse de yeni pakette bunun için de avantaj getirildi. Faiz yüzde 50 indirimli alınacak.

 

TAKSİTLERİ SÜRENLER

Geçen yıllarda borçlarını yapılandırmış taksitlerini de ödemeye devam edenler yeni paketten yararlanamayacaklar. Bunun tek istisnası peşin ödeme seçeneği olacak. Yeni yapılandırma paketinde peşin ödeme avantajları ödemeleri devam eden diğer yapılandırmaları da kapsayacak. 2014 yılında 6552 sayılı yasa, 2016 yılında 6736 sayılı yasa ve 2017 yılında da 7020 sayılı yasa çıkarıldı.

 

Bu yapılandırmaların taksitleri devam ediyor. Borçlarını bu yasalarla yapılandıran ve taksitlerini ödemeye devam edenler peşin ödeme avantajından yararlanabilecek. Kanun yürürlüğü girdikten sonra kalan tutarlarını yani gelecek aylara ilişkin taksitlerini bir defada peşin olarak ödeyebilecekler. Eğer peşin ödemeyi tercih ederlerse gelecek vadelerdeki taksitlere göre hesaplanan faizin yüzde 90’ı silinecek. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda verilen yeni bir önergeyle taksitleri devam edenlerin kalan borçlarını iki taksitte ödemesi halinde faizinden yüzde 50 indirim yapılması düzenlemesi de getirildi.

 

PEŞİN ÖDENSE NE OLACAK?

Vatandaşın diyelim ki 10 bin lira ana paradan oluşan vergi borcu vardı. Geçmişte başvurduğu bir yeniden yapılandırmada hesaplanan faizi de 8 bin lira oldu. Toplam borcu 18 bin lira. Borcunu 18 ay olarak yapılandırdı. Yapılandırma çerçevesinde her ay bin lira taksitle 3 bin lira ödedi. Geriye ödemesi gereken 15 bin lira borcu kaldı. Bunun da 8 bin lirası ana para 7 bin lirası da ÜFE ile yapılandırılan faiz kısmı olsun. 8 bin liralık ana para aynen duracak. Ancak kalan 7 bin liralık faizin yüzde 90’ı silinecek. Yani 700 lirayı ödeyecek. Mükellef peşin ödemek isterse toplamda 8 bin 700 lira ödeyerek borcunu kapatabilecek. Yetkililer geçmişte çıkarılan üç yeniden yapılandırma içinde en fazla ilginin 6736 sayılı yasaya gösterildiğini belirterek, bu yapılandırmadan peşin ödemeye geçecek olanların daha fazla olabileceğini tahmin ettiklerini söylediler.

 

15 MİLYON BORÇLU

YENİ paketle 119.2 milyar lirası vergi, 64.3 milyon lirası SSK primi olmak üzere toplam 183.5 milyar liralık alacak yapılandırılacak. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın da 338.5 milyon liralık alacağı kapsamda. Maliye Bakanlığı’na 9.8 milyon kişi, Sosyal Güvenlik Kurumu’na 5.5 milyon kişi, Gümrük Bakanlığı’na da bin 170 kişi borçlu. Maliye Bakanlığı verilerine göre 242 bin 686 ihtilaflı dosya bulunuyor. Ayrıca 59 bin 951 dosyanın da incelenmesi devam ediyor.

 

HANGİ ALACAKLAR KAPSAMDA?

VERGİ: Gelir, Kurumlar, KDV, ÖTV, Motorlu taşıtlar vergisi, Emlak vergisi, Çevre temizlik vergisi, vergi cezaları, gecikme faizleri.

SSK: Sosyal güvenlik primleri, idari para cezaları, gecikme cezaları

GÜMRÜK: Gümrük vergisi, gümrük idari para cezaları, faizler.

İDARİ PARA CEZALARI: Trafik para cezaları, seçim, nüfus para cezaları, karayolu kaşıma kanununa göre kesilen para cezaları ile usulsüz geçişler, RTÜK idari para cezaları

BELEDİYELER: Su, atık su, katı atık ücretleri, yol katılım payları

DİĞER ALACAKLAR: Öğrenim katkı kredisi ve öğrenim kredisi borçları, ecrimisiller, haksız alınan destekleme ödemeleri, kaynak kullanımı destekleme fonu, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı

 

Çiçek Elektrik Malzemeleri AŞ. Kablo Bağları Makaronlar

Çiçek Elektrik Malzemeleri AŞ. Kablo Bağları Makaronlar

Çiçek Elektrik

Çiçek Elektrik

Çiçek Elektrik

Kablo Bağları

Standart Kablo Bağları Ekonomik Seri Kablo Bağları Metal Kablo Bağları Etiketli Kablo Bağları Yapışkan Kroşeler Kablo Bağı Sıkma Tabancası

Kablo Bağı Aksesuarları

Kapama Parçaları Kablo Tutucular Beton Kroşeler Kartuş Yükselticisi Dübelli Kablo Bağı Renkli Kablo Bağları Vidalı Kroşeler

Makaronlar

Isı ile Daralan Makaron

Siyah Isı ile Daralan Makaron

Sarı/YeşilIsı ile Daralan Makaron

RenkliSHARK Isı ile Daralan Makaron

İçi YapışkanlıYapışkanlı Hortum Sumitomo

SHARK İzoleli-İzolesiz Kablo Yüksükleri

İzoleli Yüksük (Fransız) İzoleli Yüksük (Alman) Çift Girişli İzoleli Fransız Çift Girişli İzoleli Alman İzolesiz Yüksük

SHARK Faston İzoleli Kablo Uçları

Dişi Faston Tip İzoleli Kablo UcuErkek Faston Tip İzoleli Kablo Ucu Tam İzoleli Dişi Faston Tip Kablo Ucu Erkek Terminal İzoleli Dişi Terminal İzoleli Buat Klemens

Mekanik El Aletleri

Yüksük Sıkma Penseleri Pabuç Sıkma Penseleri BNC Konnektör Sıkma Penseleri Kablo Soyma Pensesi

Kablo Kesme Makası

CC-60CC-100CC-250CS-325CC-400CC-500CC-520

Bantlar

Eriyen Bant İzole Bant Buton Kılıfı Termometre Steinel Isı Tabancası

Kablo Bağı Aksesuarları

Kapama Parçaları Kablo Tutucular Beton Kroşeler Kartuş Yükselticisi Dübelli Kablo Bağı Renkli Kablo Bağları Vidalı Kroşeler

Kablo Çorapları

Halojen Free Kablo Toplama Çorabı

SHARK İzoleli Kablo Pabuçları

Yuvarlak Tip İzoleli Kablo Uçları Çatal Tip İzoleli Kablo Pabuçu Ek Muaflar İzoleli Kablo Uçları

SHARK SKP Kablo Pabuçları

SKP Sıkmalı Kablo Pabucu SPY-D Dın(46235) Kablo Pabuçları

SKP Sıkma Pensesi

CK-05CK-06CK-07SGT-14SGT-25SGT-38 Hidrolik El Aletleri

Çiçek Elektrik Uzmanlık Alanları
  • Elektrik Malzemeleri

Çiçek Elektrik İletişim

Perpa Ticaret Merkezi A Blok Avlu, K:7,8,9 No:0712 34384 Okmeydanı Şişli İSTANBUL
Telefon :210 02 29-99
Fax :210 02 38
GSM :210 02 29
BAĞLANTI ELEMANLARI    

Perpa Elektrik Sanayi Ticaret Limited Şirketi

Perpa Elektrik Sanayi Ticaret Limited Şirketi

Perpa Elektrik

Perpa Elektrik

Perpa Elektrik

Firmamız 22 Haziran 2011 yılında Perpa ticaret merkezinde kurulmuştur. Sektörümüzde 20 yıllık Tecrübemiz ile Elektrik malzemeleri sektöründe alçak gerilim, orta gerilim  ve zayıf akım grubundaki Malzemelerin satış ve uygulamasını yapmaktayız. Müşterilerimizin kendi alanımızdaki tüm ihtiyaçlarına Alternatifli çözümler üremekteyiz.

Firmamız satış ve uygulamasını yaptığı ürün grupları  ;

Trafo merkezleri

Kuvvet ve kompanzasyon  panoları

Led Aydınlatma sistemleri

Özel imalat led ürünler

Kamera sistemleri

Pdks sistemleri

Güvenlik sistemleri

Ups sistemleri

IP ve analog telefon sistemleri

Yangın alarm sistemleri

Jeneratör sistemleri

Ledli Vitrin Armatürleri

Ledli Ray Armatürleri

Ledli Panel Armatürler

Led Ampüller

Ledli Resim Aplikleri

GY 3602

Ray Armatürleri

GY 3018

Vitrin Armatürleri

GY 1886-22

Ledli Sıva Üzeri Armatürler

ÜRÜNLER

Ledli Yıldız Ve Mobil Spotlar

Power Ledli Armatürler

Cob Ledli Armatürler

Ledli Panel Armatürler

Ledli Vitrin Armatürleri

Ledli Ray Armatürleri

Led Ampüller

Ledli Merdiven Armatürleri

Ledli Resim Aplikleri

Ledli Bant Armatürleri

Ledli Sıva Üzeri Armatürler

Şerit Led Ve Trafosu

Led Driver

Plüton

Ray Ve Aksesuarları

Cam Spotlar

Vitrin Armatürleri

Ray Armatürleri

Perpa Elektrik İletişim

Perpa Ticaret Merkezi A Blok Avlu, K: No:0049 34384 Okmeydani Şişli İSTANBUL
Telefon :0 532 154 25 80
Fax :0 532 154 25 80
GSM :0 532 154 25 80

ELEKTRİK MALZEME FİRMALARI

OTOMASYON FİRMALARI   

ELEKTRİK ELEKTRONİK FİRMALARI

PERPA FİRMALARI  

PERPA TİCARET MERKEZİ

PERPA İLETİŞİM

1 Mayıs 2018

1 Mayıs 2018

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı Kutlu Olsun

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı Kutlu Olsun

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü. Dünya üzerindeki pek çok ülkede, resmî tatil olarak kabul edilmektedir. Türkiye’de ilk kez 1923’te resmî olarak kutlanmıştır. 2008 Nisan’ında, “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM’de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir.

 

İlk kez 1856’da Avustralya’nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi’nden Parlamento Evi’ne kadar bir yürüyüş düzenlediler.

 

1 Mayıs 1886’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Şikago’da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luizvil’de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Luizvil’deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park’a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, ‘Böylece ön yargı duvarı yıkılmış oldu’ şeklinde yorumlanmıştı.

Bu gösteriler 1 Mayıs’ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs’ta kanlı Haymarket Olayı’na yol açtı.

Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 14 Temmuz-21 Temmuz 1889’da toplanan İkinci Enternasyonal’de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada “Birlik, mücadele ve dayanışma günü ” olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.

Zamanla 8 saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs’ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır.