Türkiye’nin 2023’te 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşması için ‘E-ihracat seferberliği’ başlatıldı. Ekonomi Bakanlığı’nın desteği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Alibaba.com, Halkbank ve Vakıfbank işbirliğiyle KOBİ’ler Alibaba.com’da herhangi bir bedel ödemeden, küresel pazar yerlerine üye olabilecek.

e-ihracat
EKONOMİ Bakanlığı destekleriyle, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Alibaba.com, Halkbank ve Vakıfbank tarafından geliştirilen yeni e-ticaret projesi ile TOBB’a bağlı oda ve borsalara üye olan şirketlerin e-ihracat fırsatına erişimlerinin sağlanması amaçlanıyor. Yeni projeyle birlikte, Alibaba.com’a Global Gold Supplier üyesi olmak isteyen oda ve borsa üyesi şirketler için üyelik bedelinin yüzde 80’i Ekonomi Bakanlığı, yüzde 20’si ise Halkbank ve Vakıfbank tarafından karşılanacak.
E-ihracat Ön Finansmanı TOBB’dan

E-ihracat
Projenin önemine dikkat çeken TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “TOBB tarafından başlatılan ‘E-ihracat Seferberliği’ ile oda ve borsalara üye olan, ihracata konu olabilecek alanlarda faaliyet gösteren Türk şirketleri e-ihracat platformlarına ücretsiz üye yapılacak. Üyelik bedelinin ön finansmanını TOBB gerçekleştirecek, söz konusu bedelin yüzde 80’ini Ekonomi Bakanlığı, yüzde 20’sini ise Vakıfbank ve Halkbank karşılayacak. Şirketlerin üye oldukları platformda kendilerini doğru konumlandırmalarını sağlamak için Türkiye’nin dört bir yanında kitlesel bir eğitim programı da düzenlenecek. Ayrıca projenin etkisi de düzenli aralıklarla ölçülecek. Ekonomi Bakanlığımızın destekleriyle başlattığımız bu projenin Türkiye’nin ihracat tarihinde bir kırılma noktası olacağına inanıyorum.”

E-ihracat
Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “İhracatı ülkeler değil, firmalar gerçekleştirir. Türkiye 2023 ihracat hedefine ulaşmak için ihracatçı sayısını artırmak zorunda. Bugün Türkiye’de faaliyet gösteren 1.5 milyon girişimcinin, sadece 72 bini, yani yüzde 5’i ihracatçı. 2007’de ihracatçı sayısı 48 bin iken, son 10 yılda hızlı bir artışla, mevcut ihracatçıların yarısı kadar yeni ihracatçı, ekonomiye dahil oldu. Bugün gelinen nokta itibarıyla 72 bin ihracatçı bize yetmiyor. Örneğin, bize en yakın ekonomi olan İtalya’ya bakalım. Türkiye’nin ulaşmak istediği 500 milyar dolar ihracat hacmini, İtalya 195 bin ihracatçıyla yakaladı. Demek ki, Türkiye’nin 2023 ihracat hedefine ulaşabilmesi için ihracatçı sayısını da üç kat artırmak gerekiyor. Geliştirmemiz gereken ikinci alan, ihraç pazarlarımız. İhracatta ekseni büyütmek, ufkumuzu genişletmek zorundayız. Şu an Türkiye’nin ihracat menzili yaklaşık 2 bin 900 kilometre. Ama mesela Kore’ninki bunun iki katı kadar, tam 5 bin 700 kilometre. Hindistan içinse bu menzil 6 bin 200 kilometre civarında.”
E-TİCARETİN PAYI

E-ihracat
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’de e-ticaretin bir sonraki adımını atmak üzere burada olduklarını belirterek sözlerine devam etti: “E-ticaret, büyük bir dalga olarak geliyor. Ekonomi Bakanlığı olarak 2 sene önce başlattığımız e-ticaret sitelerine üyelik desteğini şimdi yüzde 100 destek kapsamına aldık. Hedefimiz, 10 bin üye dedik, şu anda hedefimiz 100 bin üye. TOBB, en yaygın teşkilat olarak bu süreçlerin gerekliliklerini yürütecek. Global e-ticaretin büyüme hızı yüzde 20. E-ticaretin dünya ticaretinden aldığı pay, son 2 senede 2.5 katına çıktı. Önümüzdeki 5 yıl içinde ticaretin yüzde 50’sinin e-ticaret olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Biz burada Türkiye’nin mikro KOBİ’leri de dahil olmak üzere tüm KOBİ’leri hedefliyoruz ve bu KOBİ’leri harekete geçirebilirsek, 500 milyar dolar hedefimize ulaşabilir, Türkiye’nin kendi uluslararası devlerini çıkartma hedefini yakalayabiliriz. Bu süreçte, Türkiye’de bu konuda algı oluşturmamız için tam bir seferberlik olması gerekiyor. Bu anlamda kadın girişimcileri de çok önemsiyorum.”
HEDEFİMİZ İHRACATÇI SAYISINI ARTTIRMAK

E-ihracat
PLATFORMA Türkiye’den 3.5 milyonu aşan sayıda üyeleri olduğunu belirten Alibaba.com Türkiye Ülke Müdürü Cüneyt Erpolat, “E-ticaret teşvik projesiyle, Türk KOBİ’lerinin uluslararası ticarete açılma oranına ciddi ivme kazandırdık. Şimdi bu yeni adımla, ihracatçıya yeni pazarlar yaratmayı, dış pazarlarda sürekli artan sabit müşteri portföyü oluşturmayı ve mevcut ihracatçıların verimliliğini artırmayı hedefliyor, her yıl ihracat yapan ihracatçı sayısını ve ihracat menzilini de yükseltmeyi amaçlıyoruz” dedi.
E-TİCARET SİTELERİNE GÜVEN DAMGASI VERECEK

E-ihracat
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de e-ticaretin gelişmesi için birçok başarılı faaliyet gerçekleştirdiklerine değinerek, “2016 yılında ‘TOBB E-ticaret Meclisi’ni kurduk. KOBİ’lerin işlerini nasıl dijital ortama taşıyabileceklerini gösterdik. Bir diğer önemli girişimde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın yetkilendirmesiyle, önümüzdeki günlerde e-ticaret sitelerine güven damgası vermeye başlayacağız. Güven damgası uygulamasıyla birlikte, tüketicilerin elektronik mecralardan alışveriş yaparken karşılaştıkları güven eksikliğini gidermeyi hedefliyoruz” dedi.
DİJİTAL ENTEGRASYON ÇOK ÖNEMLİ BİR KONU

E-ihracat
REEL sektörün her türlü finansman ihtiyacına cevap vermek için çalıştıklarını belirten Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, şunları söyledi: “Uluslararası ekonomide daha güçlü bir oyuncu olmak ve dış ticaretten daha fazla pay alabilmek için yerli firmaların dijital platformlara entegrasyonunu sağlayabilmemiz çok önemli. Ekonomi Bakanlığı’nın himayesinde, Alibaba.com’un Türkiye temsilcisi E-Glober ve TOBB ile yaptığımız bu işbirliğinin, firmaların uluslararası pazarlama ve satış faaliyetlerine önemli bir katkı sağlayacağına inanıyoruz.”
KOBİ’LERİN YANINDAYIZ
VAKIFBANK Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan, “KOBİ’lerimizin dijitalleşerek küresel rekabette güçlü bir şekilde yer almalarını önemsiyoruz. Ekonomi Bakanlığımızın öncülüğü ve TOBB’un önemli katkılarıyla KOBİ’lerimizin günümüz e-ticaret dünyasının önemli pencerelerinden biri olan Alibaba.com’da yer alacak olmalarından büyük heyecan duyuyoruz. Artık her sabah binlerce kapının yalnızca fiziki mekanlara değil tüm dünyaya açılacağını biliyoruz. Bu amaçla elimizi taşın altına koyarak bir kez daha KOBİ’lerimizin yanındaki güç olduğumuz için mutluyuz” dedi.
YENİ YILDIZLAR KAZANDIRACAĞIZ
KOBİ’lerin gelişiminin önemine dikkat çeken Alibaba.com’un Türkiye’deki iş ortağı E-Glober Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, ”Alibaba.com ve Alibaba Cloud’un Türkiye’deki tek yetkili iş ortağı E-Glober olarak yeni markamız TradeFive ile amacımız ihracata yeni yıldızlar kazandırmak, ticareti dijitalleştirerek Türk KOBİ’lerini uluslararası oyuncular haline getirmek. Ticaretin kuralları yeniden yazılırken, dünyanın ticareti hızla internete taşınıyor” diye konuştu.
Kaynak
E-ihracat Rehberi
E-ihracat nedir? Sunduğu fırsatlar, muafiyetler ve teşvikler nelerdir?
Günümüzde E-İhracat yapmak çok kolay hale gelmiştir, sayısız avantajları vardır ve satıcı-alıcı tüm tarafları korumaktadır. E-İhracat Rehberi yazı dizisi içerisinde, sektör tanımlarını, nereden başlanır, planlama ve strateji nasıl yapılmalıdır, hangi ülkede hangi profildeki alıcılar vardır, başarılı örnekler ve vaka incelemeleri, A’dan Z’ye tüm bu konuları aktaracağım ve çözüm önerilerimi siz değerli okuyucular ile paylaşacağım.
E-İhracat nedir? Küresel ticaret veya sınır ötesi ticaret tanımları neyi ifade etmektedir?
E-İhracat nedir, bunu açıklayarak yazıma başlayalım. Üç farklı daire düşünün ve birisi E-Ticaret, bir diğeri Bireysel Müşteri ve son dairemiz de Mikro İhracat işlemini temsil etsin. En bilinen ve en doğru tabiriyle bu üç dairenin kesişim kümesine “E-İhracat” diyebiliriz.
Bir örnekle açıklayacak olursam; online satış sayfanıza (e-ticaret siteniz, Instagram, Facebook sayfanız vb.) ulaşıp sipariş veren yurt dışındaki bireysel müşteriniz adına resmi ve KDV’siz satış faturası düzenleyip, bu siparişi (paket) mikro ihracat yoluyla (ETGB düzenlenerek) çıkışını sağladığınızda E-İhracat yapmış oldunuz.
Peki nedir ETGB ve Mikro İhracat?
Türkiye’de E-İhracat’ın gelişimi de aslında Mikro İhracatın sunduğu avantajlar sayesinde olmuştur. En kısa tanımıyla Mikro İhracat; 150 KG ve 7,500 EUR limitine kadar ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı) ile yurt dışına ihraç edilen bedelli ihracatlara verilen isimdir. ETGB, ihracatta ekspres taşıyıcılar yani operatörler tarafından elektronik ortamda düzenlenen bir beyandır ve bu beyanı düzenleyebilmek için gümrük müşavirlerine ihtiyaç yoktur.
Sınır Ötesi Ticaret veya Küresel Ticaret tanımlarının kullanımı, İngilizce’deki “Cross Border eCommerce”, “Borderless eCommerce” veya “Cross Border Trade” tanımlarından feyzalınarak ve Türkçe tercümesi yapılarak çıkmıştır. Türkiye’deki KOBİ’ler açısından düşünecek olursak, bana göre pazarlama mesajlarında hoş duran bu tanımlar, aktarmak istenilen mesaj ve fırsatlar yönünden bakarsak çok büyük oranda E-İhracat hedefleri ile birebir aynıdır.
Ülkemiz adına çok iyi bir gelişme olarak, yakın zamanda E-İhracat Stratejisi ve Eylem Planı (2018 – 2020) kabul görmüştür ve 6 Şubat 2018 tarihli ve 30324 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Önümüzdeki günlerde E-İhracat Stratejisi ve Eylem Planı içerisinde birçok adım atılacaktır ve E-İhracat yapan işletmelerin süreçleri daha da kolaylaştırılırken, aynı zamanda sağlanan destekler de artırılacaktır. Detaylı şekilde buradan inceleyebilirsiniz.
Klasik ihracat ve E-İhracat arasındaki temel farklar nelerdir?
Uluslararası ticarette uymamız gereken katı kurallar vardır ve bu kurallar genel bir tabirle, ülkedeki; üreticileri, vergi ödeyen işletmeleri, vatandaşlarının haklarını ve güvenliklerini, ikili anlaşmalar ve diğer ülkeler ile olan ticaret ilişkilerini dikkate alarak hazırlanmaktadır.
Pratiklerden yola çıkarsak, yurt dışına ihracat yaptığımızda en fazla işlem zamanı harcanan veya en yüksek masrafı oluşturan genellikle gümrük işlemleri olmaktadır. Yurt dışına bir mal gönderirken gerek (ihracat) Türkiye’den çıkışında, gerek de hedef ülkeye girişinde (ithalat) taviz vermeden takip edilmesi gereken ve katı kurallara bağlı olan işlem adımları vardır.
Klasik İhracatta, yani işletmeden işletmeye gerçekleşen ihracatta, satılan ürüne göre, satış tutarına göre, taşıma tipine göre, müşterinizin ülkesine göre vb. onlarca farklı parametreyi ele alarak, dikkat etmeniz gereken yüzlerce farklı faktör olabilir. Pratiklerden yola çıkarak, konuyu aklınızda daha iyi canlandırabilmeniz adına E-İhracat’ın Klasik İhracat’a göre avantajını örnekler ile açıklamak isterim.
Örnek 1
Rusya’nın Novosibirsk şehrinden bir işletme ürün kataloğunuzu gördü ve sizden Hazır Giyim ve Ayakkabı ürünleri sipariş etti ve 10 gün içerisinde teslim olmasını talep etti. Ödemenizi de peşin olarak banka hesabınıza yaptı.
Olası Vaka 1.1: Klasik İhracat yoluyla bu siparişi işleme aldığınızda, Rusya Federal Gümrük Servisi marka sertifika belgesi, her bir ürün grubu için hijyen sertifikası ve büyük ihtimalle laboratuvar analizi, şirket belgeri ve fatura tercümesine varıncaya kadar talepleri olacaktır ve sizin tarafınızda zahmetli ve masraflı bir sürecin içerisine gireceksiniz. Büyük ihtimalle siparişi 10 gün içerisinde teslim etme imkanınız olmayacak ve siparişi kaçıracaktınız veya işleme aldığınızda kötü bir müşteri tecrübesi ile sonuçlanacak ve markanız/işletmeniz itibar kaybı yaşayacaktı.
Olası Vaka 1.2: Eğer ki bu siparişi Kurye/Numune gönderim olarak yapsaydınız, çok büyük ihtimalle Rusya Federal Gümrük Servisi gümrüklemeye izin vermeyeceği için ve sonrasında Türkiye’ye zorunlu iadesi yapılması gerektiği için, bu süreç kötü bir müşteri tecrübesi ile sonuçlanırken, siparişi kaçırmanıza ek olarak siparişi gönderim ve yüklü miktardaki siparişin iade operasyon ücretlerini ödemek zorunda kalacaktınız.
Örnek 2
Rusya’nın Novosibirsk şehrinden bir işletme ürün kataloğunuzu gördü ve müşterileri adına sizden Hazır Giyim ve Ayakkabı ürünleri sipariş etti ve 10 gün içerisinde teslim olmasını talep etti. Siparişler için de ödemenizi peşin olarak banka hesabınıza yaptı.
Olası Vaka 2.1: Bu siparişleri müşteri bazında hazırlayıp, müşterilerinizin gerekli adres ve iletişim bilgilerini de temin ettiğiniz taktirde, belge tercümesi, hijyen sertifikası süreçlerine girmeden, kolay, hızlı ve ekonomik olarak ve 10 gün altındaki bir sürede siparişleri teslim edebilirsiniz.
B2CDirect’in sunduğu E-İhracat çözümleri sayesinde, onlarca işletme her ay yüzlerce sayıdaki yurt dışı siparişini bu örnekte aktardığım gibi göndermektedir ve uçtan-uca, her şey dahil bir hizmet alabilmektedir.
E-İhracat’ın Klasik İhracat’a göre avantajları oldukça fazladır ve en önemli olanlarını aşağıdaki tabloda sizler için derledim.
Ülkelerin B2C siparişlerdeki sunduğu gümrük vergisi muafiyetleri nelerdir?
Yukarıdaki karşılaştırma tablosunda görebileceğiniz üzere, gümrükleme masrafları ve gümrükleme hızı konularında E-İhracat açık ara öndedir. Bu sağladığı avantajların ötesinde, direkt olarak bireysel müşterinize (B2C) satış yaptığınız için, müşterinizin yani siparişin alıcısı ülkesindeki B2C gümrükleme vergi muafiyetlerinden de faydalanabilirsiniz. Bu faydalara geçmeden önce Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu, kısa adıyla GTİP’i inceleyerek başlayalım.
GTİP
Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu için kullanılan kısaltmadır. Ülkemizde 12 haneden oluşan GTİP, Dünya Gümrük Örgütü’nün standart hale getirdiği armonize sistemden alınan ve tüm dünyada ürünlerin/malların tanımlanması ve sınıflandırılması için kullanılır. Bu kodun ilk 6 hanesi armonize sistem tarafından belirlenir ve ülkeler tarafından herhangi bir değişiklik yapılmasına izin verilmez, sonraki 2 haneyle beraber ilk 8 hane aynı bölgedeki ülkeler için (örneğin Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve Türkiye’de) ortaktır. Sonraki 2 hane hangi ulusa ait olduğunu gösterirken son kalan iki haneyle beraber ürünün tam istatistik kodu belirlenmiş olur.
Dünya Gümrük Örgütü’ne bağlı 170’den fazla ülkede kullanılmakta olan ürün kodlama sistemine armonize sistem (Harmonized Commodity Description and Coding System, HS Code) denilmektedir. Bu armonize sistem;
Gümrük vergilerinin tespitinde,
Uluslararası ticaret istatistiklerinin tutulmasında,
Menşe kurallarının saptanmasında,
Yerel vergilerin tespit edilip toplanmasında,
Ticaret müzakerelerinde (Dünya Ticaret Örgütü toplantılarında),
Nakliye vergileri ve istatistikleri için,
Dış ticareti kontrollere bağlı ürünlerin izlenmesinde (atıklar, ozon tabakasına zarar veren kimyasallar vb. kullanılmaktadır.
Gümrükleme işlemlerinde bilmeniz gereken önemli konulardan birisi de, tercih ettiğiniz teslimat hizmetin DDP veya DDU mu olduğunu bilmenizdir. Kısaca açıklayalım;
DDP: Delivered Duty Paid yani Gümrük Vergileri Ödenmiş Teslimat anlamına gelmektedir. Gümrük vergisi ve harçları hizmet alan tarafa (yani E-İhracat yapan tarafa) fatura edilir ve Alıcınız (yani müşteriniz) gümrük ödemeleri dahil bütün bir hizmet almış (sipariş vermiş) olur.
DDU: Delivered Duty Unpaid yani Gümrük Vergileri Ödenmemiş Teslimat anlamına gelmektedir. Gümrük vergisi ve harçları gümrüğe vardığında hesaplanır ve Alıcınız (yani müşteriniz) tarafına fatura edilir. E-İhracat yapan taraf gümrük vergilerinden sorumlu olmaz.
GDDP: Guarenteed & Delivered Duty Paid yani Gümrük Vergileri Garantili ve Ödenmiş Teslimat anlamına gelmektedir. Türkiye’de ilk ve tek olarak B2CDirect tarafından bu hizmet sunulmuştur ve 30’dan fazla sayıdaki ülkede uygulanabilmektedir. Buradaki sunulan hizmet ile sipariş bilgisi B2CDirect lojistik platformuna aktarıldığı anda (veya öncesinde de mümkündür) gümrük vergisi ve harçlar hesaplanır ve garanti edilir. GDDP hizmeti ile aynı zamanda (ortalamada) 24 saatte gümrükleme hizmeti garantisi de sunulur.
Bu bilgiler ışığında, en iyi müşteri deneyimi ve en hızlı teslimat çözümü için DDP teslimat hizmetinin alınması önem kazanmaktadır. E-İhracat’ın getirdiği işlem kolaylıkları ve B2C gümrük vergi muafiyetlerini bir arada düşündüğümüzde yurt dışından gelen siparişleri yönetmek hayli kolay olacaktır. Pratiklerden yola çıkarak, konuyu aklınızda daha iyi canlandırabilmeniz adına örnekler ile açıklamak isterim.
Örnek 1
turkishfashion.com adında veya Facebook’da veya Instagram’da vb. işletmeme ait bir online satış sayfam olsun. Rusya’dan, Almanya’dan, Ukrayna’dan, Amerika’dan, Katar’dan vb. onlarca farklı ülkeden sipariş aldığımda ilk sırada yapmam gereken, müşteriye yönelik iletişim ve adres bilgilerini detaylı olarak almam gerekecektir.
Olası Vaka 1.1: Rusya’dan 20 farklı sipariş aldım ve tüm siparişlerimin alıcıları farklı ve her bir siparişin tutarı 1.000 EUR altında olsun.
Bu noktada E-İhracat yapan taraf olarak tek sorumluluğum, müşterim adına KDV’siz satış faturası hazırlamak, sipariş-alıcı bilgilerini ve paketlerini teslimat iş ortağıma aktarmak olacaktır.
Sonrasında ise, hizmet alan taraf yani işletmem adıma ETGB’nin düzenlenmesi, siparişlerin Türkiye’den ihracatı, Rusya’daki gümrükleme işlemleri ve son adımda müşterimin kapısına kadar götürüp teslim edilmesine kadar tüm süreçleri teslimat iş ortağım gerçekleştirecektir.
Olası Vaka 1.2: Almanya’dan ve Fransa’dan toplamda 20 farklı sipariş aldım ve tüm siparişlerimin alıcıları farklı ve Almanya’daki sadece 5 sipariş 22 EUR üzerinde ve diğer 15 siparişteki her bir siparişin tutarı 22 EUR altında olsun.
Bu noktada E-İhracat yapan taraf olarak tek sorumluluğum, müşterim adına KDV’siz satış faturası hazırlamak, sipariş-alıcı bilgilerini ve paketlerini teslimat iş ortağıma aktarmak olacaktır.
Sonrasında ise, hizmet alan taraf yani işletmem adıma ETGB’nin düzenlenmesi, siparişlerin Türkiye’den ihracatı, Avrupa’daki gümrükleme işlemlerinin yapılması, 22 EUR üzerinde 5 Almanya siparişi için gümrük vergisinin ödenmesi ve son adımda müşterimin kapısına kadar götürüp teslim edilmesine kadar tüm süreçleri teslimat iş ortağım gerçekleştirecektir.
Yukarıda açıkladığım bu kurgular size hayal gibi geliyor veya çok zor görünüyor ise, B2CDirect E-İhracat çözümlerini kullanarak fikirlerinizin pozitif yönde değiştiğinden ve işlerinizdeki karlılığın/verimliliğin artacağından emin olarak bahsedebilirdim.
E-İhracat yaparken teşviklerden, muafiyetlerden veya devlet desteklerinden yararlanabilir miyim?
Bu sorunun en kısa ve en net cevabı, kesinlikle evet olacaktır. E-İhracat = İhracattır ve E-İhracat sağladığı verimlilik, getirdiği avantajlar dışında diğer İhracat türlerine göre, teşvikler ve muafiyetler konusunda eksikleri yoktur.
Bireysel müşteriniz adına KDV’siz fatura kesebilir ve ihracatta sağlanan KDV İadesinden faydalanabilirsiniz. Aynı zamanda, gerek özel bankalar, gerek de devlet tarafından sunulan özel ihracatçı kredileri, ihracatçı teşviklerinden de faydalanabilirsiniz.
Kaynak
E-İhracat Yapacaklara 8 Öneri
Fiziksel sınırların kalktığı, anında bilgi alışverişinin sağlanabildiği günümüz dünyasında her alanda görülen bu genişleme, ticarette de etkilerini ortaya koyuyor. Hızla gelişen ve geleneksel mağazacılığa alternatif olmaktan çok rakip olma yolunda ilerleyen e-ticaret, uluslararası piyasada var olmak için mükemmel bir araç.
Yurt dışına satış yapmak ya da buralarda faaliyet yürütmek için kısacası e-ihracat yapmak içinse dikkat edilmesi gereken birkaç nokta, basit ama etkili adım bulunuyor. Bu adımları takip etmek, e-ihracatta başarılı olmak için büyük bir mesafe kat etmek anlamına geliyor.
1- Hedef Kitlenizi Belirleyin
Yurt dışına açılmadan önce ürün ya da hizmetlerinize uygun hedef kitlenizi iyi tespit edin. Doğru pazarlama stratejileri kurmak için ürünü iyi tanımak, hitap edilen kitlenin alışkanlıklarını, ihtiyaçlarını ve beklentilerini iyi takip etmek gerekir.
2- Ürünü Tanıyın
E-ticaret firmalarının e-ihracatta başarılı olabilmeleri için kullanıcıya sundukları ürün ya da ürünleri iyi analiz etmeleri gerekir. Maliyet-kar oranı yüksek, beklentilere ve ihtiyaçlara uygun ya da yeni talepler oluşturabilecek kadar dikkat çekici, sonrasında problem çıkarmayacak ürünlere yönelmek daha doğru olabilir. Ayrıca satışı kolay ve stok sorunu yaratmayan ürünlere yönelmek ilk aşamada daha sağlıklı adımlar atılmasına yardımcı olabilir.
3- Doğru Pazarlama Stratejisi ve Çoklu Kanal Kullanımına Dikkat Edin
Hedef kitle belirlendikten sonra bu kitleye nasıl ulaşılacağına dikkat edilmelidir. Dijital kanallardan hangilerinin kullanılacağı, hangi sıklıkta ve ne tür içeriklerle pazarlama çalışmaları yapılacağı, sosyal medyanın gücünden nasıl faydalanılacağı, yola çıkmadan önce belirlenmelidir. Ayrıca trendleri takip etmek de hedef kitleye daha kolay ulaşılmasında rol oynayabilir.
4- Pazarı İyi Analiz Edin
E-ihracatı yapılacak ürünler kadar ihracatın yapılacağı pazar da önemlidir. Bölgenin potansiyeli, rakip analizi, benzer ürünler ve avantajlar-dezavantajlar incelenerek piyasaya hakim olmak, daha gerçekçi adımlar atılabilmesini ve yaşanması muhtemel problemlerin önceden önlenebilmesini beraberinde getirir.
5- Bir Web Sitesi Mutlaka Bulunmalı
Tüketiciler üzerinde güven algısı oluşturmak, farklı soru ve sorunlar için ulaşılabilir bir kaynak olmak, ayrıntılı bilgiler sunmak önemlidir. Bu da ihracat yapan firmanın web sitesi aracılığıyla sağlanabilir.
6- Sosyal Medyada Aktif Olun
Tüketicinin nabzını tutmak, onlarla etkileşime geçmek ve marka bilinirliğini arttırmak için sosyal medyada mutlaka var olmak ve hatta aktif olmak gerekiyor. Bu yolla müşterilerle doğrudan iletişime geçilerek hız ve pratiklik sunulması hem müşteri memnuniyetini beraberinde getirir hem de sadık müşteri kitlesi oluşturulmasına atkı sağlar.
7- Müşteri Bilgilerini Düzenli Saklayın
Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) sistemine sahip olarak müşteri bilgilerini, alışveriş sıklıklarını ve ilgi alanlarını bir havuzda biriktirmek hem profesyonel bir imaj yaratmak hem de problemlere hızlı ve akılcı çözümler üretmek bakımından değerlidir. Müşteriyle kurulan her temasta elde edilen verileri kayda geçirmek, sonraki aşamalarda daha hızlı yol alınmasına yardımcı olur.
8- Uluslararası B2B Sitelerinde Aktif Olun
Uluslararası online alışverişin temel noktaları arasında yer alan alibaba.com, tradeatlas.com, archiexpo.com, fordaq.com gibi B2B sitelerinde yer almak, bu alanlarda kurumsal bir imaj çerçevesinde ürünleri satışa sunmak, dünyanın birçok farklı noktasındaki kullanıcılara tek bir platform aracılığıyla ulaşılmasını sağlar. Üstelik devlet kurumları, bu platformlara üye olunması durumunda üyelik ücretinin çok büyük bir kısmını karşılıyor ve e-ihracatçıların daha düşük maliyetlerle faaliyet yürütmesine imkan tanıyor.
Kaynak
TÜM HABERLER PERPA İLETİŞİM PERPA ANA SAYFA HAVALI POŞET
Matematik Nobeli Ali Nesin, Nesin Matematik Köyü
/2 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosMatematik Nobeli Ali Nesin, Nesin Matematik Köyü
Matematik Nobeli Ali Nesin’e verildi. Uluslararası Matematikçiler Birliği’nin verdiği Leelavati Ödülü’nü Türkiye’den Prof. Dr. Ali Nesin alırken, Fields Madalyası’nın sahibi ise Caucher Birkar oldu.
Matematik Nobeli Ali Nesin
Kanadalı matematikçi John Charles Fields’in adını taşıyan ve 1932 yılından beri verilen Fields Madalyası ödülünü İran’ın Merivan kentinde doğan, Cambridge Üniversitesi öğretim üyesi matematikçi Caucher Birkar alırken, Türkiye’den Prof. Dr. Ali Nesin de Leelavati Ödülü’nin sahibi oldu.
Birliğin dağıttığı diğer ödüller ise şöyle:
Gauss Ödülü: David Donoho
Chern Madalyası: Masaki Kashiwara
Leelavati Ödülü: Ali Nesin
Fields Madalyası: Caucher Birkar, Alessio Figalli, Peter Scholze, Akshay Venkatesh
Nevanlinna Ödülü: Constantinos Daskalakis
Matematik Nobeli Ali Nesin ‘e verildi
Matematik Nobeli Ali Nesin
ALİ NESİN KİMDİR?
1956 yılında İstanbul’da doğan Ali Nesin, Paris VII Üniversitesi’nden mezun oldu. Nesin daha sonra matematikten “maitrise” derecesini aldı.
Sonrasında Yale Üniversitesi’nde matematiksel mantık ve cebir konularında doktora yapan Nesin, 1985-1986 yılları arasında Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kampüsü’nde öğretim üyesi olarak çalıştı.
1987-1989 seneleri arasında Notre Dame Üniversitesi’nde yardımcı doçent, ardından 1995 senesine kadar Kaliforniya Üniversitesi Irvine Kampusü’nde doçent ve daha sonra profesör olarak görev yaptı.
Babası Aziz Nesin’in 1995 senesinde ölümü üzerine yurda kesin dönüş yaptı ve Nesin Vakfı yöneticiliğini üstlendi.
Nesin Matematik Köyü
Matematik Nobeli Ali Nesin
Nesin Matematik Köyü Kuruluş Amacı:
1995 yılında yurda dönen Ali Nesin, eğitim verdiği üniversite öğrencilerinin yetersizliğini görerek, onları önce akşamları evinde, sonra haftasonları Nesin Vakfı’nda ağırlamış, bu da yeterli olmayınca 10 yıl boyunca Türkiye’nin çeşitli yörelerinde her yaz 6-7 haftalık yazokulları düzenlemiştir.
Son üç yılında bütün Türkiye’ye açılan yazokulları büyük rağbet görmüş ve son derece verimli geçmiştir. Zamanla her yaz konaklanacak, yemek yenilecek, ders yapılacak, çalışılacak, çamaşır yıkanılacak mekânların bulunmasının zorlukları ve maliyeti anlaşılmış ve sadece matematiğe ayrılmış bir mekân yaratmanın cazibesi üstün gelmiştir.
Sonuçta Matematik Köyü projesi ortaya çıkmıştır. Nesin Vakfı’na ait olan Matematik Köyü tamamen halkımızın bağışlarıyla ve gençlerin gönüllü emeğiyle imece usulüyle kurulmuştur ve 2007’den beri gençlere hizmet vermektedir.
Matematik Nobeli Ali Nesin
Matematik Köyü’nün Amacı:
Kuruluşunda sadece üniversite öğrencilerini hedefleyen Matematik Köyü, yoğun talebe dayanamayarak kuruluşundan bir yıl sonra kapılarını ilkokuldan lise ve üniversiteye kadar her seviyede öğrenciye açmıştır.
Amacı araştırmacıların ilgi alanına giren (dolayısıyla araştırmaya yönelik) matematiği öğrencilere tanıtmaktır. Eğitmenler ülkenin ve dünyanın dört bir yanından Köyümüze gönüllü gelen akademisyenlerdir.
Matematik Köyü kâr amacı gütmez. Yegâne amacı gençlere matematiği öğretmektir. Matematiği sevdirmek için özel bir çaba harcamayız çünkü matematiğin öğrenilince mutlaka sevileceği düşüncesindeyiz.
Müfredata, üniversite giriş sınavlarına ya da herhangi bir eğitim ya da sınav sistemine bağlı değildir, sadece profesyonel matematikçilerin anladığı anlamda matematiği gençlere öğretmeyi ve böylece gençleri matematiksel araştırmaya heveslendirmeyi amaçlar.
Matematik Nobeli Ali Nesin
Matematik Köyü Fiziksel Koşulları
Nesin Matematik Köyü, İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı olan Şirince köyünün 1 kilometre uzağındaki Kayser dağının yamaçlarındadır. Toplam arazi 37,5 dönüm dolayındadır ve doğanın içindedir. İnşaat esnasında kaydadeğer bir ağaç kesimi olmadığı gibi, kuruluşundan bu yana Köy’e ve yakın çevreye 4500’den fazla ağaç ve büyük bitki dikilmiştir.
Şu anda öğrenci konaklaması için toplam yatak kapasitesi 161 olan 15 koğuşumuz ve eğitmenlerimiz ve çalışanlarımızın konaklaması için toplam yatak kapasitesi 106 olan 54 evimiz bulunmaktadır.
Konaklama tesisleri dışında, 4 kapalı dersliğimiz ve 200 kişilik konferans salonuna sahip yaklaşık 7000 kitaplık bir matematik, sanat ve felsefe kütüphanemiz vardır.
Kadın ve erkek hamamları dışında ortak kullanıma açık banyo sayımız 16, tuvalet sayımız ise 28’dir. Koğuşlarımızın çoğunun içinde tuvalet ve banyo vardır. Kışlık kapasitesi 110, 80 ve 80 olan olan üç yemek salonumuz ve oldukça geniş bir mutfağımız vardır.
Bunların dışında 250, 80 ve 50 kişilik üç amfimiz, 3 açıkhava dersliğimiz, çalışma seti adını verdiğimiz bir açıkhava alanı, uyku mevkii adını verdiğimiz bir başka açıkhava alanı ve güneşten korunaklı bir açık hava yemek alanımız vardır.
Binalarımız taştan yapılmıştır. Yaz aylarında öğrenciler çadırlarda da kalabilirler. Köy’ün kuytu köşelerinde öğrencilerin yalnız kalarak çalışabilecekleri küçük ve sevimli alanlar olduğu gibi, daha kalabalık gruplar olarak buluşabilecekleri alanlar da mevcuttur.
Matematik Nobeli Ali Nesin
Nesin Matematik Köyü Etkinlikleri
Programlarımız doğal olarak okulların tatil olduğu dönemlere rastlar. En uzun ve en yoğun dönemimiz 3 aydan fazla süren ve günde 250 ila 500 arasında lise ve üniversite öğrencisinin katıldığı yaz dönemidir.
Yazları, matematik bölümü öğrencilerine yönelik dersler devam ederken, lise öğrencilerine yönelik her biri ikişer haftalık 6 ya da 7 program gerçekleştirilir. Yazokullarına dair daha fazla bilgi ileride verilecektir.
Ocak ve şubat aylarına rastlayan aratatilde de lise ve üniversite programları düzenleriz. Aynı anda en fazla 200 kişinin konaklayabildiği bu programlar olabilecek en üst düzeydedir.
Tüm millî ve dinî bayramlarda kısa da olsa mutlaka bir program düzenlenir.
Matematik Köyü tatiller dışında da ziyaretçilere açıktır. Tatiller dışında ilkokuldan üniversiteye kadar her seviyede eğitim kurumu Köy’e günübirlik ya da bir haftaya kadar uzayabilen ziyaretler gerçekleştirebilir.
2017’de Matematik Köyü yazokulu ve kışokulu programlar dışında 10.379 gence hizmet vermiştir. Bu tür program dışı gezilerde genellikle Ali Nesin ders verir.
Matematik Nobeli Ali Nesin
Nesin Matematik Köyü Yazokullarının Amaçları
Lise programlarımızın amaçlarını şöyle özetleyebiliriz:
1) Gençleri soyut düşünceyle tanıştırmak, gençlere matematik zevkini aşılamak, gençlerin yoğunlaşma kapasitelerini ve soyutlama becerilerini artırmak.
2) Matematiksel ve bilimsel eğitim görmek isteyen liseli gençleri, akademisyenlerden ders aldırarak üniversiteye hazırlamak, üniversitede kendilerini ne beklediğini göstermek,
3) Maddi imkânlardan yoksun başarılı ve çalışkan gençlere fırsat tanımak,
4) Daha önce muhtemelen görmedikleri bir matematik göstererek gençlere lisede gördükleri matematiğin dışında olağanüstü güzel bir dünyanın varlığını hissettirmek olarak belirlenmiştir. Lisans ve lisansüstü yazokulunun amaçlarını şöyle özetleyebiliriz:
1) Matematik öğrencilerinin uzun yaz tatillerini akademik yönde değerlendirmek ve birbirleriyle tanışmalarına ve birbirinden öğrenmelerine olanak sağlamak;
2) Genelde müfredatlara sığmayan temel, ilginç ve önemli konuları sunarak ve/ya da müfredatta olan bazı konuların ayrıntılarına inerek öğrencilerin eksikliklerini tamamlamak;
3) Çesitli üniversitelerdeki öğrencilerin başka üniversitelerin öğretim üyelerinden ders almalarını sağlamak ve öğrenciler arasında iletişimi ve bilimsel işbirliğini artırmak;
4) Öğrencileri araştırmaya teşvik etmek, öğrencilerin yıl boyunca çoğu zaman kaybolan matematik heyecanlarını tekrar alevlendirmektir.
Yazokullarımızın, başlangıçta amaçlarımız arasında olmayan ama daha sonra gözlemlediğimiz yararları (bunlara ikincil amaç diyebiliriz):
5) Öğrenciler, deneyimli matematikçilerle 24 saat bir arada yaşayarak, aynı ortamı, aynı atmosferi paylaşarak, bilimsel tavır, yaşam biçimi, hayata bakış, çalışma/düşünme biçimi gibi sözle ancak muğlak biçimde anlatılacak bazı nitelikleri kazanmışlardır;
6) Yurtdışına bulunan doktora öğrencilerimiz yaz tatillerinde bir iki hafta Türkiye’de ders vererek, hem ülkeyle ilişkileri pekişmiş hem de birbirleriyle tanışarak ortak çalışma yapmalarına fırsat yaratılmıştır.
7) Büyük şehirlerde yasayan ve kabuğuna çekilmiş bazı öğretim üyelerinin toplumsal bir görev yerine getirmeleri ve ülkeyi ve ihtiyaçlarını daha iyi tanımaları sağlanmıştır.
8) Biraz daha ileri seviyedeki öğrenciler bildikleri konularda arkadaşlarına seminer vererek “öğretmenlik” deneyimleri artmıştır.
Matematik Nobeli Ali Nesin
Yazokulunda Yaşam:
Lise öğrencileri, her biri ikişer saat olan dört derse katılarak, günde en az 8 saatlerini sınıfta geçirmek zorundadır. Ayrıca lise öğrencileri için haftada en az üç gün iki saatlik etüt vardır. Üniversite öğrencileri ise günde en az 4 saatlerini sınıfta geçirmek zorundadır. Haftada 6 gün ders yapılır. Haftanın en az üç günü gece seminerleri düzenlenir. Tatil günlerinde isteyen öğrencilerle bir geziye gidilir.
Yemekten sonra ya da ender olarak öğle arasında program dışı konuşmaların, gösterilerin, tartışmaların, müzik dinletilerinin ve konserlerin de olduğu olur. Köy’de televizyon, radyo, genel müzik yayını gibi yoğunlaşmayı engelleyecek öğeler yoktur.
Öğrenciler bulaşık, temizlik, yemeğe yardım, bahçe sulama gibi Köy’ün günlük işlerine, dönüşümlü olarak günde bir-iki saat ayırmakla mükelleftirler.
Dersler ve günlük işler dışındaki zamanlarını öğrenciler istedikleri gibi geçirebilirler. Üniversitelilerin büyük çoğunluğu ve liselilerin üçte biri kadarı bu boş zamanlarında da toplu olarak ya da tek başlarına matematik çalışırlar.
Bilenin bilmeyene anlattığı, kardeşliğin ve paylaşımcılığın hüküm sürdüğü, herkesin inancını dilediği gibi yaşayabildiği, kimsenin hayata bakışını sergilemekten kaçınmayacağı, “mahalle baskısı”ndan uzak özgür bir ortam yaratmakla gurur duyuyoruz.
Yazokulu sonunda öğrencilere diploma, berat gibi bir belge verilmez. Genellikle sınav yoktur, olduğunda da not verilmez.
Düzenlediğimiz diğer programlar da belki bir iki istisna dışında yukardaki şablonu izlerler.
Yazokulu Öğrencileri:
Yazokullarımıza Türkiye’nin dört bir köşesinden (ama doğal olarak daha çok büyük şehirlerimizden) başvurulmaktadır. Genellikle orta halli ve yoksul ailelerin çocukları başvurmaktadır. Öğrencinin, velisinin zorlamasıyla değil kendi isteğiyle Köy’e gelmesi esastır.
Öğrencinin başvurusunun kabul edilmesi için başarı kriteri aranmaz ve bunun için ayrıca bir sınav yapılmaz. Öğrencinin matematiği öğrenmek istiyor olması ve en azından liseye geçmiş olması kabul edilmesi için yeterli nedendir.
Nitekim birçok öğrenci, Köy’e geliş nedenlerini “matematiğe son bir şans daha vermek” türünden açıklamalarla anlatmıştır. Bu koşulu sağlayan hiçbir öğrenci yerimiz olduğu sürece reddedilemez, yazokulunun ücretini ödeyecek ekonomik olanaklarından mahrum bile olsa. Bu değişmez ilkemiz internet sitemizde ve broşürlerimizde açık açık yazmaktadır.
Nesin Matematik Köyü’nün Yaz Dışı Etkinlikleri:
Yaz dışındaki mevsimlerde Matematik Köyü’nde iki tür etkinlik yapılmaktadır. 1) Köy’ün düzenlediği ve çağrı yaptığı programlar, 2) Başkaları tarafından düzenlenmiş, Köy’ün ev sahipliği yaptığı ve çoğu zaman Ali Nesin’in ders verdiği günübirlik ya da 1 haftaya kadar uzayabilen programlar.
Nesin Matematik Köyü İnsan gücü:
Köy’de 22 kişi yaz kış maaşlı çalışmaktadır. Gönüllü çalışan sayısı ise yazları her hafta 25 ila 30 arasında değişmektedir. Bunların dışında Köy’deki tüm işler öğrenciler, hocalar ve gönüllü çalışanların yardımıyla ortaklaşa yapılmaktadır.
Dalında dünya çapında bir başarıya imza atmış akademisyenlerden oluşan eğitmenlerimiz Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden ve dünyanın dört bir yanından gelmektedir ve gönüllü olarak çalışmaktadırlar. Yol paralarını bile kendi ceplerinden verirler.
Nesin Matematik Köyü Finansal Durum
Matematik Köyü, TÜBİTAK gibi ülkede bilimi desteklemek amacıyla kurulmuş olan resmî kurumlar tarafından desteklenmeliydi. Dünyanın her yerinde bu böyledir, çünkü temel bilim okumak isteyen gençler genellikle memur ya da öğretmen gibi dar gelirli ailelerden yetişir.
Ne yazık ki 2008 yılından sonra TÜBİTAK Matematik Köyü’ne desteğini çekmiştir. Son altı buçuk yıldır lise ve lisans programlarımızı hiçbir biçimde desteklememektedir. Lisansüstü programlarımız ise maliyetimizin altında kalan minimum bir meblağ ile ve arada sırada desteklemektedir.
Bir öğrencinin 2016-2017 yılında bir günlük maliyeti (yıllık gideri Matematik Köyü’nde konaklama sayısına böldüğümüz zaman elde edilen sayı) yaklaşık 78 TL’dir.
Nesin Matematik Köyü Bağış hesap numaraları
Nesin Vakfı
İş Bankası, Parmakkapı Şubesi
Şube kodu: 1042
Hesap numarası: 0687054
IBAN: TR170006400000110420687054
Nesin Vakfı
Vakıf Bank, Çatalca Şubesi
Şube kodu: 00237
Hesap numarası: 00158007272068355 IBAN: TR730001500158007272068355
PERPA HABERLER PERPA ANA SAYFA PERPA İLETİŞİM
ELEKTRİK MALZEMELERİ
En çok ihracat yaptığımız ülkeler
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosEn çok ihracat yaptığımız ülkeler
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı geçen yıl ocak-haziran döneminde 77 milyar 375 milyon 634 bin dolarken bu yılın ilk yarısında 82 milyar 222 milyon 861 bin dolara ulaştı. İhracat sıralamasında ilk 20’de yer alan ülkelere geçen yılın ilk yarısında 53 milyar 491 milyon 906 bin dolarlık ihracat yapılırken, bu yıl aynı dönemde 54 milyar 828 milyon 167 bin dolarlık satış gerçekleştirildi. Böylece, yılın ilk yarısındaki ihracatın yüzde 66,7’si söz konusu ülkelere yapılmış oldu. İşte Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler…
1- Almanya
2017 İhracatı (Bin Dolar): 7.221.260
2018 İhracatı (Bin Dolar): 8.231.279
2- Birleşik Krallık
2017 İhracatı (Bin Dolar): 4.568.309
2018 İhracatı (Bin Dolar): 5.216.727
3- İtalya
2017 İhracatı (Bin Dolar): 4.257.059
2018 İhracatı (Bin Dolar): 5.044.933
4- İspanya
2017 İhracatı (Bin Dolar): 3.012.946
2018 İhracatı (Bin Dolar): 3.894.936
5- Irak
2017 İhracatı (Bin Dolar): 4.614.661
2018 İhracatı (Bin Dolar): 3.887.223
6- ABD
2017 İhracatı (Bin Dolar): 4.427.116
2018 İhracatı (Bin Dolar): 3.837.280
7- Fransa
2017 İhracatı (Bin Dolar): 3.212.725
2018 İhracatı (Bin Dolar): 3.824.510
8- Hollanda
2017 İhracatı (Bin Dolar): 1.754.299
2018 İhracatı (Bin Dolar): 2.414.515
9- Belçika
2017 İhracatı (Bin Dolar): 1.541.888
2018 İhracatı (Bin Dolar): 2.029.609
10- İsrail
2017 İhracatı (Bin Dolar): 1.626.192
2018 İhracatı (Bin Dolar): 1.955.887
11- Romanya
2017 İhracatı (Bin Dolar): 1.456.649
2018 İhracatı (Bin Dolar): 1.923.673
12- Polonya
2017 İhracatı (Bin Dolar): 1.510.563
2018 İhracatı (Bin Dolar): 1.680.947
13- Rusya Federasyonu
2017 İhracatı (Bin Dolar): 1.126.082
2018 İhracatı (Bin Dolar): 1.650.055
14- Çin
2017 İhracatı (Bin Dolar): 1.333.418
2018 İhracatı (Bin Dolar): 1.462.510
15- BAE
2017 İhracatı (Bin Dolar): 5.570.042
2018 İhracatı (Bin Dolar): 1.397.292
16- Mısır
2017 İhracatı (Bin Dolar): 1.073.399
2018 İhracatı (Bin Dolar): 1.393.092
17- Suudi Arabistan
2017 İhracatı (Bin Dolar): 1.496.046
2018 İhracatı (Bin Dolar): 1.328.459
18- Bulgaristan
2017 İhracatı (Bin Dolar): 1.350.997
2018 İhracatı (Bin Dolar): 1.319.359
19- İran
2017 İhracatı (Bin Dolar): 1.536.537
2018 İhracatı (Bin Dolar): 1.313.406
20- Yunanistan
2017 İhracatı (Bin Dolar): 801.719
2018 İhracatı (Bin Dolar): 1.022.477
Kardeş Yunan Halkına Geçmiş Olsun
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosKardeş Yunan Halkına Geçmiş Olsun
Yunanistan’da önüne geçilemeyen orman yangınlarında şu ana kadar 50 kişi hayatını kaybederken, en az 150 kişi de yaralandı. Başbakan Alexis Çipras yangınlar için “Kuşku uyandırıyor” açıklaması yaptı.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, “Attika’nın hem doğusunda hem batısında aynı anda çıkan yangınlar kuşku uyandırıyor” dedi.
Ormanlık bölgede çıkan, ancak çok şiddetli ve devamlı yön değiştiren rüzgâr nedeniyle kısa sürede Pendeli, Mati, Rafina, Vuças gibi sayfiye yerlerini saran yangın, evler ve arabalar yakmaya başlayınca itfaiye ekipleri evlerin boşaltılmalarını istedi.
Kurtulmak için deniz kenarına inen yüzlerce insanın yardımına koşan askeri ve sivil gemiler, Yunan Sahil Güvenlik botları ve özel sandallar, onları gece boyunca Rafina Limanına çıkarmak için seferler yaptı.
Limanda bekleyen Yunan Ulusal Acil Yardım Merkezi (EKAV) araçları, limana çıkan yaralılara ilk yardımı verdikten sonra ciddi olanları yakın hastanelere nakletti, geri kalanlar ellerinde fotoğraflarla kayıp yakınları için bilgi toplamaya çalıştılar.
Evsiz kalan insanların geçici olarak barınmaları için Otelciler Birliği tarafından otel odaları temin edildi, askeri mekânlar da seferber edildi.
Gece yarısından sonra açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Dimitris Canakopulos, bölgede aynı anda 15 değişik yerde yangın çıktığını, şiddetli rüzgârın ise yangının kısa sürede kontrol dışına çıkmasına neden olduğunu söyledi.
Yangına karadan 300’e yakın itfaiyeci, 100’ü aşkın itfaiye aracı, yaya birlikleri ve gönüllülerle, havadan ise 7 Canadair uçağı ve 10 helikopterlerle müdahale edildiğini açıklayan Canakopulos, Avrupa Sivil Savunma Mekanizması’ndan hava ve karadan yardım desteği talep edildiğini, Kıbrıs ve İspanya´nın olumlu yanıt verdiğini söyledi.
yunanistan-daki-yanginda-en-az-24-kisi-yasamini-yitirdi-491079-1.
Balkanlar’da barışın sağlanması konusundaki katkıları dolayısıyla Barış Ödülü ile ödüllendirilmek üzere Bosna Hersek´te bulunan Başbakan Çipras ziyaretini yarıda bırakıp acilen Atina´ya döndü.
Çipras, acil durum toplantısında ilgili bakanlar, bürokratlar ve itfaiye teşkilatı yetkilileri tarafından bilgilendirildikten sonra yaptığı kısa açıklamada, yangına müdahale için tüm acil yardım ekiplerinin sevk edildiğini söyledi ve “Attika’nın hem doğusunda hem batısında aynı anda çıkan yangınlar kuşku uyandırıyor” dedi.
26 KİŞİNİN CESEDİNE ULAŞILDI
Yunanistan’da arama kurtarma timleri bir bölgede yangından kaçmaya çalışırken hayatını kaybeden 26 kişinin cesedine ulaştı. Bazı Yunan vatandaşları ise deniz kıyısına kaçtı.
Kardeş Yunan Halkının acı ve üzüntülerini paylaşıyor, yaşamını kaybedenler için başsağlığı, yaralılara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Türkiye’nin ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu raporu
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosTürkiye’nin ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu raporu
İstanbul Sanayi Odası (İSO), “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması”nın 2017 yılı sonuçlarını bugün açıkladı.
İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun 2016 yılında 82,2 milyar TL olan üretimden satışları, 2017 yılında yüzde 30,9 artarak 107,6 milyar TL’ye yükseldi. İkinci 500 kuruluşlarının; “üretimden satışlar” ile “esas faaliyet karı” gibi temel bazı parametrelerde, tıpkı Mayıs sonunda açıklanan İSO 500 kuruluşlarındaki gibi iyi bir performans sergiledikleri görüldü.
İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasında; 2017 yılında üretimden satışlara göre ilk sırayı 309,4 milyon TL ile Oğuz Gıda aldı. İkincilik 309,2 milyon TL üretimden satışlarıyla Zeki Mensucat’ın oldu. Üçüncü sırada ise 308,3 milyon TL ile S.S. Marmara Zeytin yer aldı.
İkinci 500’de 102 yeni firma…
2017 yılında İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasına 102 yeni firma girdi. Bunlardan 66’sı geçen yılki 1000 büyük kuruluşun dışından geldi. 36 kuruluş ise 2016 yılında İSO 500 içinde yer alan ama bu yıl İSO İkinci 500’e gerileyen şirketlerden oluştu.
Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2017 araştırmasının temel bazı verileri, geçen Mayıs sonunda açıklanan İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu verileri ile önemli ölçüde benzerlikler gösteriyor.
Araştırmanın ortaya koyduğu veriler incelendiğinde; üretimden satışlardan bu satışlardaki reel değişime, esas faaliyet karından vergi öncesi kar ve zarar toplamına kadar; son yılların en iyi performansını ortaya koyan İSO 500 gibi; İkinci 500 kuruluşlarının da çok iyi bir performans sergiledikleri söylenebilir.
Bu bağlamda verilerin ayrıntılı analizlerine geçmeden önce İkinci 500 verilerinde en dikkat çeken göstergenin karlardaki sıçrama olduğunu vurgulamak gerekiyor. Hatta İkinci 500’ün karlarındaki artış oranlarının Birinci 500’ün de üzerinde gerçekleştiği görülüyor. 2017 yılında İkinci 500’de faaliyet karı yüzde 43,9, faiz, amortisman ve vergi öncesi kar (FAVÖK) yüzde 49,3, vergi öncesi kar ve zarar toplamı ise yüzde 67,2 büyüdü. Bu oranlar Birinci 500’de ise sırasıyla yüzde 34,8, yüzde 24,4 ve yüzde 40,7 olarak gerçekleşmişti.
İkinci 500’ün her üç kar büyüklüğüne reel olarak bakıldığında da Faaliyet karı yüzde 28,5, FAVÖK yüzde 33,4, vergi öncesi dönem kar ve zarar toplamı (VÖDKZ) yüzde 49,3 gibi çok ciddi artışların söz konusu olduğu görülüyor. Bu oranlar İSO 500’de aynı sırayla yüzde 20,5, yüzde 11,2 ve yüzde 25,7 olarak gerçekleşmişti.
İkinci 500’ün karlılıklarındaki bu olumlu verilere karşın, tıpkı İSO 500’de olduğu gibi İkinci 500’deki sanayi kuruluşlarının da ağır bir finansman yükü altında olduklarını ve 2017’deki faaliyet karlarının yüzde 42,8’ini finansman gideri olarak kaybettiklerini görüyoruz. 2017 yılında faizlerde görece bir düşüş olmakla birlikte bugünkü mevcut faizlerle bu karlılıkların sürdürülebilirliği mümkün görülmemektedir.
AR-GE harcamaları yükseliyor
İkinci 500 şirketlerinin AR-GE harcamalarını artırmaları araştırmanın dikkat çeken bir başka bulgusu oldu. İkinci 500 şirketleri geçen yıla göre AR-GE harcamalarını yüzde 68,5 artırarak 488,5 milyon TL’ye çıkarırken, AR-GE harcamalarının üretimden satışlara oranını da yüzde 0,35’den yüzde 0,45’e yükseltmeyi başardılar. İkinci 500’ün AR-GE yapan firma sayısı ise 177’den 188’e çıktı.
AR-GE harcamalarındaki artış oranı İSO 500 şirketlerinde yüzde 23,7 iken, yapılan harcamaların üretimden satışlara oranı da yüzde 0,57’den yüzde 0,53’e gerilemişti. AR-GE yapan firma sayısı da 239’dan 254’e yükselmişti.
İSO İkinci 500 şirketlerinin başarılı olduğu bir diğer alan da ihracat oldu. İkinci 500’ün ihracatı üç yıl aradan sonra yeniden artış gösterdi. 2014’te yüzde 5,4, 2015’te yüzde 17, 2016’da yüzde 2,8 oranında gerileyen İSO İkinci 500’ün ihracatı 2017 yılında yüzde 16,9 oranında artarak 8,9 milyar dolara yükseldi. İSO 500’de olduğu gibi İSO İkinci 500’de de ihracat artışı, Türkiye ihracat artışının üzerinde gerçekleşti.
Temel göstergelerle İkinci 500…
Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2017 araştırmasının temel bulgularının ayrıntılarına geçmeden önce; özellikle, finansman giderlerinin İSO 500’de olduğu gibi, İSO İkinci 500’de de sanayi kuruluşlarının karlılıklarında temel belirleyici olmayı sürdürdüğünü söylemek gerekiyor.
Sıralama ölçütü olarak üretimden satışların kullanıldığı İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasının 2017 yılı sonuçlarında dikkat çeken temel bazı verilerin şu şekilde ortaya çıktığı görüldü.
İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun 2016 yılında 82,2 milyar TL olan üretimden satışları, 2017 yılında yüzde 30,9 artarak 107,6 milyar TL’ye yükseldi. 2016 yılında reel olarak hemen hemen aynı kalan üretimden satışlar, 2017 yılında oldukça güçlü bir performans gösterdi.
2017 yılında faaliyet giderlerinde yaşanan göreceli daha yavaş artışın da katkısıyla İkinci 500’ün faaliyet karlılığında önemli bir iyileşme yaşandı. 2016 yılında 8,7 milyar TL olan toplam faaliyet karı, 2017’de yüzde 43,9 artarak 12,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Faaliyet karının net satışlara oranı da aynı dönemde yüzde 9,4’ten yüzde 10,3’e yükseldi.
Araştırmanın sonuçları, sanayi kuruluşlarının 2016 yılında 4,4 milyar TL olan finansman giderlerinin 2017 yılında yüzde 21,7 oranında artarak 5,4 milyar TL’ye ulaştığını ortaya koyuyor. Finansman giderlerinin net satışlara oranı da 0,3 puan azalarak yüzde 4,4 oldu.
2017 yılında İSO İkinci 500’ün FAVÖK ile vergi öncesi dönem kar ve zarar toplamı büyüklükleri de şöyle gerçekleşti. 2016 yılında 11,1 milyar TL olan faiz amortisman ve vergi öncesi kar büyüklüğü 2017’de yüzde 49,3 oranında artarak 16,6 milyar TL’ye yükseldi. Vergi öncesi dönem kar ve zarar toplamı da yüzde 67,2 oranında artışla 4,4 milyar TL’den 7,4 milyar TL’ye yükseldi. Her iki kar büyüklüğü de reel olarak önemli artışlar gösterdi.
Son yıllarda İSO İkinci 500’ün üretimden satışlarında görülen zayıf büyümenin, 2017 yılında yerini reel büyümeye bıraktığı görülüyor. Bu bağlamda 2017 yılında üretimden satışların reel olarak yüzde 17 büyümesi dikkat çeken bir faktör olarak öne çıkıyor.
Satışlardaki artışta iç ve dış talepteki büyümenin yanı sıra ihracat gelirlerinde etkili olan döviz kurlarındaki artışın da rol oynadığı tahmin ediliyor. Gerçekleşen bu reel büyüme oranının İSO İkinci 500’de son 14 yılın en yüksek ikinci oranı olarak dikkat çektiğini vurgulamakta yarar var.
2017 yılında küçük bir gerileme olsa da; finansman giderlerinin, sanayi kuruluşlarının karlılıklarında temel belirleyicilerden biri olmayı sürdürdüğü görülüyor. İkinci 500’de finansman giderlerinin faaliyet karına oranı 2017’de yüzde 50,6’dan yüzde 42,8’e geriledi. Sanayi kuruluşları 2017 yılında elde ettikleri karın daha düşük bir payını finansman giderlerine ayırdı. Buna rağmen sanayinin mevcut mali yapısı içinde faiz ve kur dalgalanmaları sanayi sektöründe karlılığı ve sermaye birikimini etkilemeye devam ediyor.
Finansal göstergeler içinde borçlanma ile özkaynakların dağılımını yansıtan kaynak yapısı, kuruluşların finansal yapılarını ortaya koyan en önemli göstergelerin başında geliyor.
Oranlara bakıldığında İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun kaynak yapısında toplam borçların payı 2013-2016 döneminde yüzde 61,2 ile yüzde 60,5 arasında istikrar gösterdikten sonra 2017 yılında yüzde 66,2’ye yükseldiği dikkat çekiyor. Özkaynak payının ise yüzde 33,8 ile son 10 yılın en düşük seviyesine gerilediği görülüyor.
Araştırma sonuçları, İSO İkinci 500’de borç yükünün arttığını ortaya koyuyor. Özellikle mali borçlardaki artışın toplam borçlardaki artışa göre daha hızlı seyretmesi dikkat çekiyor. 2016’da 36,1 milyar TL olan toplam mali borçlar 2017’de yüzde 50,9 oranında artarak 54,5 milyar TL’ye ulaştı. Böylece mali borçların toplam borçlar içindeki payı 2016 yılında yüzde 58,1 iken, 2017’de yüzde 58,9’a ulaştı.
Mali borçların vade dağılımına baktığımızda, son yıllarda uzun vadeli mali borçlar lehine nispi bir iyileşmenin yaşandığı anlaşılıyor. 2016 yılında kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payı 48,4 iken, 2017 yılında yüzde 40,5’e geriledi.
Orta-uzun vadeli borçlanma imkanlarının nispeten arttığını göstermesi açısından oldukça önemli olan bu gerilemede Türk Lirasındaki değer kaybının belirleyici rol oynamasının da gözden kaçırılmaması gerekiyor. Zira bilançolarda yer alan döviz cinsi mali borçların TL cinsinden değerlerinin artması, orta-uzun vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payını artırırken, kısa vadeli mali borçların payının önemli ölçüde gerilemesine neden olduğu görülüyor. Burada KGF teminatı aracılığıyla sağlanan kredilerin katkısını da unutmamak gerekiyor.
Son yıllarda paylaştığımız bir diğer önemli veri de kuruluşların devreden KDV yükü. 2017 yılında İSO 500’ün devreden KDV’si bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında artarak 7,2 milyar TL’ye yükselmişti. Bu yük İkinci 500’de de artarak devam ediyor. İSO İkinci 500’ün devreden KDV’si, 2017 yılında daha yüksek bir oranda artarak yüzde 48,7 artışla 1,7 milyar TL’ye ulaşmış bulunuyor.
Sanayinin önemli göstergelerden biri olan duran varlıklar ile dönen varlıklar arasındaki döngünün İkinci 500’deki görünümüne bakıldığında; 2017 yılında duran varlıkların toplam varlıklar içindeki payı yüzde 41,5’e çıkarken, dönen varlıkların payı yüzde 58,5’e geriledi. Duran varlıklar lehine ortaya çıkan bu iyileşme, sanayicinin yatırım iştahı ve motivasyonunu göstermesi açısından önemli bulunuyor.
2017 yılında İSO İkinci 500’de kar eden kuruluş sayısı 434’e çıkarken, zarar eden kuruluş sayısı ise 66 oldu. Böylece İkinci 500 şirketleri, 2010 sonrasındaki en yüksek kar eden firma sayısına ulaşmış bulunuyor.
Faiz, amortisman ve vergi öncesi kar açısından bakıldığında ise kar eden kuruluş sayısı 2017 yılında 489 olarak gerçekleşti. Zarar eden kuruluş sayısı ise 11 oldu. 2014-2016 döneminde FAVÖK karı elde eden firma sayısı çok değişmezken, 2017 yılında son beş yılın en yüksek sayısına ulaşıldı.
İkinci 500’ün teknoloji yoğunluklarına göre yarattıkları katma değer verilerine bakıldığında 2017 yılında yaratılan katma değer itibarıyla en yüksek payı yüzde 46,2 ile düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin aldığı görülüyor.
Bu sanayi gurubun payı geçen yıla göre 2 puan yükselmiş. Orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı ise 2017 yılında 3,1 puan düşmüş ve yüzde 27,2 olmuş durumda. Orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı ise 2016 yılında yüzde 21,1 iken 2017 yılında yüzde 23,4’e yükseldi. Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı ise 2016 yılında yüzde 4,3 iken 2017 yılında yüzde 3,1 oldu.
Bu tablo, Türkiye’de sanayinin yüksek katma değerli ve yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlere dönüşüm ihtiyacının sürmekte olduğunu gösteriyor. Ancak İSO 500 çalışmaları ölçüm yapılan son beş yıldır bu konuda henüz yeterli ilerleme sağlanamadığını açıkça ortaya koyuyor.
Sanayi sektörü istihdam ve nitelikli insan kaynağı açısından önemli alanların başında gelmeye devam ediyor. Bu çerçevede İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nda çalışan sayısındaki gelişmeler ile çalışanlara ödenen maaş ve ücretlerdeki artışlar önemli bir gösterge.
2017 yılındaki istihdam teşviklerinin de etkisiyle İSO İkinci 500’ün istihdamı yüzde 4,4 artarken, ödenen maaş ve ücretlerdeki artış da yüzde 14,2 olarak gerçekleşti.
2017 yılında İSO İkinci 500’de yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı 4 adet daha azalarak 61’e indi. 2007 ile 2014 arasında İSO İkinci 500 içinde yer alan yabancı sermaye paylı kuruluş sayısı dalgalanma gösterirken, bu dalgalanma 2014 yılından sonra gerilemeye dönüşmüş gözüküyor. Yabancı sermaye paylı kuruluş sayısı 2017 yılında 61 ile son yılların en düşük seviyesine gerilemiş durumda.
İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasında 2017 yılında üretimden satışlara göre ilk sırayı 309,4 milyon TL ile Oğuz Gıda aldı. İkincilik 309,2 milyon TL üretimden satışlarıyla Zeki Mensucat’ın oldu. Üçüncü sırada ise 308,3 milyon TL ile S.S. Marmara Zeytin yer aldı.
Liste için tıklayınız
Sanayide Büyüme Mayıs 2018
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosSanayide Büyüme Mayıs 2018
Sanayi üretimi mayısta yüzde 6.4 büyüyerek beklentileri aşarken Türkiye ekonomisinin de ikinci çeyrekte büyüme performansını devam ettireceğini ortaya koydu. İlk çeyreğe göre sanayide yavaşlama olsa da analistler Türkiye’nin yüzde 5-6 bandında büyüyebileceğini belirtiyor.
Düşük viteste büyümeSANAYİ üretimi mayısta, geçen yılın mayısına göre takvim etkilerinden arındırılmış olarak yüzde 6.4 büyüdü ve yüzde 5.5 seviyesindeki beklentileri de aştı. Böylece sanayi üretimi ikinci çeyreğin ilk iki ayı nisanda yüzde 6.2, mayısta ise yüzde 6.4 yükseliş gösterdi. Her ne kadar ilk çeyrekteki yüzde 9.9’luk büyümenin yakalanması zor olsa da sanayi üretimi Türkiye ekonomisinin büyümesine yine güçlü bir destek vereceğini ortaya koydu. Yani her ne kadar bir hız kaybı olsa da sanayi üretiminin artışı sürdü. Mayıstaki yükselişte ihracatçı sektörlerin yanı sıra gıda gibi iç pazara yönelik üretim yapan sektörlerin de katkısı büyük oldu. Sanayideki artış ekonomide sert bir yavaşlama olmayacağını gösterirken analistler yüzde 5-6 seviyesinde bir ikinci çeyrek büyümesi bekliyor.
DAYANIKSIZ TÜKETİM
Türkiye İstatistik Kurumu’nun dün açıkladığı verilere göre mayısta mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olarak sanayi nisan ayına göre yüzde 1.6 küçüldü. Yıllık üretim artışı ise devam ediyor. Ana mal gruplarında en yüksek artış yüzde 8.6 ile dayanıksız tüketim malları üretiminde oldu. Bu grupta, gıda, yiyecek, içecek, giyim gibi mallar yer alıyor ve bu grubun sanayi üretimi büyümesine katkısı 2.4 puan oldu. İkincilik ise yatırımların habercisi sermaye malı üretiminde. Yüzde 6.1 büyüyen sermaye malı üretiminin sanayiye katkısı 1.1 puan. Dayanıklı tüketim malı üretiminde ise yavaşlama var. Yüzde 5.8 artan üretimin katkısı 0.3 puanda. Dayanıklı tüketim malında otomotiv, beyaz eşya gibi ürünler yer alıyor. Bu ürünler de döviz kuru dalgalanmalarına direkt tepki veren sektörler.
Düşük viteste büyüme
GIDADA YÜKSELİŞ
Sanayi üretiminde en yüksek ağırlığa sahip imalat sanayinde ise yüzde 6.5’lik bir büyüme yakalandı. Tıpkı dayanıksız tüketim mallarında olduğu gibi imalat sanayinde de gıda ürünleri imalatındaki yükseliş dikkat çekici. Geçen yıl mayısa göre yüzde 14.5 üretim artışı yakalayan sektörün sanayi üretimine katkısı 1.9 puan. Geleneksek sektörlerimiz tekstil yüzde 5.3 büyümeyle 0.5 puanlık, giyim eşyaları üretimi de yüzde 6.2 büyümeyle 0.5 puanlık katkı yaptı.
Düşük viteste büyümeOTOMOTİVDE İVME KAYBI
İhracatçı sektörlerden kimya sektöründe ise büyüme yüzde 17.9. Bu artışın sanayi üretimine katkısı ise 0.9 puan. Plastik imalatından da yüzde 8.1’lik büyümeyle gelen 0.5 puanlık katkı var. Otomotiv sektörü hız kesti. Bu sektörde mayısta yüzde 2.6 gibi düşük bir üretim artışı yaşandı ancak haziran için işler iyi gitmiyor. Otomotiv Sanayicileri Derneği’nin (OSD) verilerine göre haziranda otomotiv üretimi yüzde 40 küçüldü. Otomotiv sektöründeki yaşanan daralmanın genel sanayi üretimi verilerine etkisi büyük olacak.
‘CEP’Çİ KATKISI
Daralan sektörler ise medya ile petrol ürünleri. Bu iki sektör sanayi üretimini 0.2 puan azalttılar. Bilgisayar ve elektronik imalatı ise yüzde 40.7’lik yüksek artışla dikkat çekiyor. Bu sektörde General Mobile’ın İstanbul İkitelli’de açtığı yeni cep telefonu fabrikasının katkısı büyük. Vestel’in de ihracat kaynaklı cep telefonu üretim kapasitesi artışı yüksek büyümeyi getirdi.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK: ÜRETİM 20 AYDIR ARALIKSIZ BÜYÜYOR
SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yaptığı açıklamada sanayi üretiminin mayısta piyasa beklentilerini aştığını ve yüksek büyümesini sürdürdüğünü belirtti. Varank, “Sanayi üretimi 20 aydır aralıksız büyümektedir. Bu veriler, yılın ikinci çeyreğinde de ekonominin sanayi üretimi öncülüğünde büyüdüğünü göstermektedir. Gerek iç tüketim ve ihracat tarafındaki gelişmeler, gerekse de kapasite kullanımlarının şu an geldiği durum sanayi büyümesine destek olmaktadır. İhraç ettiğimiz malların yüzde 94’ünün sanayi ürünlerinden oluştuğunu göz önüne alırsak; ihracat pazarlarımızın istikrarlı şekilde yoluna devam etmesi sanayinin daha da güçlenmesinin önünü açacaktır. Ayrıca, turizm sektöründeki canlanma sanayi sektörünün, önümüzdeki dönemde hızlanmasına yardımcı olacaktır” dedi. Sanayi üretimindeki büyümenin, istihdamda da kendini gösterdiğini vurgulayan Varank, şöyle devam etti: ”Türkiye, son açıklanan verilere göre bir yıl içinde toplam 852 bin yeni istihdam üretmiştir. Sanayi sektörü, yıllık bazda istihdamını oransal olarak en hızlı artıran sektör olmuştur. Türkiye’nin sıçrama yapma vakti gelmiştir. Sıçrama ise, teknolojiyi üreten ve ürettiği teknolojiyi sanayisiyle buluşturabilen, sanayide dijital dönüşümü yakalayan bir ekonomi eliyle oluşturulabilir. Bakanlığımız ülkemizin hızla sıçrama yapması ve hak ettiği yerlere kavuşması için sanayicilerin yanında olmaya devam edecektir.“
Kaynak
E-ihracat, E-ihracat Nedir, E-ihracat Rehberi, Alibaba
/1 Yorum/in Haberler /tarafından aristelyosTürkiye’nin 2023’te 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşması için ‘E-ihracat seferberliği’ başlatıldı. Ekonomi Bakanlığı’nın desteği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Alibaba.com, Halkbank ve Vakıfbank işbirliğiyle KOBİ’ler Alibaba.com’da herhangi bir bedel ödemeden, küresel pazar yerlerine üye olabilecek.
e-ihracat
EKONOMİ Bakanlığı destekleriyle, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Alibaba.com, Halkbank ve Vakıfbank tarafından geliştirilen yeni e-ticaret projesi ile TOBB’a bağlı oda ve borsalara üye olan şirketlerin e-ihracat fırsatına erişimlerinin sağlanması amaçlanıyor. Yeni projeyle birlikte, Alibaba.com’a Global Gold Supplier üyesi olmak isteyen oda ve borsa üyesi şirketler için üyelik bedelinin yüzde 80’i Ekonomi Bakanlığı, yüzde 20’si ise Halkbank ve Vakıfbank tarafından karşılanacak.
E-ihracat Ön Finansmanı TOBB’dan
E-ihracat
Projenin önemine dikkat çeken TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “TOBB tarafından başlatılan ‘E-ihracat Seferberliği’ ile oda ve borsalara üye olan, ihracata konu olabilecek alanlarda faaliyet gösteren Türk şirketleri e-ihracat platformlarına ücretsiz üye yapılacak. Üyelik bedelinin ön finansmanını TOBB gerçekleştirecek, söz konusu bedelin yüzde 80’ini Ekonomi Bakanlığı, yüzde 20’sini ise Vakıfbank ve Halkbank karşılayacak. Şirketlerin üye oldukları platformda kendilerini doğru konumlandırmalarını sağlamak için Türkiye’nin dört bir yanında kitlesel bir eğitim programı da düzenlenecek. Ayrıca projenin etkisi de düzenli aralıklarla ölçülecek. Ekonomi Bakanlığımızın destekleriyle başlattığımız bu projenin Türkiye’nin ihracat tarihinde bir kırılma noktası olacağına inanıyorum.”
E-ihracat
Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “İhracatı ülkeler değil, firmalar gerçekleştirir. Türkiye 2023 ihracat hedefine ulaşmak için ihracatçı sayısını artırmak zorunda. Bugün Türkiye’de faaliyet gösteren 1.5 milyon girişimcinin, sadece 72 bini, yani yüzde 5’i ihracatçı. 2007’de ihracatçı sayısı 48 bin iken, son 10 yılda hızlı bir artışla, mevcut ihracatçıların yarısı kadar yeni ihracatçı, ekonomiye dahil oldu. Bugün gelinen nokta itibarıyla 72 bin ihracatçı bize yetmiyor. Örneğin, bize en yakın ekonomi olan İtalya’ya bakalım. Türkiye’nin ulaşmak istediği 500 milyar dolar ihracat hacmini, İtalya 195 bin ihracatçıyla yakaladı. Demek ki, Türkiye’nin 2023 ihracat hedefine ulaşabilmesi için ihracatçı sayısını da üç kat artırmak gerekiyor. Geliştirmemiz gereken ikinci alan, ihraç pazarlarımız. İhracatta ekseni büyütmek, ufkumuzu genişletmek zorundayız. Şu an Türkiye’nin ihracat menzili yaklaşık 2 bin 900 kilometre. Ama mesela Kore’ninki bunun iki katı kadar, tam 5 bin 700 kilometre. Hindistan içinse bu menzil 6 bin 200 kilometre civarında.”
E-TİCARETİN PAYI
E-ihracat
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’de e-ticaretin bir sonraki adımını atmak üzere burada olduklarını belirterek sözlerine devam etti: “E-ticaret, büyük bir dalga olarak geliyor. Ekonomi Bakanlığı olarak 2 sene önce başlattığımız e-ticaret sitelerine üyelik desteğini şimdi yüzde 100 destek kapsamına aldık. Hedefimiz, 10 bin üye dedik, şu anda hedefimiz 100 bin üye. TOBB, en yaygın teşkilat olarak bu süreçlerin gerekliliklerini yürütecek. Global e-ticaretin büyüme hızı yüzde 20. E-ticaretin dünya ticaretinden aldığı pay, son 2 senede 2.5 katına çıktı. Önümüzdeki 5 yıl içinde ticaretin yüzde 50’sinin e-ticaret olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Biz burada Türkiye’nin mikro KOBİ’leri de dahil olmak üzere tüm KOBİ’leri hedefliyoruz ve bu KOBİ’leri harekete geçirebilirsek, 500 milyar dolar hedefimize ulaşabilir, Türkiye’nin kendi uluslararası devlerini çıkartma hedefini yakalayabiliriz. Bu süreçte, Türkiye’de bu konuda algı oluşturmamız için tam bir seferberlik olması gerekiyor. Bu anlamda kadın girişimcileri de çok önemsiyorum.”
HEDEFİMİZ İHRACATÇI SAYISINI ARTTIRMAK
E-ihracat
PLATFORMA Türkiye’den 3.5 milyonu aşan sayıda üyeleri olduğunu belirten Alibaba.com Türkiye Ülke Müdürü Cüneyt Erpolat, “E-ticaret teşvik projesiyle, Türk KOBİ’lerinin uluslararası ticarete açılma oranına ciddi ivme kazandırdık. Şimdi bu yeni adımla, ihracatçıya yeni pazarlar yaratmayı, dış pazarlarda sürekli artan sabit müşteri portföyü oluşturmayı ve mevcut ihracatçıların verimliliğini artırmayı hedefliyor, her yıl ihracat yapan ihracatçı sayısını ve ihracat menzilini de yükseltmeyi amaçlıyoruz” dedi.
E-TİCARET SİTELERİNE GÜVEN DAMGASI VERECEK
E-ihracat
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de e-ticaretin gelişmesi için birçok başarılı faaliyet gerçekleştirdiklerine değinerek, “2016 yılında ‘TOBB E-ticaret Meclisi’ni kurduk. KOBİ’lerin işlerini nasıl dijital ortama taşıyabileceklerini gösterdik. Bir diğer önemli girişimde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın yetkilendirmesiyle, önümüzdeki günlerde e-ticaret sitelerine güven damgası vermeye başlayacağız. Güven damgası uygulamasıyla birlikte, tüketicilerin elektronik mecralardan alışveriş yaparken karşılaştıkları güven eksikliğini gidermeyi hedefliyoruz” dedi.
DİJİTAL ENTEGRASYON ÇOK ÖNEMLİ BİR KONU
E-ihracat
REEL sektörün her türlü finansman ihtiyacına cevap vermek için çalıştıklarını belirten Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, şunları söyledi: “Uluslararası ekonomide daha güçlü bir oyuncu olmak ve dış ticaretten daha fazla pay alabilmek için yerli firmaların dijital platformlara entegrasyonunu sağlayabilmemiz çok önemli. Ekonomi Bakanlığı’nın himayesinde, Alibaba.com’un Türkiye temsilcisi E-Glober ve TOBB ile yaptığımız bu işbirliğinin, firmaların uluslararası pazarlama ve satış faaliyetlerine önemli bir katkı sağlayacağına inanıyoruz.”
KOBİ’LERİN YANINDAYIZ
VAKIFBANK Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan, “KOBİ’lerimizin dijitalleşerek küresel rekabette güçlü bir şekilde yer almalarını önemsiyoruz. Ekonomi Bakanlığımızın öncülüğü ve TOBB’un önemli katkılarıyla KOBİ’lerimizin günümüz e-ticaret dünyasının önemli pencerelerinden biri olan Alibaba.com’da yer alacak olmalarından büyük heyecan duyuyoruz. Artık her sabah binlerce kapının yalnızca fiziki mekanlara değil tüm dünyaya açılacağını biliyoruz. Bu amaçla elimizi taşın altına koyarak bir kez daha KOBİ’lerimizin yanındaki güç olduğumuz için mutluyuz” dedi.
YENİ YILDIZLAR KAZANDIRACAĞIZ
KOBİ’lerin gelişiminin önemine dikkat çeken Alibaba.com’un Türkiye’deki iş ortağı E-Glober Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, ”Alibaba.com ve Alibaba Cloud’un Türkiye’deki tek yetkili iş ortağı E-Glober olarak yeni markamız TradeFive ile amacımız ihracata yeni yıldızlar kazandırmak, ticareti dijitalleştirerek Türk KOBİ’lerini uluslararası oyuncular haline getirmek. Ticaretin kuralları yeniden yazılırken, dünyanın ticareti hızla internete taşınıyor” diye konuştu.
Kaynak
E-ihracat Rehberi
E-ihracat nedir? Sunduğu fırsatlar, muafiyetler ve teşvikler nelerdir?
Günümüzde E-İhracat yapmak çok kolay hale gelmiştir, sayısız avantajları vardır ve satıcı-alıcı tüm tarafları korumaktadır. E-İhracat Rehberi yazı dizisi içerisinde, sektör tanımlarını, nereden başlanır, planlama ve strateji nasıl yapılmalıdır, hangi ülkede hangi profildeki alıcılar vardır, başarılı örnekler ve vaka incelemeleri, A’dan Z’ye tüm bu konuları aktaracağım ve çözüm önerilerimi siz değerli okuyucular ile paylaşacağım.
E-İhracat nedir? Küresel ticaret veya sınır ötesi ticaret tanımları neyi ifade etmektedir?
E-İhracat nedir, bunu açıklayarak yazıma başlayalım. Üç farklı daire düşünün ve birisi E-Ticaret, bir diğeri Bireysel Müşteri ve son dairemiz de Mikro İhracat işlemini temsil etsin. En bilinen ve en doğru tabiriyle bu üç dairenin kesişim kümesine “E-İhracat” diyebiliriz.
Bir örnekle açıklayacak olursam; online satış sayfanıza (e-ticaret siteniz, Instagram, Facebook sayfanız vb.) ulaşıp sipariş veren yurt dışındaki bireysel müşteriniz adına resmi ve KDV’siz satış faturası düzenleyip, bu siparişi (paket) mikro ihracat yoluyla (ETGB düzenlenerek) çıkışını sağladığınızda E-İhracat yapmış oldunuz.
Peki nedir ETGB ve Mikro İhracat?
Türkiye’de E-İhracat’ın gelişimi de aslında Mikro İhracatın sunduğu avantajlar sayesinde olmuştur. En kısa tanımıyla Mikro İhracat; 150 KG ve 7,500 EUR limitine kadar ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı) ile yurt dışına ihraç edilen bedelli ihracatlara verilen isimdir. ETGB, ihracatta ekspres taşıyıcılar yani operatörler tarafından elektronik ortamda düzenlenen bir beyandır ve bu beyanı düzenleyebilmek için gümrük müşavirlerine ihtiyaç yoktur.
Sınır Ötesi Ticaret veya Küresel Ticaret tanımlarının kullanımı, İngilizce’deki “Cross Border eCommerce”, “Borderless eCommerce” veya “Cross Border Trade” tanımlarından feyzalınarak ve Türkçe tercümesi yapılarak çıkmıştır. Türkiye’deki KOBİ’ler açısından düşünecek olursak, bana göre pazarlama mesajlarında hoş duran bu tanımlar, aktarmak istenilen mesaj ve fırsatlar yönünden bakarsak çok büyük oranda E-İhracat hedefleri ile birebir aynıdır.
Ülkemiz adına çok iyi bir gelişme olarak, yakın zamanda E-İhracat Stratejisi ve Eylem Planı (2018 – 2020) kabul görmüştür ve 6 Şubat 2018 tarihli ve 30324 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Önümüzdeki günlerde E-İhracat Stratejisi ve Eylem Planı içerisinde birçok adım atılacaktır ve E-İhracat yapan işletmelerin süreçleri daha da kolaylaştırılırken, aynı zamanda sağlanan destekler de artırılacaktır. Detaylı şekilde buradan inceleyebilirsiniz.
Klasik ihracat ve E-İhracat arasındaki temel farklar nelerdir?
Uluslararası ticarette uymamız gereken katı kurallar vardır ve bu kurallar genel bir tabirle, ülkedeki; üreticileri, vergi ödeyen işletmeleri, vatandaşlarının haklarını ve güvenliklerini, ikili anlaşmalar ve diğer ülkeler ile olan ticaret ilişkilerini dikkate alarak hazırlanmaktadır.
Pratiklerden yola çıkarsak, yurt dışına ihracat yaptığımızda en fazla işlem zamanı harcanan veya en yüksek masrafı oluşturan genellikle gümrük işlemleri olmaktadır. Yurt dışına bir mal gönderirken gerek (ihracat) Türkiye’den çıkışında, gerek de hedef ülkeye girişinde (ithalat) taviz vermeden takip edilmesi gereken ve katı kurallara bağlı olan işlem adımları vardır.
Klasik İhracatta, yani işletmeden işletmeye gerçekleşen ihracatta, satılan ürüne göre, satış tutarına göre, taşıma tipine göre, müşterinizin ülkesine göre vb. onlarca farklı parametreyi ele alarak, dikkat etmeniz gereken yüzlerce farklı faktör olabilir. Pratiklerden yola çıkarak, konuyu aklınızda daha iyi canlandırabilmeniz adına E-İhracat’ın Klasik İhracat’a göre avantajını örnekler ile açıklamak isterim.
Örnek 1
Rusya’nın Novosibirsk şehrinden bir işletme ürün kataloğunuzu gördü ve sizden Hazır Giyim ve Ayakkabı ürünleri sipariş etti ve 10 gün içerisinde teslim olmasını talep etti. Ödemenizi de peşin olarak banka hesabınıza yaptı.
Olası Vaka 1.1: Klasik İhracat yoluyla bu siparişi işleme aldığınızda, Rusya Federal Gümrük Servisi marka sertifika belgesi, her bir ürün grubu için hijyen sertifikası ve büyük ihtimalle laboratuvar analizi, şirket belgeri ve fatura tercümesine varıncaya kadar talepleri olacaktır ve sizin tarafınızda zahmetli ve masraflı bir sürecin içerisine gireceksiniz. Büyük ihtimalle siparişi 10 gün içerisinde teslim etme imkanınız olmayacak ve siparişi kaçıracaktınız veya işleme aldığınızda kötü bir müşteri tecrübesi ile sonuçlanacak ve markanız/işletmeniz itibar kaybı yaşayacaktı.
Olası Vaka 1.2: Eğer ki bu siparişi Kurye/Numune gönderim olarak yapsaydınız, çok büyük ihtimalle Rusya Federal Gümrük Servisi gümrüklemeye izin vermeyeceği için ve sonrasında Türkiye’ye zorunlu iadesi yapılması gerektiği için, bu süreç kötü bir müşteri tecrübesi ile sonuçlanırken, siparişi kaçırmanıza ek olarak siparişi gönderim ve yüklü miktardaki siparişin iade operasyon ücretlerini ödemek zorunda kalacaktınız.
Örnek 2
Rusya’nın Novosibirsk şehrinden bir işletme ürün kataloğunuzu gördü ve müşterileri adına sizden Hazır Giyim ve Ayakkabı ürünleri sipariş etti ve 10 gün içerisinde teslim olmasını talep etti. Siparişler için de ödemenizi peşin olarak banka hesabınıza yaptı.
Olası Vaka 2.1: Bu siparişleri müşteri bazında hazırlayıp, müşterilerinizin gerekli adres ve iletişim bilgilerini de temin ettiğiniz taktirde, belge tercümesi, hijyen sertifikası süreçlerine girmeden, kolay, hızlı ve ekonomik olarak ve 10 gün altındaki bir sürede siparişleri teslim edebilirsiniz.
B2CDirect’in sunduğu E-İhracat çözümleri sayesinde, onlarca işletme her ay yüzlerce sayıdaki yurt dışı siparişini bu örnekte aktardığım gibi göndermektedir ve uçtan-uca, her şey dahil bir hizmet alabilmektedir.
E-İhracat’ın Klasik İhracat’a göre avantajları oldukça fazladır ve en önemli olanlarını aşağıdaki tabloda sizler için derledim.
Ülkelerin B2C siparişlerdeki sunduğu gümrük vergisi muafiyetleri nelerdir?
Yukarıdaki karşılaştırma tablosunda görebileceğiniz üzere, gümrükleme masrafları ve gümrükleme hızı konularında E-İhracat açık ara öndedir. Bu sağladığı avantajların ötesinde, direkt olarak bireysel müşterinize (B2C) satış yaptığınız için, müşterinizin yani siparişin alıcısı ülkesindeki B2C gümrükleme vergi muafiyetlerinden de faydalanabilirsiniz. Bu faydalara geçmeden önce Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu, kısa adıyla GTİP’i inceleyerek başlayalım.
GTİP
Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu için kullanılan kısaltmadır. Ülkemizde 12 haneden oluşan GTİP, Dünya Gümrük Örgütü’nün standart hale getirdiği armonize sistemden alınan ve tüm dünyada ürünlerin/malların tanımlanması ve sınıflandırılması için kullanılır. Bu kodun ilk 6 hanesi armonize sistem tarafından belirlenir ve ülkeler tarafından herhangi bir değişiklik yapılmasına izin verilmez, sonraki 2 haneyle beraber ilk 8 hane aynı bölgedeki ülkeler için (örneğin Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve Türkiye’de) ortaktır. Sonraki 2 hane hangi ulusa ait olduğunu gösterirken son kalan iki haneyle beraber ürünün tam istatistik kodu belirlenmiş olur.
Dünya Gümrük Örgütü’ne bağlı 170’den fazla ülkede kullanılmakta olan ürün kodlama sistemine armonize sistem (Harmonized Commodity Description and Coding System, HS Code) denilmektedir. Bu armonize sistem;
Gümrük vergilerinin tespitinde,
Uluslararası ticaret istatistiklerinin tutulmasında,
Menşe kurallarının saptanmasında,
Yerel vergilerin tespit edilip toplanmasında,
Ticaret müzakerelerinde (Dünya Ticaret Örgütü toplantılarında),
Nakliye vergileri ve istatistikleri için,
Dış ticareti kontrollere bağlı ürünlerin izlenmesinde (atıklar, ozon tabakasına zarar veren kimyasallar vb. kullanılmaktadır.
Gümrükleme işlemlerinde bilmeniz gereken önemli konulardan birisi de, tercih ettiğiniz teslimat hizmetin DDP veya DDU mu olduğunu bilmenizdir. Kısaca açıklayalım;
DDP: Delivered Duty Paid yani Gümrük Vergileri Ödenmiş Teslimat anlamına gelmektedir. Gümrük vergisi ve harçları hizmet alan tarafa (yani E-İhracat yapan tarafa) fatura edilir ve Alıcınız (yani müşteriniz) gümrük ödemeleri dahil bütün bir hizmet almış (sipariş vermiş) olur.
DDU: Delivered Duty Unpaid yani Gümrük Vergileri Ödenmemiş Teslimat anlamına gelmektedir. Gümrük vergisi ve harçları gümrüğe vardığında hesaplanır ve Alıcınız (yani müşteriniz) tarafına fatura edilir. E-İhracat yapan taraf gümrük vergilerinden sorumlu olmaz.
GDDP: Guarenteed & Delivered Duty Paid yani Gümrük Vergileri Garantili ve Ödenmiş Teslimat anlamına gelmektedir. Türkiye’de ilk ve tek olarak B2CDirect tarafından bu hizmet sunulmuştur ve 30’dan fazla sayıdaki ülkede uygulanabilmektedir. Buradaki sunulan hizmet ile sipariş bilgisi B2CDirect lojistik platformuna aktarıldığı anda (veya öncesinde de mümkündür) gümrük vergisi ve harçlar hesaplanır ve garanti edilir. GDDP hizmeti ile aynı zamanda (ortalamada) 24 saatte gümrükleme hizmeti garantisi de sunulur.
Bu bilgiler ışığında, en iyi müşteri deneyimi ve en hızlı teslimat çözümü için DDP teslimat hizmetinin alınması önem kazanmaktadır. E-İhracat’ın getirdiği işlem kolaylıkları ve B2C gümrük vergi muafiyetlerini bir arada düşündüğümüzde yurt dışından gelen siparişleri yönetmek hayli kolay olacaktır. Pratiklerden yola çıkarak, konuyu aklınızda daha iyi canlandırabilmeniz adına örnekler ile açıklamak isterim.
Örnek 1
turkishfashion.com adında veya Facebook’da veya Instagram’da vb. işletmeme ait bir online satış sayfam olsun. Rusya’dan, Almanya’dan, Ukrayna’dan, Amerika’dan, Katar’dan vb. onlarca farklı ülkeden sipariş aldığımda ilk sırada yapmam gereken, müşteriye yönelik iletişim ve adres bilgilerini detaylı olarak almam gerekecektir.
Olası Vaka 1.1: Rusya’dan 20 farklı sipariş aldım ve tüm siparişlerimin alıcıları farklı ve her bir siparişin tutarı 1.000 EUR altında olsun.
Bu noktada E-İhracat yapan taraf olarak tek sorumluluğum, müşterim adına KDV’siz satış faturası hazırlamak, sipariş-alıcı bilgilerini ve paketlerini teslimat iş ortağıma aktarmak olacaktır.
Sonrasında ise, hizmet alan taraf yani işletmem adıma ETGB’nin düzenlenmesi, siparişlerin Türkiye’den ihracatı, Rusya’daki gümrükleme işlemleri ve son adımda müşterimin kapısına kadar götürüp teslim edilmesine kadar tüm süreçleri teslimat iş ortağım gerçekleştirecektir.
Olası Vaka 1.2: Almanya’dan ve Fransa’dan toplamda 20 farklı sipariş aldım ve tüm siparişlerimin alıcıları farklı ve Almanya’daki sadece 5 sipariş 22 EUR üzerinde ve diğer 15 siparişteki her bir siparişin tutarı 22 EUR altında olsun.
Bu noktada E-İhracat yapan taraf olarak tek sorumluluğum, müşterim adına KDV’siz satış faturası hazırlamak, sipariş-alıcı bilgilerini ve paketlerini teslimat iş ortağıma aktarmak olacaktır.
Sonrasında ise, hizmet alan taraf yani işletmem adıma ETGB’nin düzenlenmesi, siparişlerin Türkiye’den ihracatı, Avrupa’daki gümrükleme işlemlerinin yapılması, 22 EUR üzerinde 5 Almanya siparişi için gümrük vergisinin ödenmesi ve son adımda müşterimin kapısına kadar götürüp teslim edilmesine kadar tüm süreçleri teslimat iş ortağım gerçekleştirecektir.
Yukarıda açıkladığım bu kurgular size hayal gibi geliyor veya çok zor görünüyor ise, B2CDirect E-İhracat çözümlerini kullanarak fikirlerinizin pozitif yönde değiştiğinden ve işlerinizdeki karlılığın/verimliliğin artacağından emin olarak bahsedebilirdim.
E-İhracat yaparken teşviklerden, muafiyetlerden veya devlet desteklerinden yararlanabilir miyim?
Bu sorunun en kısa ve en net cevabı, kesinlikle evet olacaktır. E-İhracat = İhracattır ve E-İhracat sağladığı verimlilik, getirdiği avantajlar dışında diğer İhracat türlerine göre, teşvikler ve muafiyetler konusunda eksikleri yoktur.
Bireysel müşteriniz adına KDV’siz fatura kesebilir ve ihracatta sağlanan KDV İadesinden faydalanabilirsiniz. Aynı zamanda, gerek özel bankalar, gerek de devlet tarafından sunulan özel ihracatçı kredileri, ihracatçı teşviklerinden de faydalanabilirsiniz.
Kaynak
E-İhracat Yapacaklara 8 Öneri
Fiziksel sınırların kalktığı, anında bilgi alışverişinin sağlanabildiği günümüz dünyasında her alanda görülen bu genişleme, ticarette de etkilerini ortaya koyuyor. Hızla gelişen ve geleneksel mağazacılığa alternatif olmaktan çok rakip olma yolunda ilerleyen e-ticaret, uluslararası piyasada var olmak için mükemmel bir araç.
Yurt dışına satış yapmak ya da buralarda faaliyet yürütmek için kısacası e-ihracat yapmak içinse dikkat edilmesi gereken birkaç nokta, basit ama etkili adım bulunuyor. Bu adımları takip etmek, e-ihracatta başarılı olmak için büyük bir mesafe kat etmek anlamına geliyor.
1- Hedef Kitlenizi Belirleyin
Yurt dışına açılmadan önce ürün ya da hizmetlerinize uygun hedef kitlenizi iyi tespit edin. Doğru pazarlama stratejileri kurmak için ürünü iyi tanımak, hitap edilen kitlenin alışkanlıklarını, ihtiyaçlarını ve beklentilerini iyi takip etmek gerekir.
2- Ürünü Tanıyın
E-ticaret firmalarının e-ihracatta başarılı olabilmeleri için kullanıcıya sundukları ürün ya da ürünleri iyi analiz etmeleri gerekir. Maliyet-kar oranı yüksek, beklentilere ve ihtiyaçlara uygun ya da yeni talepler oluşturabilecek kadar dikkat çekici, sonrasında problem çıkarmayacak ürünlere yönelmek daha doğru olabilir. Ayrıca satışı kolay ve stok sorunu yaratmayan ürünlere yönelmek ilk aşamada daha sağlıklı adımlar atılmasına yardımcı olabilir.
3- Doğru Pazarlama Stratejisi ve Çoklu Kanal Kullanımına Dikkat Edin
Hedef kitle belirlendikten sonra bu kitleye nasıl ulaşılacağına dikkat edilmelidir. Dijital kanallardan hangilerinin kullanılacağı, hangi sıklıkta ve ne tür içeriklerle pazarlama çalışmaları yapılacağı, sosyal medyanın gücünden nasıl faydalanılacağı, yola çıkmadan önce belirlenmelidir. Ayrıca trendleri takip etmek de hedef kitleye daha kolay ulaşılmasında rol oynayabilir.
4- Pazarı İyi Analiz Edin
E-ihracatı yapılacak ürünler kadar ihracatın yapılacağı pazar da önemlidir. Bölgenin potansiyeli, rakip analizi, benzer ürünler ve avantajlar-dezavantajlar incelenerek piyasaya hakim olmak, daha gerçekçi adımlar atılabilmesini ve yaşanması muhtemel problemlerin önceden önlenebilmesini beraberinde getirir.
5- Bir Web Sitesi Mutlaka Bulunmalı
Tüketiciler üzerinde güven algısı oluşturmak, farklı soru ve sorunlar için ulaşılabilir bir kaynak olmak, ayrıntılı bilgiler sunmak önemlidir. Bu da ihracat yapan firmanın web sitesi aracılığıyla sağlanabilir.
6- Sosyal Medyada Aktif Olun
Tüketicinin nabzını tutmak, onlarla etkileşime geçmek ve marka bilinirliğini arttırmak için sosyal medyada mutlaka var olmak ve hatta aktif olmak gerekiyor. Bu yolla müşterilerle doğrudan iletişime geçilerek hız ve pratiklik sunulması hem müşteri memnuniyetini beraberinde getirir hem de sadık müşteri kitlesi oluşturulmasına atkı sağlar.
7- Müşteri Bilgilerini Düzenli Saklayın
Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) sistemine sahip olarak müşteri bilgilerini, alışveriş sıklıklarını ve ilgi alanlarını bir havuzda biriktirmek hem profesyonel bir imaj yaratmak hem de problemlere hızlı ve akılcı çözümler üretmek bakımından değerlidir. Müşteriyle kurulan her temasta elde edilen verileri kayda geçirmek, sonraki aşamalarda daha hızlı yol alınmasına yardımcı olur.
8- Uluslararası B2B Sitelerinde Aktif Olun
Uluslararası online alışverişin temel noktaları arasında yer alan alibaba.com, tradeatlas.com, archiexpo.com, fordaq.com gibi B2B sitelerinde yer almak, bu alanlarda kurumsal bir imaj çerçevesinde ürünleri satışa sunmak, dünyanın birçok farklı noktasındaki kullanıcılara tek bir platform aracılığıyla ulaşılmasını sağlar. Üstelik devlet kurumları, bu platformlara üye olunması durumunda üyelik ücretinin çok büyük bir kısmını karşılıyor ve e-ihracatçıların daha düşük maliyetlerle faaliyet yürütmesine imkan tanıyor.
Kaynak
TÜM HABERLER PERPA İLETİŞİM PERPA ANA SAYFA HAVALI POŞET
Başkanlık Teşkilatı
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosBaşkanlık Teşkilatı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 539 maddelik ‘1’ numaralı kararnameyle yeni dönemin idari teşkilatını oluşturdu. ‘Devlet Başkanı’ makamına bağlı olarak bürokratik yapılanma ‘İdari İşler Başkanlığı, Politika Kurulları, bağlı kuruluşlar ve ofisler’ olarak sıralandı. 9 kurul, bakanlıkların icraatını izleyip Cumhurbaşkanı’na rapor sunacak. ‘İdari İşler Başkanı’, en yüksek devlet memuru. İlk kez ‘sözleşmeli bürokrat’lar çalışacak.
Başkanlık teşkilatı: Devlete yeniden yapılanma
YENİ sistemle birlikte yayımlanan ‘1’ numaralı kararnameye göre, Cumhurbaşkanı, Devlet Başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil edecek. Cumhurbaşkanı, özel bilgi ve uzmanlık gerektiren konularda, dış ülkelerde veya uluslararası kuruluşlar nezdinde özel temsilci görevlendirecek.
m Cumhurbaşkanlığı idaresinde en üst amir olan İdari İşler Başkanı, ‘en yüksek devlet memuru’ sayıldı. Bu başkana bağlı ‘Hukuk-Mevzuat, Personel-Prensipler, Güvenlik ve Mali Hizmetler Genel Müdürlükleri’ kuruldu. İdari İşler Başkanı, iç-dış güvenlik ve terörle mücadelede koordinasyonun sağlanması, bu çalışmaların kamuoyundaki etkisini değerlendirme görevini de yürütecek.
DOKUNULMAZLIK İŞLEMİ BEŞTEPE’DE
Hukuk ve Mevzuat Müdürlüğü, Türk Ceza Yasası’ndaki cumhurbaşkanına hakaret kapsamına girmeyen, ancak yargı mercilerince Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen ve cumhurbaşkanının taraf olarak gösterildiği evraka ilişkin işlemleri de takip edecek. Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü, TBMM üyelerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ait işlemleri yapacak, TBMM seçimlerinin yenilenmesine ilişkin işlemleri yürütecek.
Cumhurbaşkanı’na vekalette ikili bir uygulama getirildi. Birden fazla yardımcı atanırsa, cumhurbaşkanı, hastalık veya yurtdışına çıkma gibi geçici durumlarda vekaleti bir yardımcısına verecek. Ancak makamın boşalması halinde vekalet en yaşlı yardımcıda olacak.
MİLLİ SARAYLAR DA CUMHURBAŞKANLIĞI’NDA
11 büyük devlet kuruluşu Cumhurbaşkanlığı’na bağlandı. Bu kurumların işleyişi cumhurbaşkanı kararnamelerinde düzenlenecek. TBMM’ye bağlı olan Milli Saraylar da Cumhurbaşkanlığı’na nakledildi. Bağlı kurumlar; Genelkurmay Başkanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Savunma Sanayi Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Varlık Fonu, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Devlet Denetleme Kurulu, İletişim Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Milli Saraylar Başkanlığı olarak sıralandı.
Kabineden ayrı olarak, ekonomik, sosyal ve kültürel politikalar üretmek amacıyla cumhurbaşkanı başkanlığında 9 farklı kurul oluşturuldu. Bu kurullar; bakanlıklar, kamu kurumları, sivil toplum ve sektör temsilcileriyle görüşerek politika ve strateji geliştirecek. Doğrudan cumhurbaşkanı ile çalışacak ve talimatlarını yerine getirecek olan bu kurullar, bakanlıkların icraatını izleyecek, talep, ihtiyaç, etki analizi yapacak ve cumhurbaşkanına rapor sunacak. Kurullar en az üç üyeden oluşacak. Kurul üyelerine her ay Cumhurbaşkanı’nca ek ödeme yapılabilecek. Beştepe’deki 9 kurul şöyle: “Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları, Eğitim ve Öğretim Politikaları, Ekonomi Politikaları, Güvenlik ve Dış Politikalar, Hukuk Politikaları, Kültür ve Sanat Politikaları, Sağlık ve Gıda Politikaları, Sosyal Politikalar, Yerel Yönetim Politikaları.”
İNSAN KAYNAKLARI OFİSİ YETENEK KEŞFEDECEK
Kurullardan ve idari teşkilattan bağımsız olarak, özel bütçeli, idari, mali özerkliğe sahip 4 ofis oluşturuldu. Beştepe’deki bu özel ofislerin isimleri; Dijital Dönüşüm, Finans, İnsan Kaynakları ve Yatırım olarak belirlendi. Bu ofislerden İnsan Kaynakları, özel yetenekleri keşfetmek amacıyla ‘yetenek yönetimi’ projelerini yürütecek, politika kurullarının öncelediği alanlarda küresel düzeyde insan kaynağının tespitini yaparak tersine beyin göçünü sağlamaya çalışacak.
OFİS BİLGİLERİ ‘SIR’ OLARAK SAKLANACAK
Ofislerde, Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Yasası’na göre personel istihdam edilecek. Ayrıca gerekirse geçici veya sözleşmeli personel çalıştırılacak. Ofisler, genel bütçeden alacakları payın yanı sıra, verdiği hizmetlerden ücret, diğer kurumlardan bağış ve yardım alabilecek. Ofisler, devlet kurumlarından görev alanlarıyla ilgili bilgi, belge edinebilecek ve yurt dışında teşkilat kurabilecek. Ofisin her türlü personeli, edindikleri bilgileri ‘sır’ olarak saklamakla yükümlü kılındı.
BÜROKRASİDE 3 FARKLI ATAMA
CUMHURBAŞKANLIĞI Hükümet Sistemi’yle birlikte bürokratik gelenekte de köklü bir değişim oldu. Atamalarda ikili, üçlü kararnameler dönemi kapandı. Bunun yerine üst düzey bürokratlar, ‘cumhurbaşkanı kararıyla atanacaklar’, ‘cumhurbaşkanı onayıyla atanacaklar’ ve ‘bu kapsamda sayılmayanlar’ olarak üç statüye ayrıldı.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez bazı bürokratik kadroların cumhurbaşkanıyla gelip gitmesi kurala bağlandı. “Cumhurbaşkanı kararıyla ataması yapılanların görev süresi atandıkları tarihte görevdeki cumhurbaşkanının süresini geçemeyecek. Diyanet İşleri Başkanı, YÖK üyeleri, rektörler, Merkez Bankası Başkanı, ÖSYM Başkanı, TRT Genel Müdürü gibi 4 veya 3 yıllık görevlere atananlar, cumhurbaşkanının görev süresinin sona ermesini beklemeyecek. Cumhurbaşkanı kararıyla göreve gelenler, sözleşmeli olarak da çalıştırılabilecek. Cumhurbaşkanı kararıyla atananlarda şu şartlar aranacak:
“Devlet Memurları Kanunu’nun 48’inci maddesinde sayılan genel şartları taşımak. En az dört yıllık yükseköğrenim mezunu olmak. Kamuda ve/veya sosyal güvenlik kuramlarına tabi olmak kaydıyla uluslararası kuruluşlar ile özel sektörde veya serbest olarak en az beş yıl çalışmış olmak.”
CUMHURBAŞKANIYLA GELİP GİDECEKLER
Cumhurbaşkanı kararıyla atanıp görevi aynı dönemle sınırlı bazı kadrolar şöyle: “Diyanet İşleri Başkanı, MİT Başkanı, MGK Genel Sekreteri, Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve Üyeleri, Savunma Sanayii Başkanı ve yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Ofis Başkanları, Cumhurbaşkanlığına Bağlı Kurum ve Kurul Başkanları, TRT Genel Müdürü, Merkez Bankası Başkanı, Özelleştirme İdaresi Başkanı, Sayıştay Başsavcısı, Valiler, Büyükelçiler, Daimi Temsilci/Delegeler, Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar Başkan ve Üyeleri (RTÜK Ve Kişisel Verileri Koruma Kurulunun TBMM’ce seçilen üyeleri hariç), TMSF Başkan ve Üyeleri, YÖK Üyeleri, Rektörler, AFAD Başkanı, Gelir İdaresi Başkanı, SGK Başkanı, TİKA Başkanı, TÜİK Başkanı, Bakanlıkların Teftiş Kurulu, Rehberlik ve Teftiş, Rehberlik ve Denetim, Denetim Hizmetleri Başkanları ile diğer kurul başkanları, Merkez Bankası Başkan Yardımcıları, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı, TOKİ Başkanı,Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı, Bölge Kalkınma İdaresi Başkanları, ÖSYM Başkanı, TÜBİTAK Başkanı, Vergi Denetim Kurulu Başkanı.”
Şenay Emlak Satılık Kiralık Dükkanlar
/13 Yorumlar/in Perpa Emlakçılar /tarafından aristelyosEmek Emlak Perpa, Kiralık Satılık Dükkanlar
/2 Yorumlar/in Perpa Emlakçılar /tarafından aristelyosÇocuk istismarı Perpa’da Protesto Edildi Perpalı Kadınlar
/0 Yorumlar/in Haberler, Perpa Faaliyetler /tarafından aristelyosÇorlu’da Tren Kazası
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosÇorlu’da Tren Kazası
Çorlu’da tren Kazası
Uzunköprü- Halkalı seferini yapan, içinde 362 yolcu ve 6 personel bulunan yolcu treni dün saat 17.00’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Sarılar Mahallesi’nde devrildi. 5 vagonun raydan çıkarak devrildiği kazada ilk açıklamalara göre 10 kişi hayatını kaybederken, 73 kişi de yaralanmıştı.
Sabah saatlerinde Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ yaptığı basın toplantısında ölü sayısının 24 olduğunu açıkladı. Sağlık Bakanı Ahmet Demircan ise kazadan sonra 318 kişinin hastanelere getirildiğini, bunlardan 194’ünün ayakta tedavi gördükten sonra taburcu edildiğini belirtti.
Bakan Demircan, halen 124 hastanın müşahede ve tedavi altında bulunduğunu söyledi. Hayatını kaybeden vatandaşları hastanede teşhis eden yakınları ise büyük acı yaşayarak gözyaşlarına boğuldu.
Elim kazada, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, Yakınlarına Baş Sağlığı dileriz.
PERPA A BLOK YÖNETİMİ
PERPA HABERLERİ
PERPA ANA SAYFA
PERPA İLETİŞİM
Deneyimsiz Teknik Servis Elemanları Alınacaktır IPS Teknoloji
/0 Yorumlar/in Elektrik Elektronik elemanı, Güvenlik Sistemleri Eleman, IPS Teknoloji Eleman /tarafından aristelyosDeneyimsiz Teknik Servis Elemanları
Deneyimsiz Teknik Servis Elemanları IPS Teknoloji
Elektronik güvenlik sistemleri üzerine hizmet veren firmamıza şehir içi ve şehir dışı şantiyelerimizde çalışacak teknik personel alınacaktır.
Aranan Özellikler:
Meslek Lisesi, Elektrik- Elektronik, Güvenlik Sistemleri vb. bölümlerden mezun
Deneyimli – Deneyimsiz
20-25 yaş arası
B sınıfı ehliyeti olan, aktif araç kullanabilen
Şehir dışına çıkma engeli olmayan
IPS TEKNOLOJİ VE BİLİŞİM SİSTEMLERİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:8 No: 830 Şişli – İstanbul
Tel: 0212 210 64 77
IPS TEKNOLOJİ GÜVENLİK SİSTEMLERİ ELEMANLARI
ELEKTRİK ELEKTRONİK ELEMANLARI PERPA İŞ İLANLARI
PERPA İLETİŞİM PERPA ANA SAYFA
Kamera Alarm Ustası OTEKNO TEKNOLOJİ
/0 Yorumlar/in Güvenlik Sistemleri Eleman /tarafından aristelyosKamera Alarm Ustası
Kamera Alarm Ustası OTEKNO TEKNOLOJİ
Kamera ve alarm sistemlerinde deneyimli usta aranmaktadır.
OTEKNO TEKNOLOJİ ve BİLİŞİM
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 5 No: 226 Şişli – İstanbul
Tel: Tel: 0542 832 75 34
0212 221 32 22
GÜVENLİK SİSTEMLERİ ELEMANI PERPA İŞ İLANLARI PERPA İLETİŞİM PERPA ANA SAYFA
Elektrik Elektronik Elemanları
/57 Yorumlar/in Perpa İş ilanları /tarafından aristelyosAğrı’ya Okul Yardımı
/0 Yorumlar/in Haberler, Perpa Faaliyetler /tarafından aristelyosAğrı’ya Okul Yardımı
Ağrı İli Tutak İlçesi Dorukdibi Köyü 8. sınıf öğrencileri mezuniyet sevinci yaşadı..
Ağrı’ya Okul Yardımı
Yöneticiliğimiz, okullara destek vermeye devam ediyor…
Haziran ayında elimize ulaşan dilekçe ile Ağrı iline bağlı, Tutak ilçesi Dorukdipi Köyü 8. Sınıf öğrencilerinin mezuniyetlerinde hiç kep ve cübbe giymedikleri bilgisi, okul yöneticilerince tarafımıza iletildi.
Ağrı’ya Okul Yardımı
Okul Yöneticilerin yardım talebi üzerine, kep ve cübbe imalatı yapan firmalarla görüşülüp, en uygun fiyat alındı ve dikimi mezuniyet öncesine yetiştirilerek Ağrı’ya gönderildi.
Dorukdipi köyü 8. Sınıf öğrencileri, ilk kez kep ve cübbe ile mezuniyeti yaşadı…
Öğretmen ve Öğrencilerin mutluluğu fotoğraflara yansıdı.
Ağrı’ya Okul Yardımı
PERPA HABERLERİ
PERPA FAALİYETLER
PERPA ANA SAYFA
PERPA İLETİŞİM
Perpa Emlak İsmail Baykal Kiralık Satılık Dükkanlar
/2 Yorumlar/in Perpa Emlakçılar /tarafından aristelyosPerpa Otopark Biletleri Reklam İhalesi
/0 Yorumlar/in Duyurular, Haberler, Perpa İhaleler /tarafından aristelyosPerpa otopark biletleri reklam ihalesi
Perpa otopark biletleri reklam ihalesi
PERPA Ticaret Merkezi kapalı otoparklarında kullanılmak üzere, Perpa otopark biletleri reklam ihalesi yapılacaktır. Ekte teknik özellikleri ve ön-arka baskı örnekleri verilen otopark bileti satın alınacaktır.
Alınacak olan 2.500.000 adet otopark biletine reklam vermek isteyen firmaların, kurum ve kuruluşların tekliflerini kapalı zarf ile 29 Haziran 2018 saat 17:00’ye kadar Üst Kurul Genel Müdürlüğüne (Otopark Merkezine) imza karşılığı teslim etmeleri gerekmektedir.
Perpa otopark biletleri reklam ihalesi
Perpa Otopark Biletleri Reklam İhalesi
Perpa Otopark Biletleri Reklam İhalesi, Açıklamalar
Perpa Otopark Biletleri Reklam İhalesi, Otopark bileti teknik özellikleri
PERPA İHALELER PERPA DUYURULAR PERPA HABERLERİ PERPA PERPA İLETİŞİM
Ahmet Hamdi ÇAMLI Perpa
/0 Yorumlar/in Haberler, Perpa Faaliyetler /tarafından aristelyosAdalet Ve Kalkınma Partisi İstanbul Milletvekili Adayları Sayın Markar ESAYAN ve Sayın Ahmet Hamdi ÇAMLI Perpa Esnafı ile buluşuyor.
Adalet Ve Kalkınma Partisi İstanbul Milletvekili Adayları Sayın Markar ESAYAN ve Sayın Ahmet Hamdi ÇAMLI 22 Haziran 2018 Cuma / Saat 11:00’de B Blok 13. Kat Konferans salonunda Perpa Esnafı ile buluşuyor.
Ahmet Hamdi Çamlı – Markar Eseyan Perpa Ziyareti
Markar ESAYAN (Program)
11:00 / 12:00 – Perpa Esnafı Buluşma / Soru- Cevap (Konfernas Salonu)
12:00 / 13:00 – Esnaf Ziyareti
Ahmet Hamdi ÇAMLI (Program)
13:00 / 14:00 – Cuma Namazı (Perpa Mescid)
14:00 / 15:00 – Esnaf Ziyareti
PERPA HABERLERİ
PERPA FAALİYETLER
PERPA ANA SAYFA
PERPA İLETİŞİM
Kemal Kılıçdaroğlu Perpa Buluşması
/0 Yorumlar/in Haberler, Perpa Faaliyetler /tarafından aristelyosKemal Kılıçdaroğlu Perpa Buluşması
CHP Genel Başkanı Kemel Kılıçdaroğlu, TBMM Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Milletvekili adayı Yüksel Mansur Kılınç ve CHP İstanbul İl Örgütü yöneticileri kalabalık bir heyet ile Perpa’yı ziyaret ettiler.
Kılıçdaroğlu ve diğer yöneticiler Perpa girişinde A Blok başkanı Hasan Sezgin, B Blok Başkanı Mithat Yümlü, yönetim Kurulu üyeleri ve kalabalık bir vatandaş topluluğu tarafından karşılandı.
21 Haziran 2018 Perşembe günü saat 11:00’de gerçekleşen ziyarete Perpalılar yoğun ilgi gösterdi. Perpa A blok Konferans Salonunda yapılan toplantıda salona sığamayan bir çok vatandaş dışarıda kaldı.
Toplantı sonrası Kılıçdaroğlu’na başkan Hasan Sezgin tarafından İlk Millet Meclisinin önünde çekilmiş Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün de karede bulunduğu bir plaket hediye edildi.
Saadet Partisi Perpa Buluşması
/0 Yorumlar/in Haberler, Perpa Faaliyetler /tarafından aristelyos