Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız
İstanbul Sultangazi’de “KANSERE NEDEN OLAN BESLENME ALIŞKANLIKLARIMIZ” konusunda düzenlediği toplantıda Prof. Dr. Kenan DEMİRKOL’UN konuşması.

Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız “YAĞ” ve “ŞEKER”
Eğer hayvan merada %100 yeşillikle besleniyorsa, asla başka yabancı gıda almıyorsa, o tereyağı dünyanın en iyi yağıdır. Zeytinyağından da iyidir. Ama marketten satın aldığınız tereyağı ahırda beslenen, pancar küspesi, mısır silajı veya başka tahıllarla beslenen hayvanların yağıdır…
Sizin sağlığınızı korumak için ne yediğinize bakmanız lazım. İşte temel hatalardan biri yağ seçimi.
Biz ayçiçek yağı, mısırözü yağı, margarin veya endüstriyel tereyağı yediğimiz sürece hasta olmaya mahkumuz.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız ZEYTİNYAĞI, TEREYAĞI
Elimizde iki tane yağ var şu anda. Bir, zeytinyağı; iki, %100 mera sütünden yapılmış tereyağı. Peki fındık yağını nereye sokacağız? Bu liste içinde bakın fındık yağının yağ asit içeriği, yani temel yağ bileşimi zeytinyağına çok yakındır. Hasta edici bir yağ değildir. Ama zeytini sıkıyorsun, yağını elde ediyorsun. Fındığı eziyorsun, püre haline getiriyorsun, 80 dereceye ısıtıyorsun, eter katıyorsan, yağını öyle elde ediyorsun. Hangisi tercih edilir? Zeytinyağı tabii ki. Yani fındık yağını eve sokmanın bir alemi yok. Ha zeytinyağının tadına hiç tahammül edemiyorsan o zaman rafine zeytinyağı kullanabilirsin. O da işte fındık yağıyla aynı yöntemle elde edilir. Yani piyasa değeri olmayan, çok koyu, kokulu zeytin yağlar fabrikaya gönderilir. Onlar da 70-80 dereceye ısıtılır; sonra da eter katılır; yağ elde edilir. İlk etapta rafine zeytin yağı elde edilir. Hiç kokusu yoktur, hiç tadı yoktur. Eğer bu rafine zeytin yağına, %5 oranında sızma zeytin yağı katarsanız, o zaman riviera tipi zeytinyağı elde etmiş olursunuz. Hani marketlerde görüyorsunuz ya, o fabrika eseri bir yağdır; ayçiçekle filan karışmış değildir. Saf zeytinyağıdır. Ama neden yoksundur biliyor musunuz? Sızma Zeytinyağında var olan antioksidanlardan yoksundur. Çünkü oksitlenme, yani paslanma bütün bizim hastalıkların temelindeki ana unsurdur.
Nasıl açık havada bırakırsan demiri yağmurda paslanır, ama biz ne yaparız, antipas diye bir boya süreriz paslanmasın diye.
Vücudumuzun da antipasları vardır. Bunlara biz antioksidan diyoruz.
Antioksidanları ağırlıklı olarak sebze-meyvelerden elde ediyoruz. Zeytinyağı antioksidanlardan çok zengindir ve kalp hastalıklarına karşı koruyuculuğu önemli oranda antioksidanlardan dolayı kaynaklanmaktadır. Ama biz onu ısıttığımız zaman, rafine zeytinyağı elde ettiğimiz zaman, bu unsurları geniş ölçüde kaybediyor. O yüzden mümkün mertebe sızma zeytinyağı kullanmalıyız ve çocuklarımıza da bu tadı alıştırmamız lazım.
İkinci temel hatamıza geçmeden birincisi olan yağ seçimini özetlersek, daha Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinin Trabzon bölümünde, hamsinin zeytinyağı ile kızartıldığının tarifi vardır. Sen 500 sene önce bu topraklarda bunu biliyordun. Ama biz, dış etkilerle doğruyu unutturulduk ve yanlışlara sürüklendik. İşte o yanlışlıklar bizi hastalıklara sürüklüyor. Zaten dünyada bir tek Akdeniz yöresinde yetişiyor. Şimdi Arjantin’de, Çin’de zeytin ağacı yetiştirilmeye çalışılıyor. Biz toprağındayız. 5.000 yıldır bu topraklarda zeytinyağı kullanılıyor. Ne olur biraz özümüze geri dönelim.

Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız TOZ ŞEKER
İkinci büyük hata şeker. Hayatımızda şeker, insanlık tarihi itibarıyla bakarsanız çok yeni bir olgu.
Peki şeker bir besin maddesi midir?
Değildir.
Çünkü besin maddesini nasıl tanımlıyoruz? İnsanın bedensel ve ruhsal işlevlerini ve çoğalmak için, yani neslini sürdürmek için gerekli maddelere biz besin maddeleri diyoruz. Şeker, insanın herhangi bir işlevini yerine getirmek için gerekli mi?
Evet. Beyin glikozla çalışıyor.
Omurilik hücreleri glikozla çalışıyor.
Eritrosit dediğimiz alyuvarlar glikozla çalışıyor.
Enerji kaynağı olarak glikozu kullanıyor.
Peki dışarıdan şeker alıp da daha akıllı olan bir insan gördünüz mü?
Hani beyin glikozla çalışıyor ya, şeker yediği için daha akıllı olan bir insan gördünüz mü? Veya sperm, enerji kaynağı olarak früktozu kullanıyor. Meyve yiyip de daha müthiş erkek olanı gördünüz mü? Çünkü;
insanın gereksinimi olan glikozu da früktozu da vücut kendisi üretiyor.
Dışarıdan asla alınmasına gerek yok.
Dolayısıyla biz şeker yediğimiz zaman
tamamen sadece damak zevkimiz için yiyoruz.
Asla hiçbir bedensel ihtiyacımız yok.

O yüzden şekere boş kalori denir. Yani gereksiz yere aldığımız kalori. E bugün bakın şimdi son bir hafta içinde yediklerinize, ne kadar boş kalori aldınız? Çok… Niye?… Hasta olmak için, Sadece hasta olmanıza katkıda bulundu. Bir de son zamanlarda pancardan elde edilen şeker de bir yana bırakıldı; daha ucuz olsun diye mısırdan elde edilen şeker kullanılmaya başlandı. Fruktozdan zengin mısır şurubu. Ne yazık ki, bizim gıda tüzüğümüzde farklı şekerlerin farklı adlandırılması zorunluluğu yok. Şeker şekerdir mantığıyla ister nişasta bazlı şeker yani mısır nişastasından elde edilmiş şeker olsun ister pancar şekeri ister … şekeri olsun hepsinin üstünde şeker yazılması yeterli.
Halbuki mısırdan elde edilen fruktozdan zengin mısır şurubu, aynı miktar kaloride bile olsa normal şekere göre % 46 daha şişmanlatıcı.
Özellikle karın bölgesi yağlanmasına yol açıyor. Bu bilimsel olarak kanıtlandı.

Dünyanın en saygın üniversitelerinden biri, Amerika’da bir teknik üniversitenin bir öğretim üyesinin sözünü ödünç alarak size söylemek istiyorum “Yaşadığımız çağ, akademik kapitalizm.” Yani sermaye sahiplerinin akademisyenleri satın alması sonucu, toplumla paylaşmak istediklerini akademisyenlere söylettirdikleri çağdayız.. Yani satılmış insanların çağı. Satılmış bilim insanlarının çağındayız.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız KARACİĞER YAĞLANMASI

Üçüncüsü ise karaciğer yağlanması. Ama ne tür bir yağlanma? Alkolizm dışı bir yağlanma. O yüzden biz buna alkol dışı karaciğer yağlanması deniyor. Ve alkol dışı karaciğer yağlanması, özel tipli bir siroza neden oluyor. Atatürk’ün öldüğü siroz hastalığı var ya. Özel bir tipte siroz hastalığı, kriptojenik siroz deniyor buna. Amerika’da son otuz yıl içinde üç kat artan karaciğer kanserinin de kriptojenik siroz sonucu olduğu belirtiliyor. Yani sonuçta Amerika’da son 30 yılda üç kattan fazla görülen karaciğer kanserinin sebebi mısır şurubudur. Bu, bu kadar açıkken bizim bakanlığımız dün yaptığı açıklamada hiçbir bilimsel kanıt sunulamamıştır diyor. Benim 110 tane bilimsel yayın kullanarak yazdığım, on yedi sayfalık raporu da çiğneyerek bunu yapmış. 17 sayfalık rapor gönderdim onlara. 110 tane de literatür ekledim. Ama neoliberalizmdeki iktidarlar sermayenin iktidarıdır; vatandaşın iktidarı değildir. Yurttaşın iktidarı değildir…
Ne olur çocuklarınızı mısır şurubundan uzak tutun. Hem şekerden uzak tutun ama özellikle de yani gofret, bisküvi kek dışardan alacağına az şekerli bir keki evde kendin yap. Yani ambalajlı bir ürün sunmayın çocuklarınıza.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız MISIR ŞURUBU

Bugün gıda sanayisinde sadece ve sadece aksi belirtilmediği takdirde mısır şurubu kullanılıyor.
Dondurmalarda o kullanılıyor, hazır aldığınız baklavanın şerbeti bile mısır şurubundan.
Kartal’da onun fabrikası var Ülker’le Cargill firmalarının ortak kurdukları bir fabrika. Baklava şerbeti bile oradan geliyor. Çocuklarınıza illa tatlı bir şey yedirecekseniz, ne olur evde kendiniz yapın ve olabildiğince az şekerli yapın. Çünkü total olarak da şeker zararlı zaten, yani; insanın
zarar görmeden günde tüketebileceği şeker miktarı 30 gram dolayındadır. 30 gram, 8 kesme şekeri yapar.
Ama bu şekerin içinde ne yazık ki meyve de var, bal da var, yani siz kahvaltıda bir tatlı kaşığı bal yediyseniz, hakkınız 7 ye düştü. Bu hakkınızı ağırlıklı olarak meyve olarak değerlendirin. Eğer bugün hiç şeker yememişseniz, bal dahi yememişseniz, çayınıza hiç şeker koymamışsanız, başka hiçbir şeker kaynağı da yoksa, 8 kesme şekerin karşılığı 300 gram portakal veya 300 gram elma veya 400 gram kiraz veya vişne veya 100 gram kadar muz, incir veya üzüm yiyebilirsiniz. Ama sadece 100 gram. Yani mandalina zamanı koy hanım önüme bir kilo mandalinayı ben bunu yiyeyim bu sağlıklı değil. Siz sınırsızca sebze yiyebilirsiniz ama meyve sınırlı yemeniz lazım. Meyvenin fazlası da şişmanlatır. Ve zararlıdır, karaciğer yağlanması yapar….. Yani meyve tek başına bile hem karaciğer yağlanması, hem karın tipi şişmanlık yapabilir. Karın tipi şişmanlığın çok özel bir yeri vardır. Bağırsak çevresindeki iç organların çevresindeki yağlar hormonal etkin yağlardır ve bu hormonal etkin yağlar ne yazık ki kanser oluşumunda da, kalp-damar hastalığı oluşumunda da etkindir. O yüzden eşit bir şişmanlık, yani kollar bacaklar her taraf eşit ama karın büyümemiş. Bu şişmanlığa çok itirazım
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız KARNIMIZ İNECEK
Karın tipi şişmanlık eşittir şeker hastalığı, eşittir kalp hastalığı, eşittir kanser.
O yüzden göbekler inecek. Göbekler inmediği sürece sağlıklı olma şansımız yok. Göbekleri indirmek içinde şekerden uzak duracağız. Çünkü en çok karın tipi şişmanlık yapan früktozdur. Bizim yediğimiz pancar şekerinin de yarısı früktozdur. Yediğimiz meyvenin şekerinin de yarısı früktozdur. Biz früktozu azaltmak zorundayız. Karın tipi şişmanlığı, dolayısıyla kalp hastalığı, kanser, inme gibi hastalıklardan kurtulmak istiyorsak karnımız inecek.
– Esmer şeker hakkında ne düşünüyorsunuz?
– Bakın bütün şekerler esmerdir. Üretim aşamasında karamelize olur. O yüzden esmerdir ama yıkandıkça üzerindeki karamel atılır, rafine edildikçe beyazlaşır. Yani senin dediğin esmer şeker, yediğin beyaz şekerin üretimdeki bir önceki aşamasıdır. Sadece ticari bir tuzak. Daha yüksek fiyata satabilmek için ticari bir tuzak……
Şimdi karaciğer yağlanmasının önemli bir bölümü selim seyredebilir. Yani her hangi bir sorun yaratmadan da insan ömrünü bununla sürdürebilir. Ama bir bölümü yine hatalı beslenmenin devam etmesi koşuluyla, yağlı karaciğer iltihabına dönüşebilir. Alkol dışı yağlı karaciğer iltihaplanmasıdır bu hastalığın adı. Ciddi karaciğer yetersizliği, siroz karaciğer kanseri aşamasıdır. Bazen yağlı karaciğer iltihabı olmadan da sadece yağlı karaciğer aşamasında da bazı hastalıklar çıkabilir ama yağlı karaciğeriniz varsa iki yol var sizin önünüzde; biri nispeten hayatınızı idame edeceğiniz bir yol öbürü de ölümdür. O yüzden ne yapıp yapıp karaciğer yağlanmasını tedavi ettirmelisiniz. Bunun da temelinde şekeri tümüyle sıfırlamanız geliyor. Ancak iki yıl gibi bir süre içinde toparlayabilirsiniz……
Şeker kesmeyi dile getirdiğimiz zaman karaciğer yağlanması açısından, o zaman nişastayı da kesmemiz lazım. Çünkü nişasta, daha ağzımızda çiğnendiğinde tükürükle glikoza dönüşür. Şekerdir; yani nişasta da şekerdir.
– Kolesterolün karaciğer yağlanmasıyla bir ilgisi var mı?
– Kolesterol olmazsa hayat olmaz. Bütün hormonlarımızın ham maddesi kolesteroldür. O yüzden zaten anne sütünde kolesterol çok yüksektir. Çocuğun hormonlarının üretilmesi için başlangıçta anneden aldığı kolesterole ihtiyacı vardır.
Kolesterol masum bir maddedir. Ama oksitlenirse oksikolesterole dönüşür ve damar sertliği yapar. Peki oksitleyen ne? Şeker.
kolestrol Yedikten sonra şeker trigliseride dönüşür. Yağdır o ve o trigliseritten kolesterolü oksitleyerek damar sertliği yapar bir. İki;
ayçiçeği yağı, mısır özü yağı veya margarinden elde edilen trans yağ asitleri kolesterolü oksitler ve böylece damar sertliği oluşur.
Üç, yapay yemle beslenen hayvanların sütünde de iç yağı vardır. Damar sertliği yapıcı doymuş yağ asitleri vardır, bunlar kolesterolü oksitler ve hasta eder bizleri. Şimdi hayvanın merada otlarsa ayçiçeği yağı mısırözü yağı margarin kullanmazsan şekeri de azaltırsan senin damar sertliği olma şansın kalmıyor. Kolesterolün ne olursa olsun. Ama bu bilgi kolesterol ilacı üreten Amerikan şirketlerinin işine gelmiyor.
Yılda sadece kolesterol ilacı satımından 50 milyar dolar elde ediyorlar.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız İLAÇ
O yüzden de Amerikan tıbbı bize ne emrediyor? Kolesterol ilacı ver diyor. Bakın gazetelere yansıyan bir gerçek var. Nasıl bizim Sağlık Bakanlığımız bir bilimsel kurul kurdu, Amerika’da da böyle bir bilimsel kurul kuruldu ve “Normal kolesterol düzeyi kaçtır?” sorusuna bilim kurulu yanıt versin istendi. Ve de normalin çok altı bir değer, 200 mü kabul ediliyor normal,150 gibi bir değer ileri sürdüler. Sonradan ortaya çıktı ki bilim kurulunda yer alan 9 öğretim üyesinin dokuzu da ilaç şirketlerinden rüşvet almışlar.
– Hocam kızartmalarda ne tip yağ kullanmak gerekir?
– Kesinlikle zeytinyağı, kesinlikle.
– Peki, zeytinyağının yanma derecesi ayçiçeği yağından yüksek midir?
– 240 derece, ayçiçeği yağından çok daha yüksektir. Tava ısısı normal şartlarda 180 dereceyi çok az aşar. O yüzden rahatlıkla zeytinyağını kullanabilirsiniz ama dumanlaşma derecesi diye teknik jargonda adlandırılır sızma zeytinyağını kullandığınız zaman çok daha düşük derecelerde dumanlanma görürsünüz. O su buharıdır ve içindeki bazı organik maddeler yanar, koku maddeleri tat maddeleri yanar. O yüzden o, yağın yandığı anlamında değildir. Ne olur yanılmayın. Yağ yanmıyor. İçindeki bazı koku, renk maddeleri yanıyor. 240 dereceye kadar dayanan bir yağdır……
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız ŞİŞE SU
Bir dinleyicinin elindeki pet şişeden su içtiğini gören hoca,
– Şimdi içtiğiniz su ile neler elde ettiğinizi de gözden geçirelim ve bu günkü toplantıyı kapatalım.
O polietilen tereftalat maddesinden üretilmiş yani pet şişenin içindeki stalatlar suyun içine karışmış bulunuyor. Ayrıca o plastiği yumuşatmak için
antimon denen bir ağır metal kullanılmıştır o da suyun içine karışıyor dolayısıyla siz hem stalat, hem de antimon içmiş oldunuz şu anda.
Peki, ne yapar bunlar size? Bunlar hormon bozucular diye geçer. Sizin vücudunuzda bir takım hormonal bozukluklar yaratır. Bu hormonal bozuklukların bir bölümü, örnek, östrojen etkisini göstererek 5 yaşında çocukların adet görmesine sebep olur. İki buçuk yaşında bir çocuk getirdiler Lüleburgaz’dan adet görüyor. İki buçuk yaşında.
Hamile bir kadın östrojen etki gösteren bir hormonal bozucuyu aldığı zaman, o madde özellikle bu 19 litrelik su bidonlarında onlar polikarbon denen bir plastiktir ve ham madde olarak Bisfenol-A denen bir maddeden üretilir. Bisfenol-A’nın meme kanseri yaptığı 1930 yılından beri bilindiği halde ve 130 tane bilimsel yayın olduğu halde bunun hakkında hala biz o bidonlardan su içmeye mahkum bırakılıyoruz. Bisfenol-A hamile bir kadının karnındaki çocuğun beynindeki cinsiyet ayrım merkezine gittiğinde çocuğun homoseksüel olma olasılığı çok yükseliyor. Meme kanseri riski çok yükseliyor erkekse prostat kanseri riski normal bunla temas etmemiş insana göre 3 kat artıyor.
Yani musluk suyu için Allah aşkına.
– Arıtıcılar hocam?
– Paranız varsa arıtıcı kullanın. Ama paranız yok arıtıcı alamıyorsunuz, musluk suyu için. Musluk suyu İstanbul’da kullandığınız plastik şişedeki su hangisi olursa olsun 100 kat iyidir.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız MUSLUK SUYU
İSKİ’nın her ay İstanbul’daki bütün su havzalarının sağlık raporları internette yayınlanıyor. Biz geçen sene NTV’de bir su programı yapmıştık ve NTV Yıldız Teknik Üniversitesinde piyasadan topladığı suları bakteriyolojik incelemeye gönderdi. Hepsinde mikrop çıktı. Hepsinde istisnasız. Yani siz sağlıklı olsun, temiz olsun çocuğum mikropsuz su içsin diye mikroplu suyu paranızla içiyorsunuz. Bıraktım vazgeçtim mikroptan, kanser yapıyor.
Almanya’da geçen sene ocak ayında Avrupa birliğinin gıda güvenliği merkezi vardır EFSA ocak 2010a kadar Bisfenol_A’nın sağlık sakıncası olmadığını iddia ediyordu. Ama toplum baskısıyla mayıs ayında biz bu işi araştıracağız dediler ve ekim ayında biberonlarda Bisfenol-A’nın kullanımını yasakladılar. Tamam, da biberonda yasakladın e çocuğuna Bisfenol-A’lı su bidonundan su katmıyor musun mamasını hazırlarken? Isı ve zaman etkisiyle plastiğin defalarca kullanılmasıyla Bisfenol-A’nın suya geçiş oranı çok artıyor. Şimdi su ısınmaz ki diyeceksiniz. Arizona’da yapılan bir çalışmaya göre şehirlerarası su nakli sırasında kamyon içerisindeki su 80 dereceye kadar ısındığı saptanmıştır. 80 dereceye ısınan su o plastikten ne kadar madde çözüyor biliyor musunuz? Sizi de sülalenizi de kanser etmeye yeter.
Antalya’da yazın açık havada duran suyun derecesi kaç acaba? Banyo bile yapamazsın o kadar sıcak suyla. Ne olur musluk suyu kullanın. Bırakın şu plastikleri.
– Hocam bazı yiyecekleri plastik poşetlere koyup buzluğa atıyoruz, bu da sakıncalı mı?
– Şimdi bakın naylon folyo polietilen denen bir maddedir ve polietilenin bu güne kadar bir sağlık sakıncası saptanmamıştır. Daha büyük sorun yoğurt kapları. Mesela bazen çay içiyoruz köpük gibi bardaklardan veya uçağa bindiğimizde şeffaf cam gibi çıt diye kırılan plastik bardaklar var hem o polystryne hem köpük gibi olan bardaklar da polystryne onlardan stryne çayımıza geçiyor o da kanser yapıyor.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız PLASTİK KAB
Şimdi plastik yoğurt kaplarında, ben anlata anlata zannediyorum bazı firmalar artık polipropilen kullanmaya başladı. Kabın altına baktığımız zaman veya yanına baktınız zaman bir üçgen göreceksiniz. Üç oktan oluşan bir üçgen. Bu geri dönüşüm işaretidir. O üçgenin içinde bir sayı yazar. 5 numara polipropilendir altında da zaten PP yazar.
Yoğurt alırken artık markaya göre değil kullandığı plastiğe göre tercihinizi yapın. Ben her yoğurt almaya gittiğimde maalesef aynı firma farklı marketlere farklı plastik gönderebiliyor. Daha ucuz marketlere adi plastiklerde, lüks semtlerdeki marketlere daha kaliteli plastikte gönderiyor. Ne acı. Yani ayırım yapıyor.
– Yani hocam üçgenin içinde 5’mi yazması lazım?
– Evet polipropilen
– 1,5 litrelik su şişelerinde 1 yazıyor.
– Evet, işte o PET polietilen tereftalat, kötü, 1 numara kötü. Evde 19 litrelik bidonların altına bakın. Onda da 7 yazar. 7 diğer plastikler anlamına gelir. Diğer plastiklerin içinde 6-7 farklı plastik vardır bunlardan bir tanesi de polikarbondur onun için üçgenin altında PC kısaltması vardır.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız ile ilgili detaylı bilgi almak için
Prof. Dr. Kenan DEMİRKOL
PERPA HABERLERİ PERPA TİCARET MERKEZİ
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosKansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız
İstanbul Sultangazi’de “KANSERE NEDEN OLAN BESLENME ALIŞKANLIKLARIMIZ” konusunda düzenlediği toplantıda Prof. Dr. Kenan DEMİRKOL’UN konuşması.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız “YAĞ” ve “ŞEKER”
Eğer hayvan merada %100 yeşillikle besleniyorsa, asla başka yabancı gıda almıyorsa, o tereyağı dünyanın en iyi yağıdır. Zeytinyağından da iyidir. Ama marketten satın aldığınız tereyağı ahırda beslenen, pancar küspesi, mısır silajı veya başka tahıllarla beslenen hayvanların yağıdır…
Sizin sağlığınızı korumak için ne yediğinize bakmanız lazım. İşte temel hatalardan biri yağ seçimi.
Biz ayçiçek yağı, mısırözü yağı, margarin veya endüstriyel tereyağı yediğimiz sürece hasta olmaya mahkumuz.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız ZEYTİNYAĞI, TEREYAĞI
Nasıl açık havada bırakırsan demiri yağmurda paslanır, ama biz ne yaparız, antipas diye bir boya süreriz paslanmasın diye.
Vücudumuzun da antipasları vardır. Bunlara biz antioksidan diyoruz.
Antioksidanları ağırlıklı olarak sebze-meyvelerden elde ediyoruz. Zeytinyağı antioksidanlardan çok zengindir ve kalp hastalıklarına karşı koruyuculuğu önemli oranda antioksidanlardan dolayı kaynaklanmaktadır. Ama biz onu ısıttığımız zaman, rafine zeytinyağı elde ettiğimiz zaman, bu unsurları geniş ölçüde kaybediyor. O yüzden mümkün mertebe sızma zeytinyağı kullanmalıyız ve çocuklarımıza da bu tadı alıştırmamız lazım.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız TOZ ŞEKER
İkinci büyük hata şeker. Hayatımızda şeker, insanlık tarihi itibarıyla bakarsanız çok yeni bir olgu.
Peki şeker bir besin maddesi midir?
Değildir.
Çünkü besin maddesini nasıl tanımlıyoruz? İnsanın bedensel ve ruhsal işlevlerini ve çoğalmak için, yani neslini sürdürmek için gerekli maddelere biz besin maddeleri diyoruz. Şeker, insanın herhangi bir işlevini yerine getirmek için gerekli mi?
Evet. Beyin glikozla çalışıyor.
Omurilik hücreleri glikozla çalışıyor.
Eritrosit dediğimiz alyuvarlar glikozla çalışıyor.
Enerji kaynağı olarak glikozu kullanıyor.
Peki dışarıdan şeker alıp da daha akıllı olan bir insan gördünüz mü?
Hani beyin glikozla çalışıyor ya, şeker yediği için daha akıllı olan bir insan gördünüz mü? Veya sperm, enerji kaynağı olarak früktozu kullanıyor. Meyve yiyip de daha müthiş erkek olanı gördünüz mü? Çünkü;
insanın gereksinimi olan glikozu da früktozu da vücut kendisi üretiyor.
Dışarıdan asla alınmasına gerek yok.
Dolayısıyla biz şeker yediğimiz zaman
tamamen sadece damak zevkimiz için yiyoruz.
Asla hiçbir bedensel ihtiyacımız yok.
O yüzden şekere boş kalori denir. Yani gereksiz yere aldığımız kalori. E bugün bakın şimdi son bir hafta içinde yediklerinize, ne kadar boş kalori aldınız? Çok… Niye?… Hasta olmak için, Sadece hasta olmanıza katkıda bulundu. Bir de son zamanlarda pancardan elde edilen şeker de bir yana bırakıldı; daha ucuz olsun diye mısırdan elde edilen şeker kullanılmaya başlandı. Fruktozdan zengin mısır şurubu. Ne yazık ki, bizim gıda tüzüğümüzde farklı şekerlerin farklı adlandırılması zorunluluğu yok. Şeker şekerdir mantığıyla ister nişasta bazlı şeker yani mısır nişastasından elde edilmiş şeker olsun ister pancar şekeri ister … şekeri olsun hepsinin üstünde şeker yazılması yeterli.
Halbuki mısırdan elde edilen fruktozdan zengin mısır şurubu, aynı miktar kaloride bile olsa normal şekere göre % 46 daha şişmanlatıcı.
Özellikle karın bölgesi yağlanmasına yol açıyor. Bu bilimsel olarak kanıtlandı.
Dünyanın en saygın üniversitelerinden biri, Amerika’da bir teknik üniversitenin bir öğretim üyesinin sözünü ödünç alarak size söylemek istiyorum “Yaşadığımız çağ, akademik kapitalizm.” Yani sermaye sahiplerinin akademisyenleri satın alması sonucu, toplumla paylaşmak istediklerini akademisyenlere söylettirdikleri çağdayız.. Yani satılmış insanların çağı. Satılmış bilim insanlarının çağındayız.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız KARACİĞER YAĞLANMASI
Üçüncüsü ise karaciğer yağlanması. Ama ne tür bir yağlanma? Alkolizm dışı bir yağlanma. O yüzden biz buna alkol dışı karaciğer yağlanması deniyor. Ve alkol dışı karaciğer yağlanması, özel tipli bir siroza neden oluyor. Atatürk’ün öldüğü siroz hastalığı var ya. Özel bir tipte siroz hastalığı, kriptojenik siroz deniyor buna. Amerika’da son otuz yıl içinde üç kat artan karaciğer kanserinin de kriptojenik siroz sonucu olduğu belirtiliyor. Yani sonuçta Amerika’da son 30 yılda üç kattan fazla görülen karaciğer kanserinin sebebi mısır şurubudur. Bu, bu kadar açıkken bizim bakanlığımız dün yaptığı açıklamada hiçbir bilimsel kanıt sunulamamıştır diyor. Benim 110 tane bilimsel yayın kullanarak yazdığım, on yedi sayfalık raporu da çiğneyerek bunu yapmış. 17 sayfalık rapor gönderdim onlara. 110 tane de literatür ekledim. Ama neoliberalizmdeki iktidarlar sermayenin iktidarıdır; vatandaşın iktidarı değildir. Yurttaşın iktidarı değildir…
Ne olur çocuklarınızı mısır şurubundan uzak tutun. Hem şekerden uzak tutun ama özellikle de yani gofret, bisküvi kek dışardan alacağına az şekerli bir keki evde kendin yap. Yani ambalajlı bir ürün sunmayın çocuklarınıza.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız MISIR ŞURUBU
Bugün gıda sanayisinde sadece ve sadece aksi belirtilmediği takdirde mısır şurubu kullanılıyor.
Dondurmalarda o kullanılıyor, hazır aldığınız baklavanın şerbeti bile mısır şurubundan.
Kartal’da onun fabrikası var Ülker’le Cargill firmalarının ortak kurdukları bir fabrika. Baklava şerbeti bile oradan geliyor. Çocuklarınıza illa tatlı bir şey yedirecekseniz, ne olur evde kendiniz yapın ve olabildiğince az şekerli yapın. Çünkü total olarak da şeker zararlı zaten, yani; insanın
zarar görmeden günde tüketebileceği şeker miktarı 30 gram dolayındadır. 30 gram, 8 kesme şekeri yapar.
Ama bu şekerin içinde ne yazık ki meyve de var, bal da var, yani siz kahvaltıda bir tatlı kaşığı bal yediyseniz, hakkınız 7 ye düştü. Bu hakkınızı ağırlıklı olarak meyve olarak değerlendirin. Eğer bugün hiç şeker yememişseniz, bal dahi yememişseniz, çayınıza hiç şeker koymamışsanız, başka hiçbir şeker kaynağı da yoksa, 8 kesme şekerin karşılığı 300 gram portakal veya 300 gram elma veya 400 gram kiraz veya vişne veya 100 gram kadar muz, incir veya üzüm yiyebilirsiniz. Ama sadece 100 gram. Yani mandalina zamanı koy hanım önüme bir kilo mandalinayı ben bunu yiyeyim bu sağlıklı değil. Siz sınırsızca sebze yiyebilirsiniz ama meyve sınırlı yemeniz lazım. Meyvenin fazlası da şişmanlatır. Ve zararlıdır, karaciğer yağlanması yapar….. Yani meyve tek başına bile hem karaciğer yağlanması, hem karın tipi şişmanlık yapabilir. Karın tipi şişmanlığın çok özel bir yeri vardır. Bağırsak çevresindeki iç organların çevresindeki yağlar hormonal etkin yağlardır ve bu hormonal etkin yağlar ne yazık ki kanser oluşumunda da, kalp-damar hastalığı oluşumunda da etkindir. O yüzden eşit bir şişmanlık, yani kollar bacaklar her taraf eşit ama karın büyümemiş. Bu şişmanlığa çok itirazım
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız KARNIMIZ İNECEK
Karın tipi şişmanlık eşittir şeker hastalığı, eşittir kalp hastalığı, eşittir kanser.
O yüzden göbekler inecek. Göbekler inmediği sürece sağlıklı olma şansımız yok. Göbekleri indirmek içinde şekerden uzak duracağız. Çünkü en çok karın tipi şişmanlık yapan früktozdur. Bizim yediğimiz pancar şekerinin de yarısı früktozdur. Yediğimiz meyvenin şekerinin de yarısı früktozdur. Biz früktozu azaltmak zorundayız. Karın tipi şişmanlığı, dolayısıyla kalp hastalığı, kanser, inme gibi hastalıklardan kurtulmak istiyorsak karnımız inecek.
– Esmer şeker hakkında ne düşünüyorsunuz?
– Bakın bütün şekerler esmerdir. Üretim aşamasında karamelize olur. O yüzden esmerdir ama yıkandıkça üzerindeki karamel atılır, rafine edildikçe beyazlaşır. Yani senin dediğin esmer şeker, yediğin beyaz şekerin üretimdeki bir önceki aşamasıdır. Sadece ticari bir tuzak. Daha yüksek fiyata satabilmek için ticari bir tuzak……
Şimdi karaciğer yağlanmasının önemli bir bölümü selim seyredebilir. Yani her hangi bir sorun yaratmadan da insan ömrünü bununla sürdürebilir. Ama bir bölümü yine hatalı beslenmenin devam etmesi koşuluyla, yağlı karaciğer iltihabına dönüşebilir. Alkol dışı yağlı karaciğer iltihaplanmasıdır bu hastalığın adı. Ciddi karaciğer yetersizliği, siroz karaciğer kanseri aşamasıdır. Bazen yağlı karaciğer iltihabı olmadan da sadece yağlı karaciğer aşamasında da bazı hastalıklar çıkabilir ama yağlı karaciğeriniz varsa iki yol var sizin önünüzde; biri nispeten hayatınızı idame edeceğiniz bir yol öbürü de ölümdür. O yüzden ne yapıp yapıp karaciğer yağlanmasını tedavi ettirmelisiniz. Bunun da temelinde şekeri tümüyle sıfırlamanız geliyor. Ancak iki yıl gibi bir süre içinde toparlayabilirsiniz……
Şeker kesmeyi dile getirdiğimiz zaman karaciğer yağlanması açısından, o zaman nişastayı da kesmemiz lazım. Çünkü nişasta, daha ağzımızda çiğnendiğinde tükürükle glikoza dönüşür. Şekerdir; yani nişasta da şekerdir.
– Kolesterolün karaciğer yağlanmasıyla bir ilgisi var mı?
– Kolesterol olmazsa hayat olmaz. Bütün hormonlarımızın ham maddesi kolesteroldür. O yüzden zaten anne sütünde kolesterol çok yüksektir. Çocuğun hormonlarının üretilmesi için başlangıçta anneden aldığı kolesterole ihtiyacı vardır.
Kolesterol masum bir maddedir. Ama oksitlenirse oksikolesterole dönüşür ve damar sertliği yapar. Peki oksitleyen ne? Şeker.
kolestrol Yedikten sonra şeker trigliseride dönüşür. Yağdır o ve o trigliseritten kolesterolü oksitleyerek damar sertliği yapar bir. İki;
ayçiçeği yağı, mısır özü yağı veya margarinden elde edilen trans yağ asitleri kolesterolü oksitler ve böylece damar sertliği oluşur.
Üç, yapay yemle beslenen hayvanların sütünde de iç yağı vardır. Damar sertliği yapıcı doymuş yağ asitleri vardır, bunlar kolesterolü oksitler ve hasta eder bizleri. Şimdi hayvanın merada otlarsa ayçiçeği yağı mısırözü yağı margarin kullanmazsan şekeri de azaltırsan senin damar sertliği olma şansın kalmıyor. Kolesterolün ne olursa olsun. Ama bu bilgi kolesterol ilacı üreten Amerikan şirketlerinin işine gelmiyor.
Yılda sadece kolesterol ilacı satımından 50 milyar dolar elde ediyorlar.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız İLAÇ
O yüzden de Amerikan tıbbı bize ne emrediyor? Kolesterol ilacı ver diyor. Bakın gazetelere yansıyan bir gerçek var. Nasıl bizim Sağlık Bakanlığımız bir bilimsel kurul kurdu, Amerika’da da böyle bir bilimsel kurul kuruldu ve “Normal kolesterol düzeyi kaçtır?” sorusuna bilim kurulu yanıt versin istendi. Ve de normalin çok altı bir değer, 200 mü kabul ediliyor normal,150 gibi bir değer ileri sürdüler. Sonradan ortaya çıktı ki bilim kurulunda yer alan 9 öğretim üyesinin dokuzu da ilaç şirketlerinden rüşvet almışlar.
– Hocam kızartmalarda ne tip yağ kullanmak gerekir?
– Kesinlikle zeytinyağı, kesinlikle.
– Peki, zeytinyağının yanma derecesi ayçiçeği yağından yüksek midir?
– 240 derece, ayçiçeği yağından çok daha yüksektir. Tava ısısı normal şartlarda 180 dereceyi çok az aşar. O yüzden rahatlıkla zeytinyağını kullanabilirsiniz ama dumanlaşma derecesi diye teknik jargonda adlandırılır sızma zeytinyağını kullandığınız zaman çok daha düşük derecelerde dumanlanma görürsünüz. O su buharıdır ve içindeki bazı organik maddeler yanar, koku maddeleri tat maddeleri yanar. O yüzden o, yağın yandığı anlamında değildir. Ne olur yanılmayın. Yağ yanmıyor. İçindeki bazı koku, renk maddeleri yanıyor. 240 dereceye kadar dayanan bir yağdır……
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız ŞİŞE SU
Bir dinleyicinin elindeki pet şişeden su içtiğini gören hoca,
– Şimdi içtiğiniz su ile neler elde ettiğinizi de gözden geçirelim ve bu günkü toplantıyı kapatalım.
O polietilen tereftalat maddesinden üretilmiş yani pet şişenin içindeki stalatlar suyun içine karışmış bulunuyor. Ayrıca o plastiği yumuşatmak için
antimon denen bir ağır metal kullanılmıştır o da suyun içine karışıyor dolayısıyla siz hem stalat, hem de antimon içmiş oldunuz şu anda.
Peki, ne yapar bunlar size? Bunlar hormon bozucular diye geçer. Sizin vücudunuzda bir takım hormonal bozukluklar yaratır. Bu hormonal bozuklukların bir bölümü, örnek, östrojen etkisini göstererek 5 yaşında çocukların adet görmesine sebep olur. İki buçuk yaşında bir çocuk getirdiler Lüleburgaz’dan adet görüyor. İki buçuk yaşında.
Hamile bir kadın östrojen etki gösteren bir hormonal bozucuyu aldığı zaman, o madde özellikle bu 19 litrelik su bidonlarında onlar polikarbon denen bir plastiktir ve ham madde olarak Bisfenol-A denen bir maddeden üretilir. Bisfenol-A’nın meme kanseri yaptığı 1930 yılından beri bilindiği halde ve 130 tane bilimsel yayın olduğu halde bunun hakkında hala biz o bidonlardan su içmeye mahkum bırakılıyoruz. Bisfenol-A hamile bir kadının karnındaki çocuğun beynindeki cinsiyet ayrım merkezine gittiğinde çocuğun homoseksüel olma olasılığı çok yükseliyor. Meme kanseri riski çok yükseliyor erkekse prostat kanseri riski normal bunla temas etmemiş insana göre 3 kat artıyor.
Yani musluk suyu için Allah aşkına.
– Arıtıcılar hocam?
– Paranız varsa arıtıcı kullanın. Ama paranız yok arıtıcı alamıyorsunuz, musluk suyu için. Musluk suyu İstanbul’da kullandığınız plastik şişedeki su hangisi olursa olsun 100 kat iyidir.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız MUSLUK SUYU
İSKİ’nın her ay İstanbul’daki bütün su havzalarının sağlık raporları internette yayınlanıyor. Biz geçen sene NTV’de bir su programı yapmıştık ve NTV Yıldız Teknik Üniversitesinde piyasadan topladığı suları bakteriyolojik incelemeye gönderdi. Hepsinde mikrop çıktı. Hepsinde istisnasız. Yani siz sağlıklı olsun, temiz olsun çocuğum mikropsuz su içsin diye mikroplu suyu paranızla içiyorsunuz. Bıraktım vazgeçtim mikroptan, kanser yapıyor.
Almanya’da geçen sene ocak ayında Avrupa birliğinin gıda güvenliği merkezi vardır EFSA ocak 2010a kadar Bisfenol_A’nın sağlık sakıncası olmadığını iddia ediyordu. Ama toplum baskısıyla mayıs ayında biz bu işi araştıracağız dediler ve ekim ayında biberonlarda Bisfenol-A’nın kullanımını yasakladılar. Tamam, da biberonda yasakladın e çocuğuna Bisfenol-A’lı su bidonundan su katmıyor musun mamasını hazırlarken? Isı ve zaman etkisiyle plastiğin defalarca kullanılmasıyla Bisfenol-A’nın suya geçiş oranı çok artıyor. Şimdi su ısınmaz ki diyeceksiniz. Arizona’da yapılan bir çalışmaya göre şehirlerarası su nakli sırasında kamyon içerisindeki su 80 dereceye kadar ısındığı saptanmıştır. 80 dereceye ısınan su o plastikten ne kadar madde çözüyor biliyor musunuz? Sizi de sülalenizi de kanser etmeye yeter.
Antalya’da yazın açık havada duran suyun derecesi kaç acaba? Banyo bile yapamazsın o kadar sıcak suyla. Ne olur musluk suyu kullanın. Bırakın şu plastikleri.
– Hocam bazı yiyecekleri plastik poşetlere koyup buzluğa atıyoruz, bu da sakıncalı mı?
– Şimdi bakın naylon folyo polietilen denen bir maddedir ve polietilenin bu güne kadar bir sağlık sakıncası saptanmamıştır. Daha büyük sorun yoğurt kapları. Mesela bazen çay içiyoruz köpük gibi bardaklardan veya uçağa bindiğimizde şeffaf cam gibi çıt diye kırılan plastik bardaklar var hem o polystryne hem köpük gibi olan bardaklar da polystryne onlardan stryne çayımıza geçiyor o da kanser yapıyor.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız PLASTİK KAB
Şimdi plastik yoğurt kaplarında, ben anlata anlata zannediyorum bazı firmalar artık polipropilen kullanmaya başladı. Kabın altına baktığımız zaman veya yanına baktınız zaman bir üçgen göreceksiniz. Üç oktan oluşan bir üçgen. Bu geri dönüşüm işaretidir. O üçgenin içinde bir sayı yazar. 5 numara polipropilendir altında da zaten PP yazar.
Yoğurt alırken artık markaya göre değil kullandığı plastiğe göre tercihinizi yapın. Ben her yoğurt almaya gittiğimde maalesef aynı firma farklı marketlere farklı plastik gönderebiliyor. Daha ucuz marketlere adi plastiklerde, lüks semtlerdeki marketlere daha kaliteli plastikte gönderiyor. Ne acı. Yani ayırım yapıyor.
– Yani hocam üçgenin içinde 5’mi yazması lazım?
– Evet polipropilen
– 1,5 litrelik su şişelerinde 1 yazıyor.
– Evet, işte o PET polietilen tereftalat, kötü, 1 numara kötü. Evde 19 litrelik bidonların altına bakın. Onda da 7 yazar. 7 diğer plastikler anlamına gelir. Diğer plastiklerin içinde 6-7 farklı plastik vardır bunlardan bir tanesi de polikarbondur onun için üçgenin altında PC kısaltması vardır.
Kansere Neden Olan Beslenme alışkanlıklarımız ile ilgili detaylı bilgi almak için
Prof. Dr. Kenan DEMİRKOL
PERPA HABERLERİ PERPA TİCARET MERKEZİ
Organik Zeytinyağı Soğuk Sıkım Naturel Sızma
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosOrganik Zeytinyağı
Organik Zeytinyağı
Organik Zeytinyağı
Zeytinyağı
Derler Ki, Cennette Iki Ağaç Vardır; Incir Ve Zeytin, İncir Gerçek, Zeytin Ise hayat ağacıdır.
Bir kişinin değil, farklı iş ve yaşam tecrübelerini sepetine koyup, her gün yeni bir heyecanla aynı hayalin peşinden yola koyulan ve Maia Organik’te buluşan bir ekibin hikayesi.
Sağlığınız ve lezzete dair her şey, bizim için bir tutku. Şimdi ise, en kaliteli organik zeytinyağı ürünleri bulabileceğiniz bir adres.
Organik zeytinyağı ve diğer ürünlerimiz el emeği, göz nuru ve ürünlerimizde hem sağlık hem de lezzet ön planda.
Maia Organik
Mahsullerimizin doğallıklarını korumak ve sizlere dalından kopartılmış hissi yaşatmak için hiçbir koruyucu, katkı maddesi ve kimyasal kullanmıyoruz.
Bu nedenle, Maia Organik Zeytinyağı ürünleri açıldıktan sonra taze alınan her sebze ve meyve kadar dayanabiliyor. Çünkü sağlığınızı önemsiyoruz ve bir anne gibi düşünüp aile fertlerinin her birinin ürünlerimizi gönül rahatlığı ile tüketmesini istiyoruz.
Myndos
Maia Organik Ürünler
Maia Organik Ürünler olarak, üretim aşamasında Muğla’ya özgü geleneklere sahip çıkıyoruz. Ürünlerimizi oluştururken geçmiş zamanlardaki çeşitliliği, yapılışlarındaki sadeliği, basitliği özellikle göz önüne alıyoruz çünkü özlediğiniz tatları sizinle buluşturmayı hedefliyoruz.
Ürünlerimizi mutfağınızda görmeyi arzu ediyoruz çünkü sevdiklerimizle paylaştığımız bu keyifli dünyada her şeyin en iyisini, en doğalını ve sağlıklısını istiyoruz. İşte en çokta bu nedenle mutfaklarınızı önemsiyoruz ve sizin yeni lezzetler yaratmanızda Maia Organik ürünlerini kullanmanızı istiyoruz.
Memecik Zeytinleri
Mutfağınız için sunduğumuz her bir ürünün, en yüksek standartlarda olması için titizlik gösteriyoruz.
Mutfağınıza giden bu en keyifli yolda her gün yeniden görüşmek dileğiyle…
Maia Organik
Soğuk Sıkım Naturel Sızma
Myndos Organik Naturel Sızma Zeytinyağı 500 ml.
Zeytinyağının yoğun lezzetine ve kokusuna aşık iseniz işte karşınızda Myndos Organik Naturel Sızma Zeytinyağı …
Memecik Zeytinleri
Aydın iline bağlı Çine ilçesinin MEMECİK zeytinlerinden erken hasat edilerek üretilen zeytinyağımız zeytin meyvesinin antioksidan ve fenol bileşenler açısından en yüksek olduğu dönemde soğuk sıkım teknolojisi ile işlenerek değerlerinden kayıp verilmeden ambalajlanarak sunuluyor.
Sağlık açısından gerekli olan bileşenlerin (Squalen,oleuropin,oleocanhtal) vücudumuza sağladığı yararları göz önünde bulundurursak salatalarda ve kahvaltılık olarak çiğ tüketebileceğiniz gibi, yemeklerde de zeytinyağı lezzetini seviyorsanız Myndos Organik Naturel Sızma Zeytinyağımızı kullanabilirsiniz.
Akıcı ve Yakıcı
Myndos Organik Naturel Sızma Zeytinyağı, yüksek aromalı (İntensive) sınıfında olup acılık ve yakıcılık değerleri yüksektir.
* Dünyanın en büyük ve en prestijli zeytinyağı yarışması sayılan The New York International Olive Oil Competition’a her yıl onlarca ülkeden, yüzlerce zeytinyağı katılıyor. Amaç, en iyi zeytinyağını bulabilmek ve bu yarışma en güvenilir yarışmalardan biri olarak kabul ediliyor.
Maia Organik’in Aydın iline bağlı Çine ilçesinin Organik MEMECİK zeytininden üretilen Myndos bu yarışmada gümüş madalyayı almayı hak etti. Eğer, en iyi zeytin yağını arıyorsanız mutlaka zeytinyağımızı deneyin.
Zeytinlerin Toplanması
Organik yeşil zeytinlerin, dalından koparıldığı andan itibaren, zeytinyağı çıkartılıncaya kadar geçen süre max. 4 saat olduğundan dolayı bu organik zeytinyağı bol miktarda klorofil ve 100g’da 2,30g Antioksidan içermektedir. (4 Saat Organik Zeytinyağı Analizi -TÜBİTAK verileridir) Zeytinlerin rengi yeşilden pembe olum başlangıcına kadar ki dönemde zeytin dalından el ile özenle hasat edilmiştir.
Zeytin dalından hasat edildiği andan 4 saat içinde yağın elde edilmesinden dolayı oksidasyona uğramadığı için çok düşük asitlidir. Kokusu kendine özgü, aroması rengi ve parlaklığı ile tam bir sağlık iksiridir…
Zeytin yağı sadece yemeklere lezzet vermekle kalmadığı gibi içerdiği A, E , D, K vitaminleri sayesinde hücrelerin yenilenmesinde doku ve organların yaşlanmasını geciktirmektede etkilidir. Cildi besler, saçları korur.
İçerdiği linoleik (Omega6) asit sayesinde zeytinyağı diğer yağların aksine kandaki kolesterol oranını yükseltmemekte, tam tersine kontrol altında tutmaktadır. Zeytinyağının en önemli özelliklerinden biride kalp ve damar hastalıkları üzerindeki olumlu etkisidir.
Zayıflama diyetlerinde zeytinyağını öğünlerden çıkartmak son derece sakıncalıdır. Yine zeytinyağının bağırsak, idrar yolları, safra kesesi gastritin giderilmesinde de etkin olarak kullanılabilir. Bir çorba kaşığı zeytinyağı 14 gr, 125 kalori içerir.
Akdeniz ülkelerinde yaşayanların kalp krizi riskinin diğer ülkelere göre daha az olduğu görülmüştür.
Organik Zeytinyağı Nasıl Oluyor
Bir gıda ürününün organik olarak sınıflandırılabilmesi için uluslararası geçerliliği olan denetim firmalarından sertifikalandırılması gerekir.
Üretilen Zeytinyağına ”Organik Zeytinyağı” denilebilmesi için üreticinin iyi niyeti yetmez. AB ve diğer uluslararası kurumların onay verdiği bir firmadan organik olduğuna dair sertifika alınmalıdır.
Organik Sertifikası
Organik gıdalar organik tarım kullanılarak üretilen ürünlere verilen belgelendirme çeşididir. Doğal kaynaklar kullanılarak ve katkı maddeleri ilaç ve benzeri hormanların kullanılmayarak tamamen doğal olarak yapılan tarım sonucu çıkan ürünlere verilen belgelendirme çeşididir.
Organik gıda üretimi bazı ülkelerde devlet tarafından düzenlenen bir uygulamadır.
Organik Etiketlemesi için dört yol vardır
Organik Gıda Belgesinin Faydaları
Organik zeytinyağı ve diğer gıdaları üreten firmaları Perpa’da kolaylıkla bulabilirsiniz. Perpa Life sitemizden Organik ve doğal gıda firmalarının tüm bilgilerine ulaşabilirsiniz.
Maia Organik
Merkez : Perpa Ticaret Merkezi A Blok Kat: 11 No:1453 Okmeydanı / İstanbul İstanbul Telefon:0212 210 45 35 – 37 info@maia.com.tr Organik Doğal Gıda Firmaları PERPA HABERLERİ PERPA TİCARET MERKEZİ
Perpa Cumhuriyet Konseri
/0 Yorumlar/in Duyurular, Haberler, Perpa Faaliyetler /tarafından aristelyosPerpa Cumhuriyet Konseri
Perpa Cumhuriyet Konseri
Perpa Cumhuriyet Konseri
Sihirli notalar ile Cumhuriyet konseri 27 Ekim 2016 Perşembe günü saat 19:30 de Perpa Ticaret Merkezi A Blok Konferans Salonunda yapılacak.
Perpa Cumhuriyet Konseri
Perpa Cumhuriyet Konserine solist olarak Birgül Mutlubaş katılacak. Konserin şiir ve sunumlarını Fatih Oğuz yapacak
PERPA HABERLERİ PERPA DUYURULAR PERPA FAALİYETLERİ PERPA TİCARET MERKEZİ
Beş Bin Kişiyiz
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosBeş Bin Kişiyiz
Perpa Ticaret Merkezi beş bin kişiyiz
5 bin kişiyiz…
Kendi alanında Dünya’da tek olan Perpa Ticaret Merkezi’nin facebook sayfasına verdiğiniz destekten dolayı binlerce teşekkürler…
Perpa Ticaret Merkezi, bir çok nedenden dolayı Dünya’nın gözdesi, her ülkeye örnek olması gereken bir yapı…
Dünya’nın monoblok en büyük binası.
İçindeki yolların uzunluğu ile yine Dünya’da tek.
Tek bir bina içinde onlarca bankanın şube açtığı, diğerlerinin gelmek için çaba harcadığı ama yer bulamadığı tek merkez.
Perpa Ticaret Merkezi, kendine ait, noteri, postanesi, telefon santraline sahip tek merkez…
Perpa Ticaret Merkezi, kendi bünyesinde onlarca restaurant, büfe, kafe, çay ocakları ile Dünya üzerindeki tek örnek..
Perpa Ticaret Merkezi, yağmur, kar, soğuk, sıcak görmeden, bir şirketi kurabileceğiniz tek yer…
Perpa Ticaret Merkezi, Dünya üzerinde, bu kadar büyük olupta kent merkezine en yakın olabilen tek ticaret merkezi.. Taksim 5 dakika. Metrobüs kapısında, E-5’e, 2, E-6’ya 4 dakika, tüm metrolara 3 dakika mesafede. Havaalanı 20 dakika, Deniz ulaşımı 15 dakika.. Demiryolu ulaşımı 20 dakika, Limana ulaşımı 30 dakika…
Türkiye’nin en büyük ihracatçıları Perpa Ticaret Merkezi’nde…
Türkiye’nin en büyük ithalatçıları Perpa Ticaret Merkezi’nde..
Perpa Ticaret Merkezi, ithalat ve ihracatın merkez üssü…
Perpa Ticaret Merkezi , Ticaretin kalbinin attığı yer.. Dünya’daki ticaret merkezleri arasında en büyük vergiyi ödeyen merkez
Perpa Ticaret Merkezi, yüzlerce, makina, hidrolik, pnömatik, hırdavat, elektrik, elektronik, aydınlatma, güvenlik, muhasebe, sigorta vb. firmasını aynı çatı altında bulabileceğiniz tek yer…
Bir fabrika kuracaksınız, a’dan, z’ye, her sorunu bir yerde çözebileceğiniz tek ticaret merkezi..
Aklınızda, hiç olmayacak bir fikir var, bu fikrin ihtiyaçları.. Bulabileceğiniz tek yer…
Bir firma kurayım, dışarıya çıkmadan, her sorunu aynı alanda çözebileyim deyip yapabileceğiniz tek yer..
Deprem olsun, 9.5 şiddetinde, dayanabilsin, yıkılmasın…
Bulunduğu alanın 4 katı yeşil alanı ve toplanma merkezi olsun…
Burası Perpa Ticaret Merkezi…
Perpa Yönetimi, 24 saat hizmetinizde..
Şikayetlerinizde, her an yanınızdayız.. 0212 222 81 43
info@perpa.com
Bizi beğenen, takip eden herkese sonsuz teşekkürler…
PERPA HABERLERİ PERPA TİCARET MERKEZİ
38 Şehre güneş enerjisi teşviki
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyos38 Şehre güneş enerjisi teşviki
38 Şehre güneş enerjisi teşviki
38 Şehre güneş enerjisi Teşviki
Güneş enerjisinden elektrik üretilebilecek enerji bölgeleri belirlendi. Elektrik üretimi için toplam 27 bölgede 38 şehre izin ve teşvik çıktı. EPDK Başkanı Köktaş, güneş santrali başvurusu yapılacak bölgelerin açıklanmasıyla birlikte yerli ve yabancı yatırımcılardan yoğun ilgi beklediklerini söyledi. 38 şehir içinde en fazla kotaya 92 megavat ile Konya sahip oldu.
“Bağlantı görüşleri, ölçüm ve yarışma sonuçlarına göre sonuçlandırılacak”
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Köktaş, güneş santrali başvurusu yapılacak bölgelerin açıklanmasıyla birlikte yerli ve yabancı yatırımcılar açısından çok önemli bir sürecin başladığını söyledi. Bu konuda yatırımcılardan birikmiş ve yoğun bir ilgisi olduğunu tahmin ettiklerini ifade eden Köktaş şöyle konuştu: “Bundan sonraki süreçte yayımlayacağımız ölçüm yönetmeliği ile şirketler dün ilan edilen bölgeler için ölçümler yapacak. Kurum olarak lisans başvuruları için belli bir gün ilan edeceğiz. Aynı bölgeye birden fazla şirketin başvurması halinde TEİAŞ tarafından yarışma yapılacak. Yarışmada 5346 sayılı kanunda belirlenen alım fiyatı üzerinden en fazla indirim vermeyi taahhüt eden bağlantı hakkını kazanacak. Böylece özel sektörün başvuruları, bağlantı görüşleri, ölçüm ve yarışma sonuçlarına göre sonuçlandırılacak.”
“Yerli üretimde alım garantisi 22,6 dolar/cente çıkıyor”
Meclis’te ocak ayında kabul edilen Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kanunu’na göre, güneşten üretilen elektriğin kilovatına 13,3 cent teşvik verilecek. Yatırımda yerli ürünlerin kullanılması durumunda ilave teşvikler söz konusu. Bir güneş santralinin tamamen yerli üretimle yapılması durumunda alım garantisi 22,6 dolar/cente çıkıyor.
EPDK, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde değişiklik yaptı. Resmi Gazete’de yayımlanan ve yürürlüğe giren yönetmeliğe göre güneş enerjisi ile elektrik üretiminde kurulu güç 31 Aralık 2013 tarihine kadar 600 MW’yi aşamayacak. Ayrıca lisans için başvuru yapan bir üretim tesisinin kurulu gücü en fazla 50 MW olacak. Yönetmelikle, halen işletmede olanlar dahil 2015’e kadar işletmeye girecek yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim elektrik üretim tesislerine ilk 10 yıl için kira, irtifak hakkı kullanma izni bedellerinde yüzde 85 indirim uygulanacak.
Atatürk Posteri Tekmelendi
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosAtatürk Posteri Tekmelendi
ATATÜRK POSTERİ ve TÜRK BAYRAĞI TEKMELENDİ
ATATÜRK POSTERİ ve TÜRK BAYRAĞI TEKMELENDİ….
28 Ağustos 2016 tarihinde, Perpa A Blok Kat Malikleri Yöneticiliği tarafından, kendi yönetim alanımıza giren bir bölgeye, Atatürk ve Türk Bayrağı posterlerimiz asılmıştır.
Dünya’da ve Ortadoğu’da savaş çığırtkanlıklarının estiği bir dönemde Ülkemizin içinde bulunduğu bu hassas durumu da dikkate alarak, Atatürk’ün Yurtta Barış, Dünya’da Barış, idealinden hareketle, Yöneticiliğimiz tasarrufundaki boş duran cepheleri Atatürk ve Türk Bayraklarıyla donatmayı uygun gördük.
Aynı gün, Perpa, B Blok yönetimi camlarımız kapanıyor gerekçesiyle bizleri Feriköy Polis karakolu’na, şikayet, ettiler. Başkanımız Hasan Sezgin’in 28 Ağustos, Pazar günü karakola gidip gerekli bilgilendirmeleri yapması üzerine, Perpa B Blok yöneticiliği çalışanları yazılı şikayetten vazgeçmek, zorunda kalmışlardır.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, 29 Ağustos Pazartesi günü, B Blok yönetimine ait olduğunu tespit ettiğimiz, 0212 221 13 45 numaralı telefondan, gerek yöneticiliğimiz çalışanları gerekse Başkanımız, Hasan Sezgin bizzat aranarak tehdit ve taciz edilmiştir. Bu tehdit ve tacizin bant kayıtları yöneticiliğimizde mevcuttur.
Ayrıca, aklın mantığın izah edemeyeceği şekilde yine 29 Ağustos, Pazartesi günü, B Blok yöneticiliğinin camlarından, ( içeriden) Atatürk Posteri ve Türk bayrağımız, tekmelenerek düşürülmeye çalışılmıştır.
Konu hakkında, Perpa B Blok Yöneticiliğine haber vermemize rağmen, bugüne kadar herhangi bir işlem yapılmadığı gibi, konu ile ilgili A Blok yöneticiliğine de herhangi bir bilgi verilmemiştir. Çok duyarlı, B. Blok yöneticilerinin daha ne kadar susacaklarını merak etmekteyiz
Sonuç olarak,
Perpa’da ve Türkiye’de Hukukun geçerliliğine inanıyoruz..
Perpa Ticaret Merkezi Ailesine saygı ile duyurulur…
PERPA HABERLERİ PERPA TİCARET MERKEZİ
Neşet Ertaş Bozkırın Tezenesi Türkülerin Babası
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosNeşet Ertaş
Neşet Ertaş
Neşet Ertaş’ın 4.ölüm yıldönümü
Kimine göre ‘Bozkırın Tezenesi’ kimine göre ise ‘Türkülerin Babası’… Türk halk müziği bestecisi, söz yazarı ve halk ozanı Neşet Ertaş, dört sene önce bugün 74 yaşında hayata veda etti.
Prostat Kanseri nedeniyle vefat eden Ertaş’ın cenazesi Kırşehir’deki Bağbaşı Mezarlığı’nda babası Muharrem Ertaş’ın yanında toprağa verildi. Ertaş arkasında ‘Cahildim Dünyanın Rengine Kandım’, ‘Neredesin Sen’, ‘Ah Yalan Dünyada’, ‘Gönül Dağı’, ‘Yazımı Kışa Çevirdin’ ve daha birçok eser bıraktı.
ÇOCUKLUĞU
Neşet Ertaş 1938 yılında Kırşehir’de dünyaya geldi. Babası bağlama ustası Muharrem Ertaş, annesi Döne Ertaş’tır. Sekiz yaşına kadar doğduğu köy olan Kırtıllar Köyü’nde yaşamış, sonrasında ailesi ile birlikte İbikli Köyü’ne yerleşti. 12 yaşındayken annesi Döne’yi kaybetti. Babası Muharrem Ertaş, Yozgat’ın Kırıksoku Köyünden Arzu isminde bir kadınla evlenince bir süre bu köyde yaşadıktan sonra Yozgat’ın Yerköy ilçesine yerleşti.
MÜZİĞE NASIL BAŞLADI?
Ertaş, ilkokula gittiği yıllarda önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde sazı ile çalıp sesi ile türküler söylemeye başladı. Ertaş, etkilendiği tek kişinin babası Muharrem Ertaş olduğunu söyler. Kendi ifadesi ile şu şekilde ifade eder: “Babamla ben aynı ruhun insanlarıyız.”
İLK PLAK 1957’DE
Neşet Ertaş, Kırşehir’den sonra iki yıl da Kırıkkale’de bulunduktan sonra 1957 yılının sonunda İstanbul’a gelerekilk plağını ‘Neden Garip Garip Ötersin Bülbül’ adı ile babası Muharrem Ertaş’a ait bir türküyle çıkardı. Halk tarafından çok beğenilen bu plağı ardından diğer plak, kaset ve halk konserleri devam etti. İki yıl İstanbul’da çalıştıktan sonra Ertaş Ankara’ya yerleşti ve sahne hayatına burada devam etti.
1962’de İzmir Narlıdere’de askerliğini yaptı. Askerliğini yaptıktan sonra Ankara’da çalıştığı gazinoda Leyla isminde bir kızla tanıştı ve evlendi. Babası Muharrem Ertaş, Neşet’in bu evliliğine karşı çıktı. Bu olay sonrası Neşet Ertaş ve Muharrem Ertaş bir süre konuşmadı. Neşet Ertaş ve Leyla Ertaş’ın bu evlilikten Döne ile Canan adında iki kız ve Hüseyin adında bir erkek çocukları oldu. İkili, yedi yıl evli kaldıktan sonra 1970’lerin başlarında ayrıldı. Ertaş, ‘Yazımı Kışa Çevirdin’ şarkısını bu ayrılık sonrası Leyla’ya yazdı.
FELÇ GEÇİRDİ
Ertaş, 1978 yılında alkol ve sigara kullanımından dolayı parmaklarından felç geçirdi ve bir süre işsiz kaldı. Kardeşinin daveti üzerine Almanya’ya giderek tedavi oldu. Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanya’da kalan sanatçı, 2000 yılında İstanbul’da verdiği konserle sahne hayatına geri döndü.
“BEN HALKIN SANATÇISIYIM”
Ertaş, kendisine bir dönem verilmek istenen Devlet sanatçılığı teklifini reddeder. Ve şu açıklamayı yapar: “Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdadımız adına aldım.”
DERS OLARAK OKUTULDU
DERS OLARAK OKUTULDU
Unesco Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında yapılan ulusal envanterlerden Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Ulusal Envanterine alınarak yaşayan insan hazinesi kabul edilen Ertaş, 25 Nisan 2011 tarihinde İTÜ Devlet konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüş, bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuarlarda ders olarak okutuldu. Hayatı ve eserleri Doç. Dr. Erol Parlak tarafından iki ciltlik bir kitap halinde yayımlanmdı.
ALBÜMLERİ
ALBÜMLERİ
1957 – Neden Garip Garip Ötersin Bülbül
1960 – Gitme Leylam
1979 – Türküler Yolcu
1985 – Sazlı Oyun Havaları
1987 – Türkülerle Yaşayan Efsane Deyişler Bozlaklar Türküler
1988 – Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde
1988 – Kendim Ettim Kendim Buldum
1988 – Kibar Kız
1989 – Hapishanelere Güneş Doğmuyor
1989 – Sazlı Sözlü Oyun Havaları
1990 – Gel Gayri Gel
1992 – Şirin Kırşehir
1993 – Kova Kova İndirdiler Yazıya
1995 – Seçmeler 2
1995 – Seçmeler 3
1995 – Seher Vakti
1995 – Altın Ezgiler 3
1995 – Benim Yurdum
1997 – Nostalji 1
1998 – Ölmeyen Türküler 2
1999 – Ölmeyen Türküler 3
1998 – Gönül Yarası
HEYKELİ DİKİLDİ
HEYKELİ DİKİLDİ
Neşet Ertaş
Neşet Ertaş’ın adı Kırşehir’deki caddelerde, okullarda yer alır. Babası Muharrem Ertaş’la birlikte bir de anıtı bulunuyor. Dünyada robot heykeli yapılmış ilk saz sanatçısıdır. Android heykeli dünyaca ünlü heykel sanatçısı Adil Çelik tarafından yapılarak Kırşehir Neşet Ertaş Gönül Sultanları Kültür Evi’nde yerini aldı.
“İNCİTME CANI”
Neşet Ertaş
“İNCİTME CANI”
Ertaş’ın Kırşehir’deki mezar taşında şu yazı yazılıdır: ‘’Sakin ol ha, insanoğlu. İncitme canı, her can bir kalp , hakk’a bağlı. İncitme canı, incitme.’’
PERPA HABERLERİ
PERPA TİCARET MERKEZİ
Bayramlaşma Kurban Bayramı 2016
/0 Yorumlar/in Haberler, Perpa Faaliyetler /tarafından aristelyosBayramlaşma Kurban Bayramı 2016
Perpa Ticaret Merkezi 2016 Kurban Bayramı
Perpa Ticaret Merkezi A Blok Yönetimi 2016 Kurban Bayramı sonrası 21 Eylül 2016 Çarşamba günü çalışanlarıyla bayramlaşma töreni düzenledi.
Perpa Güvenlik, Otopark, Üst Kurul ve teknik servis personelinin davet edildiği törene Başkan Hasan Sezgin, Başkan Yardımcısı Erol Ergel, Yönetim Kurulu Üyeleri, Hasan Alkan, Cemil Haberdar, Kemal Gaygusuz, Nazım Erdemir Genel Müdür Güray Peker ve Yönetim çalışanları katıldılar.
Katılanlara çeşitli yiyecek ve içeceklerin ikram edildiği törende Başkan Hasan Sezgin kısa bir konuşma yaparak, çalışanların bayramını kutladı.
PERPA HABERLERİ PERPA FAALİYETLERİ PERPA TİCARET MERKEZİ
Atatürk Posterleri Duyuru
/0 Yorumlar/in Duyurular /tarafından aristelyosAtatürk Posterleri Duyuru
PERPA’YA YAKIŞAN BUYDU…
Perpa’ya Türk Bayrağı ve Atatürk Posteri
28 Ağustos 2016 tarihinde A Blok Yöneticiliği tarafından Atatürk ve Türk Bayrağı portremiz teknik ekibimiz tarafından daha önceden tespit edilen yerlerine asılmıştır.
Ülkemizin içinde bulunduğu bu hassas dönemde, Türk bayrağı ve Atatürk’ün birleştirici gücünü Perpa’mız da canlandırmak için yaptığımız bu çalışma esnasında, ne yazık ki B Blok Yöneticiliği çalışanları tarafından camlarımız kapanıyor gerekçesiyle engellenmeye çalışılmış olmakla birlikte Feriköy Polis Karakoluna şikayet edilmiştir.
Anlaşılması güç olan bu davranış sonrası, Pazar günü olmasına rağmen A Blok Başkanı Hasan SEZGİN Feriköy Polis Karakolunu ziyaret ederek B Blok çalışanlarının yanında gerekli bilgilendirmeyi yapmıştır.
29 Ağustos pazartesi günü, B Blok Yönetimine ait olduğunu tespit ettiğimiz 0212 221 13 45 numaralı telefondan gerek yöneticiliğimiz, gerekse Başkanımız Hasan SEZGİN hedef alınarak tehdit içeren konuşmalarla taciz edilmiştir.
Ayrıca, aynı gün aklın ve mantığın izah edemeyeceği şekilde Atatürk Posteri ve Türk bayrağımız, Perpa B Blok yöneticiliğinin içinden tekmelenerek düşürülmeye çalışılmıştır.
Konu hakkında B Blok Yöneticiliğine haber vermemize rağmen, bugüne kadar herhangi bir işlem yapılmadığı gibi, konu ile ilgili A Blok yöneticiliğine de herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
Perpa Ticaret Merkezi Ailesine saygı ile duyurulur…
PERPA DUYURULAR PERPA TİCARET MERKEZİ
İlköğretim Okuluna Atatürk Büstü
/0 Yorumlar/in Perpa Faaliyetler /tarafından aristelyosİlköğretim Okuluna Atatürk Büstü
Hüseyin Avni Kurşun İlköğretim Okuluna Atatürk Büstü Yapıldı
İlköğretim Okuluna Atatürk Büstü
Hüseyin Avni Kurşun İlköğretim Okulu’na A Blok Yönetimimizin desteği ile yeni Atatürk Büstü yapıldı. Hayırlı Olsun..
PERPA FAALİYETLERİ PERPA TİCARET MERKEZİ
Güvenlik Görevlileri Kışlık Kıyafet Alımı 2016
/0 Yorumlar/in Duyurular, Perpa İhaleler /tarafından aristelyosGüvenlik Görevlileri Kışlık Kıyafet Alımı 2016
Perpa Ticaret Merkezi Kat Malikleri Yöneticiliği temsilciler Üst Kurul Güvenlik Müdürlüğü personeline kışlık kıyafet alımı yapılacaktır.
PERPA İHALELER
PERPA DUYURULAR
PERPA HABERLERİ
PERPA TİCARET MERKEZİ
PERPA İLETİŞİM
95 ışık yılı uzaktan gelen radyo sinyali
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyos95 ışık yılı uzaktan gelen radyo sinyali
95 ışık yılı uzaktan gelen radyo sinyali
Rusya 95 ışık yılı uzaktan gelen radyo sinyali yakaladı
Rusya’daki bir radyo teleskop, 95 ışık yılı uzaktan gelen ‘güçlü bir sinyal’ yakaladı. Eğer sinyal yapaysa bunun dünyadakinden daha gelişmiş bir uygarlıktan gelmiş olabileceği kaydediliyor
DW Türkçe’nin haberine göre Rusya’da dünya dışı yaşam için tarama yapan bir radyo teleskop, Dünya’ya 95 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir yıldızın yakınlarından gelen ”güçlü bir sinyal“ yakaladı.
Sinyalin Güneş’e benzeyen ve HD 164595 adı verilen yıldızın yakınlarından geldiği kaydedildi. Şu ana dek söz konusu yıldızın etrafında bir gezegenin döndüğü ancak daha fazla gezegenin de olabileceği belirtildi.
Centauri Dreams adlı internet sitesinin yazarı Paul Gilster, yapılan keşif kamuoyuna yeni duyurulsa da aslında Rusya Zelenchukskaya’daki RATAN-600 teleskopu tarafından geçen yıl keşfedildiğini söyledi.
Gilster, “Kimse bunun uzaylı bir medeniyetin işi olduğunu iddia etmiyor, ancak daha fazla incelemeye değer” şeklinde konuştu.
İkinci tip uygarlıktan mı geliyor?
95 ışık yılı uzaktan gelen radyo sinyali
Uzmanlar, sinyalin ne anlama geldiği ya da tam olarak nereden geldiğini söylemek için çok erken olduğunu belirtiyor. Gilster, “Ancak sinyal, RATAN-600 araştırmacılarının bu hedefi sürekli izleme çağrısı yapacağı kadar provokatif” değerlendirmesinde bulundu.
Keşfin, 27 Eylül’de Meksika’nın Guadalajara kentindeki 67’inci Uluslararası Uzay Kongresi’nin ana tartışma konularından biri olması bekleniyor.
Gilster, “Sinyalin gücüne bakarak araştırmacılar, bunun izotropik bir radardan geldiğini söylüyor. Bu ancak Kardaşev tipi 2 medeniyeti için mümkün olabilecek bir güç” dedi. Bu, medeniyetlerin gelişiminin Sovyet astronom Nikolay Kardaşev’in ismiyle adlandırıldığı bir ölçek. 2. tip bizim medeniyetimizden daha fazla gelişmiş bir uygarlık olarak nitelendiriliyor.
11 gigahertzlik sinyal
95 ışık yılı uzaktan gelen radyo sinyali
Teksas A&M Üniversitesi astronomlarından Nick Suntzeff, Ars Technica adlı dergiye verdiği röportajda, 11 gigahertzlik sinyalin ordu tarafından kullanılan radyo spektrumunun bir parçası olarak gözlemlendiğini söyledi.
Suntzeff, “Eğer bu gerçek bir astronomik kaynaksa, oldukça garip. 11 gigahertzde kimin ve ne yayını yaptığını ancak tanrı bilir” dedi.
CNN International’a konuşan METI International Başkanı astronom Douglas Vakoch ise “HD 164595’ten gelen sinyal muhteşem çünkü Güneş’e benzeyen bir yıldızın yakınlarından geliyor. Ve eğer yapaysa ancak insanoğlundan daha gelişmiş bir uygarlık tarafından üretilebilecek derecede güçlü” dedi.
METI International, dünya dışı yaşam konusunda araştırmalar yapan bir kuruluş.
PERPA HABERLERİ PERPA TİCARET MERKEZİ
EMO Seminerleri: Endüstri 4.0
/0 Yorumlar/in Duyurular /tarafından aristelyosEMO Seminerleri: Endüstri 4.0
Endüstri 4.0
EMO Seminerleri: Endüstri 4.0
ENDÜSTRİ 4.0 SEMİNERİ 3 EYLÜL`DE EMO PERPA EĞİTİM VE KONFERANS SALONUNDA
Endüstri 4.0 ya da 4. Sanayi devrimi, başta Almanya olmak üzere sanayileşmiş pek çok ülke tarafından üzerinde çeşitli çalışmalar yapılan; Internet`in daha yaygın kullanımı ve esnek üretim sistemlerine yönelik devrimsel yenilikler içermektedir. ‘Her şey için internet’ veya ‘endüstriyel internet’ olarak da bilinen bu devrim, akıllı bir fabrika vizyonuyla bugünkü üretimin teknolojik değişimini tarif etmekte ve geleceğin üretim tekniklerini tanımlamaktadır.
Endüstri 4.0
Sanayide yaşanan son gelişmeler ışığında 3 Eylül 2016 Cumartesi günü 14.00 – 17.00 saatleri arasında EMO Perpa Eğitim ve Konferans Salonu‘nda (Perpa İş Merkezi A Blok 14. Kat)* “Endüstri 4.0” *konulu bir seminer gerçekleşecektir. Seminer Çağlar Özer tarafından sunulacaktır. Güncel gelişmelerin ve bilimsel çalışmaların değerlendirileceği seminere siz üyelerimizi bekliyoruz.
Tarih: 3 Eylül 2016 Cumartesi
Saat: 14:00
Yer: EMO Perpa Eğitim ve Konferans Salonu
Adres: Perpa Ticaret Merkezi A Blok 14.Kat Okmeydanı Şişli – Kroki için tıklayınız
Semineri veren: Çağlar Özer
PERPA DUYURULAR PERPA TİCARET MERKEZİ
Zafer Bayramımızın 94. Yılı Kutlu Olsun
/0 Yorumlar/in Duyurular /tarafından aristelyosZafer Bayramımızın 94. Yılı Kutlu Olsun
Zafer Bayramımızın 94. Yılı Kutlu Olsun
30 Ağustos Zafer Bayramımızın 94. Yılı Kutlu Olsun
Kurtuluş Savaşımızın vatanseverlik ve kahramanlık destanlarıyla dolu 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 94. Yılı Kutlu Olsun
30 Ağustos Zafer Bayramı
30 Ağustos Zafer Bayramı, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da Mustafa Kemal’in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz’u anmak için Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde her yıl 30 Ağustos günü kutlanan ulusal bayramıdır.
Atatürk’ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla da bilinen Büyük Taarruz’un başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan orduları İzmir’e kadar takip edilmiş; 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden kurtulmuştur. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder. İlk kez 1924 yılında Afyon’da Başkumandan Zaferi adıyla kutlanan 30 Ağustos günü, Türkiye’de 1926’dan itibaren Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır.
Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı sırasında Türk ordusunun işgalci güçlere son ve kesin darbeyi vurmasını sağlamak ve Anadolu’dan atmak için düşünülüp planlanan gizli bir harekât idi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 20 Temmuz 1922’deki oturumunda kendisine dördüncü kez olmak üzere Başkomutanlık yetkisi verilen Mustafa Kemal Paşa taarruz kararını haziran ayında almış ve hazırlıkları gizli olarak yürütmüştü. Büyük Taarruz Ağustos’un 26’sını 27’sine bağlayan gece Afyon’da başlamış, Aslıhan civarında kuşatılan düşman birliklerinin Mustafa Kemal Paşa’nın bizzat idare ettiği Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde imha edilmesi ile Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştı.
Bayramın geçmişi
30 Ağustos günü, ilk kez 1924’te Dumlupınar’da Çal Köyü yakınlarında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in katıldığı bir törenle Başkumandan Zaferi adıyla kutlanmıştır. Zaferi kutlamak için iki yıl beklemenin en önemli nedeni 1923 yılının yeni Türkiye açısından hem ulusal hem de uluslararası alanda yoğunluğun had safhada olmasıydı.
Çal Köyü’nde gerçekleşen ilk törende Mustafa Kemal, milli ruhun canlı tutulmasının önemini vurgulamış ve Meçhul Asker Abidesi’nin temelini eşi Latife Hanım ile beraber atmıştır.
Başkumandan Zaferi 1926’dan itibaren Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır. 1 Nisan 1926’da kabul edilen Zafer Bayramı Kanunu’nda 30 Ağustos Başkumandan Muharebesi gününün Cumhuriyet ordu ve donanmasının Zafer Bayramı olduğu, her yıl dönümünde bu bayram gününün kara, deniz ve hava kuvvetleri tarafından kutlanacağı belirtilir. Aynı yıl, dönemin Savunma Bakanı Recep Peker’in yayınladığı bir genelge ile bayram törenlerinde neler yapılacağı detaylı bir şekilde belirtilmiştir. Ancak 1930’ların ortalarına kadar ilk tören gibi üst düzeyde gerçekleşen Büyük Zafer kutlaması veya anma töreni yapılmamıştır. Hava Kuvvetlerinin ülke savunmasında önemli bir yeri olması nedeniyle, Tayyare Cemiyeti de 30 Ağustos tarihini “Tayyare Bayramı” olarak adlandırmıştır.
Zafer Bayramı için özellikle 1960’lardan itibaren daha kapsamlı ve katılımlı bir şekilde kutlamalar yapılmaya başlanmıştır. 30 Ağustos, Türkiye’de askeri okulların mezuniyet törenlerini yaptıkları gün olmuştur; ayrıca tüm subay ve astsubay rütbe değişiklikleri bu tarihte geçerli olmaktadır. Zafer Bayramı uzun yıllar Genelkurmaybaşkanı’nın tebrikleri kabul ettiği bir bayram olarak kutlanmış; bu durum Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Başkomutan sıfatıyla kutlamalara ev sahipliği yaptığı 2011 yılından itibaren değişmiştir.
Kutlamalar
30 Ağustos günü, Türkiye’de resmî tatildir. Zafer Bayramı’nda başkent Ankara’da ve Ankara dışında gerçekleştirilen kutlama ve törenler, “Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalar Yönetmeliği” ile düzenlenmiştir. 2012 yılında yenilenen bu yönetmeliğe göre:
Zafer Bayramı törenleri, Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğünce, Genelkurmay Başkanlığıyla koordine edilerek yürütülür.
Törenler 30 Ağustos günü saat 07.00’de başlar ve saat 24.00’te son bulur. Saat 12.00’de başkentte yirmibir pâre top atışı yapılır.
Cumhurbaşkanı Anıtkabir’i ziyaret ederek çelenk koyar; cumhurbaşkanlığında tebrikleri kabul edilir, törene katılanların ve halkın bayramı kutlanır. Zafer Bayramı resepsiyonu Cumhurbaşkanı tarafından verilir.
Başkent dışında Atatürk anıt veya büstüne mülki idare amiri, garnizon komutanı ve belediye başkanı tarafından çelenk konulur. Mülki idare amiri makamında garnizon komutanı ve belediye başkanı ile birlikte tebrikleri kabul eder. Törene katılanların ve halkın bayramı kutlanır, İstiklal Marşı ile birlikte bayrak göndere çekilir. Tören geçişi mülki idare amiri, garnizon komutanı ve belediye başkanı tarafından şeref tribününden selamlanır. Zafer Bayramı resepsiyonu vali tarafından verilir.
2015 yılında terör olayları nedeniyle kutlamalar adece çelenk koyma ve tebrikleri kabul şeklinde icra edilmiş; diğer şenlik, konser, eğlence ve kutlama faaliyetleri gerçekleştirilmemiştir.
PERPA DUYURULAR PERPA TİCARET MERKEZİ
Perpa’ya Türk Bayrağı ve Atatürk Posteri Asıldı
/0 Yorumlar/in Haberler, Perpa Faaliyetler /tarafından aristelyosPerpa’ya Türk Bayrağı ve Atatürk Posteri Asıldı
Perpa’ya Türk Bayrağı ve Atatürk Posteri
Perpa’ya Türk Bayrağı ve Atatürk Posteri
28 Ağustos 2016 tarihinde A Blok Yöneticiliği tarafından Atatürk ve Türk Bayrağı portremiz teknik ekibimiz tarafından daha önceden tespit edilen yerlerine asılmıştır.
Perpa’ya Türk Bayrağı ve Atatürk Posteri
Türk Bayrağımız ve Atatürk Portremiz Perpa’ya ve A Blok’a hayırlı olsun.
Perpa’ya Türk Bayrağı ve Atatürk Posteri
Perpa’ya Türk Bayrağı ve Atatürk Posteri
PERPA HABERLERİ
PERPA FAALİYETLERİ
PERPA TİCARET MERKEZİ
Terörü Lanetliyoruz
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosTerörü Lanetliyoruz
Terörü Lanetliyoruz Milletimizin Başı sağolsun
Terörü Lanetliyoruz
Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde bu sabah PKK’lı teröristler Çevik Kuvvet Grup Amirliği’ne bomba yüklü araçla saldırı düzenledi. Saldırıda deprem etkisi yaratan patlamada 11 polis şehit oldu, 78 kişi yaralandı.
Yapılan saldırıda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileriz.
PERPA HABERLERİ PERPA TİCARET MERKEZİ
Kılıçdaroğlu’na Yapılan Saldırıyı Kınıyoruz
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosKılıçdaroğlu’na Yapılan Saldırıyı Kınıyoruz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Yapılan Saldırıyı Kınıyoruz
Kılıçdaroğlu’na Yapılan Saldırıyı Kınıyoruz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Artvin’de Şavşat İlçesi çıkışında konvoyuna yapılan saldırı sonucu 1 asker şehit oldu. Şehidimize PERPA A Blok Yönetimi olarak Allah’tan rahmet, yakınlarına ve ülkemize başsağlığı diliyoruz. CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU’nun yaşadığı suikast saldırısını da kınıyor ve geçmiş olsun diyoruz..
PERPA HABERLERİ PERPA TİCARET MERKEZİ
Şirket Masraflarını Düşürmenin Yolları
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyosŞirket Masraflarını Düşürmenin Yolları
Şirket Masraflarını Düşürmenin En Kolay 6 Yolu
Şirket Masraflarını Düşürmenin Yolları
“İşin püf noktası parayı kazanabilmek değil, harcamamayı başarmaktır.”
Yukarıdaki anonim atasözünde olduğu gibi, bir şirketin hayatta kalabilmesi için en önemli maddelerden biri giderlerin doğru yönetilmesidir.
Şirket giderleri, şirketlerin kuruluş aşamasından başlayıp, artarak devam eder. Hatta ne yazık ki bazı şirketler, para kazandığı halde yüksek şirket giderleri yüzünden şirketlerini kapatmak durumunda kalabilir. Bu yüzden şirketinizin uzun süre faaliyet gösterip kârlı bir iş haline gelmesi için şirket masraflarını kontrol altına almanız gerekiyor.
Şimdi bahsedeceğim 6 madde ile daha önce düşünmediğiniz bazı masraflarınızdan, beklemediğiniz miktarlarda tasarruf ederek şirketinize rahat bir nefes aldırabilirsiniz;
1. Çalıştığınız kargo firması ile anlaşmanızı gözden geçirin
Şirket Masraflarını Düşürmenin Yolları
İster az sayıda isterseniz de çok sayıda kargo gönderimi yapıyor olun çalıştığınız kargo şirketi ile yapmış olduğunuz anlaşmayı gözden geçirmeniz şirketinizin büyük oranda tasarruf etmesine yardımcı olacaktır.
Bir çok iş sahibi veya şirketlerin satın alma departmanları kargo anlaşmalarını dosya fiyatı üzerinden yapmakta, oysa ki kargo gönderimlerinde kg ve desi üzerinden yapılacak anlaşmalar uzun vadede daha kârlıdır. Bu yıl kargo anlaşmanızı gözden geçirerek tasarruf için ilk adımınızı atabilirsiniz. Diğer bir ihtimal ise OfisPaneli ile en uygun tedarikçi anlaşmalarına ulaşmak.
2. Şirketinizin elektrik giderini düşürecek kampanyalar seçin
Şirket Masraflarını Düşürmenin Yolları
Elektrik serbest tüketici limiti bu yıl 125 TL olarak açıklandı. Sizin de elektrik gideriniz 125 TL’nin üzerindeyse tedarikçi kampanyalarından faydalanabilir ve elektrik giderlerinizden tasarruf edebilirsiniz. OfisPaneli en uygun elektrik anlaşmaları için de sizin yanınızda. OfisPaneli’nden en uygun teklifleri alarak yılda 2 aylık fatura bedelinizden kurtulabilirsiniz.
3. Akaryakıt giderlerini düşürecek anlaşmalar yapın
Şirket Masraflarını Düşürmenin Yolları
Eğer şirket araçlarınız sürekli sahadaysa, satış veya destek ekibinizin girmediği sokak kalmıyorsa akaryakıt masrafları canınızı sıkıyor olmalı.
Akaryakıt giderlerini karşıladığınız araçlar için yapacağınız bir anlaşma, giderlerinizi büyük ölçüde düşürecektir. Böyle bir akaryakıt anlaşması, maliyetlerinizdeki etkilerinin yanı sıra tek fatura sistemi ile mali işlemlerinizdeki zaman kaybını da engelleyecektir. Ayrıca çalışanlarınızın akaryakıt fişi toplama, gider gösterme, raporlama ve muhasebe alanlarında zaman kazanmasını sağlayabilirsiniz.
4. Araç takip sistemi kullanın
Şirket Masraflarını Düşürmenin Yolları
Mevcut verilere bakılınca araç takip sistemi kullanan şirketlerin yakıt giderlerinde %15 oranında düşüş olduğu gözlemleniyor. Siz de şirket araçları için kullanacağınız araç takip sistemi ile online olarak şirket araçlarınızı takip edebilirsiniz. Sistemin iş harici yakıt kullanımını engelleme avantajı ile giderlerinizden tasarruf ederken, araçların takibi ve organizasyonu için kullandığınız iletişim giderlerini de düşürebilirsiniz. Kısacası araç takip sistemleri ile hem zaman hem de para tasarrufu yapabilirsiniz.
5. İhtiyaç ve taleplerinize uygun poliçeleri değerlendirin.
Şirket Masraflarını Düşürmenin Yolları
6. Yemek giderlerinizi düzenleyin ve vergi avantajlarından yararlanın
Şirket Masraflarını Düşürmenin Yolları
Şirketinizdeki yemek giderleriniz için herhangi bir yemek kartı firması ile anlaşabilirsiniz. Yemek kartı firmaları ile çalışmak size vergi avantajları sağlar ve faturalama işlemlerindeki kolaylık ile mali işlemlerin zaman kaybından kurtarır. Yemek fişi toplama, gider gösterme, çalışanlara yemek ücretlerini yatırma gibi operasyonel yükleri terk edip daha hızlı ve kolay ofis yönetimi yapabilirsiniz.
Kaynak
https://www.ofispaneli.com/blog/sirketler-icin-6-kolay-tasarruf-onerisi/
PERPA HABERLERİ PERPA TİCARET MERKEZİ
8 Nolu Yük Asansörü Yenilendi
/0 Yorumlar/in Haberler, Perpa Faaliyetler /tarafından aristelyos8 Nolu Yük Asansörü Yenilendi
8 Nolu Yük Asansörü Yenilendi
PERPA HABERLERİ PERPA FAALİYETLERİ PERPA TİCARET MERKEZİ
Enerjinin yıldızları rüzgar güneş jeotermal
/0 Yorumlar/in Haberler /tarafından aristelyos